İsmail Saymaz günün muhabiri...
İsmail Saymaz’ın bugünkü Hürriyet’in 1. sayfasında “Bir cümleyle 19 yıllık fark” başlığıyla yayımlanan manşet haberiyle günün muhabiridir...
Hukuk konusunda bilgi sahibi olmak, hukuka saygı duymak için ille de hukuk fakültesi bitirmek gerekmiyor…
Üniversite okuyan…
Okuduğu üniversite de hukuk derslerinden birini alan bir öğrenci bile bilir ki…
Kanunlar:
- Eşittir…
- Geneldir…
- Kesindir…
*
İsmail Saymaz’ın bugünkü Hürriyet’in 1. sayfasında “Bir cümleyle 19 yıllık fark” başlığıyla yayımlanan manşet haberini okuyunca düşündüm de…
Yargımızda “sorun” olduğu çok fazla belli…
Bu sorunu çözemezsek; ülkemizde hukukun üstünlüğünden asla söz edemeyiz…
*
İsmail Saymaz bu özel haberiyle “Günün Muhabiri”.
İHMAL, TECAVÜZ VE ADALETİN ‘ÇELİŞKİLİ’ KARARI: KARARTILAN HAYAT
Doğduğunda hayata yenik başlamıştı. Zekâ geriliği ve vücudunda da yüzde 70 oranında fonksiyon kaybı vardı. Ailesi bakamayınca yurda yerleştirildi. Yurtta bir grup kızın ‘şişli’ tecavüzüne uğradı. 17 yaşındayken bir kişinin, 18 yaşında ise iki kişinin tecavüzüne uğradı. İlk sanık, 19 yıl ceza alırken diğer iki kişi ise Adli Tıp Kurumu’nun iki ‘farklı’ raporu dolayısıyla beraat etti. Genç kızın çektikleri bununla da sınırlı değildi. Bu dava sürerken yurttaki görevlilerce ‘hortumla’ dövüldüğü ve yine başka biri tarafından istismar edildiği ortaya çıktı.
B.A., Edirne’de 1997’de dünyaya geldi. Doğuştan orta derecede zekâ geriliği olan B.A.’nın bu nedenle vücudunda yüzde 70 oranında fonksiyon kaybı vardı. Tedavisi aksadığı gerekçesiyle ailesinden alınıp Edirne Çocuk Yurdu’na verildi.
İhmal, tecavüz ve adaletin ‘çelişkili’ kararı: Karartılan hayatİLK SALDIRI 16 YAŞINDA
B.A.’nın anlatımına göre 20 Şubat 2013 tarihinde yurtta bir grup kızın saldırısına uğradı. 16 yaşındaki B.A., kendisinden büyük kızlar tarafından ‘Kızlık muayenesi yapacağız’ denilerek ‘şişli’ tecavüze uğradı. Saldırgan kızlardan üçüne ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan 2 yıl 6 ay, birine de 1 yıl 10 ay hapis cezası verildi.
AİLESİNE VERİLDİ ANCAK...
Talihsiz kız yurttan alınıp ailesine verildi. B.A. 2014’te, o tarihte 42 yaşındaki C.G. ile tanıştı. Evli olan C.G., “Seninle evleneceğim” diyerek B.A.’ya defalarca tecavüz etti. Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu’nun 20 Mart 2015 tarihindeki raporunda, “B.A.’nın zekâ geriliği, fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olmasına mani olacak mahiyette” denildi. C.G.’ye 21 Mayıs 2015 tarihinde ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 19 yıl 9 ay 15 gün hapis cezası verildi.
