İslâmcı ve Solcu gazeteler hangi konuda mutabık?..
Bu arkadaşlarımıza göre (Ki, bunların kimileri İslâmcı, kimileri solcu olarak sadece o konuda mutabıklar),
ADNAN BERK OKAN
Ey güzel meslektaşlarım!..
Kişiler ya da kurumlara yapılan hakaretlerde, atılan iftiralarda, kırıp dökmelerde o kişi ya da kurumların bana yakınlıkları veya uzaklıklarını ölçü almadığım bilindiği halde o tür suçlamalara kırılıyorum…
Evet…
28 Şubat Sürecinde RefahYol Hükümetine yapılan haksızlıklar karşısında fazla ileri gittim…
Bazen koalisyon partilerinden birinin (DYP’nin) çok ölçüsüz bir şekilde yanında yer aldım…
Kim bilir?..
Emeklilik dönemi gelmiş bir başka savcı ise bunun farkında ancak elinde kanıt yok… Bir süre sonra çetenin köstebekleri, emekliliği gelmiş savcının, rüşvetçi genç savcının peşine düştüğünü öğreniyorlar… Eş zamanlı olarak emekliliği yaklaşmış olgun savcı da bazı somut delillere ulaşıyor ve bunu başsavcı ile paylaşıyor… Başsavcı, çetenin suçlarıyla ilgili bazı belgeleri çete ile işbirliği yapan genç savcıya veriyor ve “bu çeteyi soruşturmanı istiyorum” diyor… Durum vahim… Genç Savcı ya soruşturmayı kabul edip görevini hakkıyla yerine getirecek… Ki o zaman da çete kendisine verdiği rüşvetlerin belgelerini, konuşma tapelerini piyasaya sürecek… Ya da… Soruşturmada takipsizlik kararı verecek… Ki o zaman da Adalet Bakanlığı tarafından soruşturmaya uğraması ve yargılandıktan sonra mahkûm olması kesin… Ne oluyor?.. Genç savcı, çete ile anlaşıyor ve çocuklarından birini kaçırmalarını istiyor onlardan… Neden?.. Çete çocuğunu rehin alırsa, Savcı onlarla hasım duruma düşeceği için soruşturma görevi kendisinden alınacak… O ise yine dışarıdan ve yetkileriyle imkânlarını kullanarak çeteye yardımcı olacak… IŞİD, 49 rehinemizi serbest bıraktı, halkımızın gözü aydın, yurttaşlarımıza da geçmiş olsun...
|
Tansu Çiller’i koruduğumu sanırken belki de hak etmediği ölçüde “savunur” duruma düştüm…
Ama inanın pişmanlığım Tansu Hanım’ı sahiplenmek değil…
Pişmanlığım, kullandığım dilin edepsizliği…
Çok iyi biliyorum ki o günkü deneyimsizliğim, heyecanlarım ve hatta “çıkarlarım” aklı tutulması yaşamama sebep olmuştu…
Ama…
Şu son beş yıldır gazeteciler.com’da işimi yaparken hiçbir zaman kişi veya kurumların yanında durmak ya da onları karşıma almak gibi bir hevesin içinde olmadım…
Beni ilgilendiren kurum veya kişi kim olursa olsun yapılan haksızlıklardır…
Örnek mi?..
Meselâ ABD…
Yok, hayır; “Amerikancı” değilim…
Ama…
ABD’ye ve halkına hayran olduğumu da asla saklamadım…
Bütün dünyanın en güçlü devleti olmaları boşuna değil…
Dünyaya karşı çok adil olmadıkları söylense de ben niyetlerinin halis olduğundan eminim…
Zaman zaman yönetim ve strateji hataları yapıyor oluşları yönetimlerinin “Kötü niyetli” oldukları anlamına gelmez…
Yaşayarak öğrendim ki biz Türkler genelde “Amerikan ve ABD düşmanı” olarak yetiştirildik…
Genelimize göre Türkiye’de ve dünyadaki bütün kötülüklerin anası ABD…
Ya da “Yahudiler”…
Faizlerimizi ABD ve Yahudiler yükseltiyor…
IŞİD’i Amerika ve İsrail birlikte kurdu…
Otuz yıldır PKK’yı Amerika besliyor ve silahlandırıyor…
Yuh yani…
Neden mi “Yuh yani”?..
Çünkü…
Hem birinci ve hem de ikinci dünya savaşlarını başlatmadığı halde, bitiren de yine ABD değil mi?..
Birinci Dünya Savaşı öncesi ve sırasında 7 milyon Yahudi’yi Amerikalılar mı öldürdü?..
Yoksa Hitler’in (Almanların değil) katilleri mi?..
Demek istemem o ki…
Amerika’nın Türkiye’de ve dünyada karmaşa yarattığına inanmıyorum…
Lütfen girin arşivlere bakın…
ABD her zaman, çıkan kargaşadan sonra (Çıkan kargaşalarla alâkası bile yoktur) müdahale eden devlettir…
Lâfı, medyamızın geneline hâkim olan bir (Bence) yanlış kanaate getireceğim…
Bu arkadaşlarımıza göre (Ki, bunların kimileri İslâmcı, kimileri solcu olarak sadece o konuda mutabıklar), “ABD çok kötü, acımasız ve hatta terörist bir devlet…”
Kimileri işte bu Amerika’nın ayrıca bir de “İslâm düşmanı” olduğunu iddia ediyorlar…
Ben ise olaya farklı pencereden bakıyorum…
Amerika’nın İslâm düşmanlığı yok…
Ve halen…
Bir Müslüman ABD Temsilciler Meclisi ya da Senatosuna seçilirse Kuran üzerine yemin ediyor…
Peki ne var ortada?..
“Biz de Müslümanız” diyen ancak İslâm dininin temel kurallarıyla hiç ilgileri olmayan katil çeteleri ile özgür dünyanın ve hem de Ortadoğulu masum Müslümanları korumak amacında olan iyi niyetli özgür dünya ülkelerinin savaşı var…
Ve ne yazı ki…
Bu savaşta Türkiye müttefikleriyle birlikte değil…
Ya da şöyle söyleyeyim…
“Amerika düşmanı” medya (İslâmcı ve solcu) Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten İslâmcı veya liberal demokrat kadrolara o kadar baskı yapıyor, kamuoyunu öylesine olumsuz etkiliyor ki…
Siyasal iktidar, ABD ile samimi bir yakınlık kurmakta zorlanıyor…
Hâsılı…
Başbakan Davutoğlu’nun dışişleri bakanlığıyla uğraşmaktan keşke vazgeçilse…
Keşke sadece bundan sonra yapacaklarına veya yapması gerekenlere yoğunlaşılsa…
İnanıyorum ki öylesi ülkemiz ve halkımızın geleceği için çok daha hayırlı olacak…
Kim bilir?..
Belki de...
Mısır, Suriye ve IŞİD konusunda daha doğru kararlar alabilecek...