İşini bilmeyen çavuşlar...
Şekerimiz, yağımız, Gazımız, tuzumuz, tezimiz, sentezimiz; Cafer sıçtığında; yoktu silecek bezimiz…
ADNAN BERK OKAN
Yıl 1978…
Feda olsun canımız…
Başbakandır Kara oğlanımız…
Şekerimiz, yağımız,
Gazımız, tuzumuz,
tezimiz, sentezimiz;
Cafer sıçtığında;
yoktu silecek bezimiz…
Ama…
Biz tam bağımsızdık…
Akmıyordu suyumuz,
kesikti elektriğimiz,
karaborsaydı benzinimiz,
Yer yarılmıştı da sanki
dibine girmişti motorinimiz…
Ama biz tam bağımsızdık…
Neredesin Firuze?..
(Pardon yanlış oldu)
Neredesin sayın Ecevit?..
Seni biz çok özledik…
Çelik miğferinle çıktın Kıbrıs’a…
Ders verdin Makarios’a…
30 yıl inledik ambargonun altında…
Yine de gittik teşaşüre, Tahtırevanla…
Yıllar geçti aradan…
Rahmetli oldu Hüseyin Baradan…
Bu defa da…
“Aha" dediler, “Kemal Derviş”..
Musevi’dir anası…
Arnavut’tur babası…
Hem gelir emmeye…
Hem gelir gömmeye...
Hâsılı;
“dâhi” diye yutturdular bize onu…
Sayesinde,
kalmadı yurttaşın kıçında donu…
Verseydiler ekonomiyi bize;
Tüm küffarı getirirdik dize,
vururduk gâvurun gözüne, dibine…
Ah yok mu o yabancılar,
her şeyimizi yuttular…
Bağımsız Türkiye!..
Bağımsız Türkiye!..
Nerede kalmıştık?..
Pek Sayın Ecevit’te…
Sevgili dostlar;
İşini bilmeyen çavuşlar,
döner kıçını avuçlar!..
Şehitler ölmez,
vatan bölünmez!..
Sevgili dostlar;
Olmasa da doğalgazımız,
Elektriğe boğacak ülkeyi,
bizim sevgili patronumuz…
Otomobil mi lâzım?..
Bizim patron üretir?..
Çamaşır makinesi mi?..
Emriniz olur aabiler,
her eve girecek bir Cin Er…
Elektrik mi?..
Kömürün en karasından,
Dağıtım mı?..
Elbette fukaranın apış arasından…
Şimdi sırada nükleer var…
Elektrik üretimini kimseye etmeyiz yar…
Bağımsız Türkiye!..
Bağımsız Türkiye!..
Şehitler ölmez, Vatan bölünmez!...
Zırrrrrr… zırrrr…
Alo…
Ben Yiğit Bulut!...
Ne!...
Ölmüş mü?..
İyi ama oldu mu şimdi ya?..
Hani ölmezdi Şehitler?..
Hani, Vatan bölünmezdi?..
Olduk olmadık yerde,
kıkır kıkır gülünmezdi…
Bize öyle belletmişlerdi…
***
Ben Adnan Berk Okan…
Yukarıdaki sululuklarım için lütfen affedin…
Küçücük bir köye dönmüş dünyada hala “Tam Bağımsız Türkiye!” türküsünü söyleyen ama aslında iç piyasada tekel oluşturmak isteyenlerin sözcülüğüne soyunmuş Yiğit Bulut’la ilgili “MİZAH” yapmak istedim…
Affola!...