BÜFE ÇALIŞANI VE SAHİBİNİN İSTİSMARI
B.A. bu yaşadıklarından sonra Çankırı Eldivan Zihinsel Engelliler Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’ne gönderildi. Genç kız 19 Ekim 2015 tarihinde ilçede gezerken, saat 21.30 sıralarında Şelale Tekel Bayisi’ne gelerek tuvaleti kullanmak istediğini söyledi. Büfede temizlik görevlisi olan C.Ö. (24) genç kıza tuvalette tecavüz etti. Ardından büfe sahibi E.D. (43) genç kızı hem otomobilde hem de evinde istismar etti. Ertesi sabah E.D., 20 TL verdiği genç kızı bir marketin önünde bıraktı. Kızın akıl hastası olduğunu ve davranışlarında gariplik bulunduğunu anlayan bir market sahibi, polise haber verdi. B.A. savcılık ifadesinde, istismar edildiğini anlattı ve “Yurtta anneler beni sürekli dövmektedir. Hatta hortumla dövdüler. Bu yurtta kalmak istemiyorum” dedi.
ADLİ TIP’TAN BU KEZ FARKLI RAPOR
Büfeci E.D., polise cinsel ilişkiye girdiğini söylerken savcılıkta bu suçlamayı reddetti. Savcılık, büfenin kamera kayıtlarına el koyunca ‘tecavüz’ ortaya çıktı. B.A.’nın iç çamaşırlarında da C.Ö. ve E.D.’nin DNA örnekleri bulundu. ‘Nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan Çankırı Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yine Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu’ndan rapor istendi. Ancak kurulun bu seferki raporu öncekinden farklıydı. Kurul 27 Ocak 2016 tarihinde, “Kendisindeki zekâ geriliği hekim olmayanlarca anlaşılamayabilir ancak yakın çevresinde yaşayanlarca ve kendisini tanıyanlarca anlaşılabilir” diye rapor verdi.
İKİ SANIĞA OYÇOKLUĞUYLA TAHLİYE
Rapor, davanın 8 Mart 2016’daki ikinci duruşmasına yetişti. Duruşmada Bakımevi Müdürvekili Hilal Ak, “Kanımca ilk bakışta rahatsızlığı anlaşılabilirdi” dedi. Polis Hakan Dönertaş da “Mağdureyi gördüğümde görünüm olarak rahatsız olduğunu anladım” dedi. Bu ifadelere rağmen mahkeme, Adli Tıp raporu doğrultusunda iki sanığı oyçokluğuyla tahliye etti. Karara şerh koyan Hâkim Fatma Ekinci, “Raporda akıl sağlığının hekim olmayanlarca anlaşılamayacağı belirtilmiş ise de mahkeme heyetince ve vicdanen mağduredeki rahatsızlığın hekim olmayanlarca ilk bakışta anlaşılabileceğini” söyledi. İki sanık 12 Ocak 2017’de beraat etti. Gerekçeli kararda şöyle denildi: “Sanıkların B.A.’nın zihinsel engelli olduğunu bilmedikleri, adli tıp raporu uyarınca engeli anlayamayabilecek durumda oldukları, mağdure ile geçerli bir rızasının olduğu hususunda esaslı hataya düşerek, cinsel ilişkiye girdikleri...”
B.A.’nın avukatları Özge Çetin ve İsmail Demirci, raporun gerçeği yansıtmadığını belirterek itiraz etti. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi, yeniden yargılama kararı verdi.
YURTTA DAYAK DIŞARIDA İSTİSMAR
İKİ kişinin tecavüzüne uğradığı davanın bitimine günler kala B.A. dördüncü kez istismara uğradı. B.A.’nın 13 Ocak 2017’de Çankırı Başsavcılığı’nda alınan ifadesine göre, 31 Aralık 2016 gecesi yurtta yılbaşı kutlaması yapılırken binadan çıktı. Tanımadığı bir erkek kendisini arabasına çağırıp genç kızı istismar etti. B.A., son ifadesinde, “E., H., ve A. isimli hastabakıcılarım beni yere yatırıp dövüyor. Kafama elleriyle vuruyorlar. Hortumlu soğuk su döküyorlar. H. ‘Sana cereyan vereceğim’ diyor. Ben yaramazlık yapmadım” dedi. B.A.’nın avukatları yurt yöneticileri hakkında şikâyetçi oldu. B.A., şu anda farklı bir yurda yerleştirildi.