İş Bankası, Taraf’ı sansürlemek mi istiyor?
Karamuk, bugün köşesinde İş Bankası'nın bir yandan iddiaları yalanlayıp bir yandan da ticari sırları ifşa ettiniz diye dava açtığını yazdı.
GAZETECİLER.COM - Mayıs ayında İş Bankası Yönetim Kurulu’nda geçen skandal konuşmaları köşesinde yayınlayan Taraf gazetesi yazarı Oğuz Karamuk, bugün köşesinde İş Bankası'nın bir yandan iddiaları yalanlayıp bir yandan da ticari sırları ifşa ettiniz diye dava açtığını yazdı.
İşte o yazıdan çarpıcı bölümler:
Bu tutmayınca Basın Konseyi’ne şikâyet, ardından Gazete’nin Yönetim Kurulu Başkanı’na, Yayın Yönetmeni’ne ve bana, “Ticari sırlarımızı açıkladınız” gerekçesiyle Bankacılık Kanunu’na dayanarak suç duyurusu yaptılar...
İş Bankası’nın itirazlarının, ne hukuk ne de etik açısından tutar tarafı yok. Her şeyden önce görünür gerçekliğe aykırı... Bir yandan bizim yazdığımız belgeler için “Bunlar tamamen yalan” diye yayın yasağı istiyorlar, tekzip talep ediyorlar, davalar açıyorlar... Diğer yandan “Ticari sırlarımızı açıkladınız”diye ayrı suç duyurusunda bulunuyor... Hangisi doğru?..
İş Bankası’nın Yönetim Kurulu’ndaki konuşmaların banka katipleri tarafından yazılması... Ardından Ergenekon savcılarının, Tuncay Özkan’a yapılan soruşturma çerçevesinde banka arşivlerinden alınması yoluyla dava dosyalarına girmiş belgeler onlar. Altında yönetim kurulu üyelerinin imzası olan... Tapu gibi kayıtlar.
Üstelik Bankacılık Yasası açısından sır da değiller. Çünkü o konuşmalarda herhangi bir ticaret ya da bankacılık hesabı yapılmıyor.... Tam tersi siyasi ve siyasete medyaya el altından ayar verme çabaları görülüyor...
O belgeleri okuyanlar, İş Bankası’nın yönetimindeki CHP’li üyelerin ve profesyonel yöneticilerinErgenekonvari bir ideolojik yapılanma içinde olduğu hissine kapılıyor. O belgeleri okuyanlar, yöneticilerin bankanın parasıyla medyaya ayar verdiklerini... CHP’nin bile kamuoyuna açıklamadığı bir düşünce tarzıyla, ırkçılığa kadar yolu olan sapkın bir mantıkla milleti sınıflandırdıklarını... Hattaİş Kültür Yayınları’nda satılan kitaplara bile balans ayarı yaptıklarını ve daha neler neleri ortaya koyuyor.
İşte o yazıdan çarpıcı bölümler:
DAVA ÜSTÜNE DAVA
Diğer yandan, Taraf’ın kapısına 6 avukatla dayanıp, dört kez yayın yasağı, iki kez tekzip, 8 ayrı yazıya dava vs. gibi, hukuk yoluyla baskıyı denediler. Allah razı olsun, hâkim onlar gibi “Gazeteci niye yazıyor?” diye değil de, “Siz niye öyle şeyler konuştunuz. Basın özgür, basın yazar” diye bakmış olaya. Taraf’ın hukuk servisinin başarısını da teslim etmek gerekli tabii...Bu tutmayınca Basın Konseyi’ne şikâyet, ardından Gazete’nin Yönetim Kurulu Başkanı’na, Yayın Yönetmeni’ne ve bana, “Ticari sırlarımızı açıkladınız” gerekçesiyle Bankacılık Kanunu’na dayanarak suç duyurusu yaptılar...
İş Bankası’nın itirazlarının, ne hukuk ne de etik açısından tutar tarafı yok. Her şeyden önce görünür gerçekliğe aykırı... Bir yandan bizim yazdığımız belgeler için “Bunlar tamamen yalan” diye yayın yasağı istiyorlar, tekzip talep ediyorlar, davalar açıyorlar... Diğer yandan “Ticari sırlarımızı açıkladınız”diye ayrı suç duyurusunda bulunuyor... Hangisi doğru?..
BU NE YAMAN ÇELİŞKİ?
Belgeler “tamamen yalan mı”, yoksa “ticari sır mı”?.. İş Bankası daha baştan çelişkiye düşmüş durumda. Ama söyleyelim... Yazdığımız belgelerin tamamı doğru. 2005-2007 döneminde... AK Parti’ye medyayı da kullanarak darbe yapılmak istendiği zamanlarda...İş Bankası’nın Yönetim Kurulu’ndaki konuşmaların banka katipleri tarafından yazılması... Ardından Ergenekon savcılarının, Tuncay Özkan’a yapılan soruşturma çerçevesinde banka arşivlerinden alınması yoluyla dava dosyalarına girmiş belgeler onlar. Altında yönetim kurulu üyelerinin imzası olan... Tapu gibi kayıtlar.
Üstelik Bankacılık Yasası açısından sır da değiller. Çünkü o konuşmalarda herhangi bir ticaret ya da bankacılık hesabı yapılmıyor.... Tam tersi siyasi ve siyasete medyaya el altından ayar verme çabaları görülüyor...
O belgeleri okuyanlar, İş Bankası’nın yönetimindeki CHP’li üyelerin ve profesyonel yöneticilerinErgenekonvari bir ideolojik yapılanma içinde olduğu hissine kapılıyor. O belgeleri okuyanlar, yöneticilerin bankanın parasıyla medyaya ayar verdiklerini... CHP’nin bile kamuoyuna açıklamadığı bir düşünce tarzıyla, ırkçılığa kadar yolu olan sapkın bir mantıkla milleti sınıflandırdıklarını... Hattaİş Kültür Yayınları’nda satılan kitaplara bile balans ayarı yaptıklarını ve daha neler neleri ortaya koyuyor.