İntihal konusunda kendi gazetesine de çaktı
Oray Eğin, Elif Şafak intihal yaptı mı tartışmalarında önce kendi gazetesinden bir akademisyene ardından da medyanın tamamına çaktı...
"Elif Şafak intihal yaptı mı yapmadı mı bilmiyorum, ama bu iddianın herhangi bir dokunulmazlık ya da acıma zırhının arkasında unutulmadan ciddiyetle tartışılması gerektiğine inanıyorum." Bu satırları yazan Oray Eğin, Akşam gazetesindeki köşesinde tartışmayı sürdürme hevesinde görünüyor.
Elif Şafak'ın kitap kapağının çalıntı olduğunu, ancak içeriğinin çalıntı olduğunu sanmadığını yazan Eğin, intihal tartışmasında bugün kendi gazetesinden bir isme de çakmayı ihmal etmedi.
"Baksanıza, zamanında rektörlük yapmış Deniz Ülke Arıboğan bile 'intihal' tartışmalarında topa girip 'Canım ne olacak, bu yeryüzünde herkes birbirinden esinleniyor' noktasında!
Üniversiteye adım attığınız ilk gün eser hırsızlığı yapmanın sakıncalarından bahsederler, bunun ne kadar büyük bir akademik utanç olduğunu öğretirler.
Prof. Arıboğan'ın çok yakından bildiğine emin olduğum yüzlerce çalıntı doktora teziyle akademik unvan edinen akademisyenler hakkındaki görüşü de böyle mi?
Bu ülkenin akademisyeni çalar; yönetmeni öykündüğü ve hayranlık duyduğu filmlerden kare kare çalar; şarkıcısı melodisine, sözüne kadar çalar; yazarı başka romanlardan aşırır; reklamcısına hiç girmeyelim, bir tek özgün iş bulmakta zorlanırız... Ama kabak baklava çalan çocuğun başına patlar.
(...)
Tabii ki bir hırsızlık tartışması döndüğü zaman 'Aman boşverin, ne olacak' diyenler çıkıverir aramızdan.
Sanki bizler çok temizmişiz gibi şaşırıyorum bir de... Kimse topa girmiyor, kimse öykünmenin de bir adabı, esinlenmenin de sınırı olduğunu, hırsızlıkla arasındaki belirsiz çizginin hesabını sormuyor.
Gerçi ne diyorum ben, çuvallarla para çalanlara bile göz yumduktan sonra."
Elif Şafak'ın kitap kapağının çalıntı olduğunu, ancak içeriğinin çalıntı olduğunu sanmadığını yazan Eğin, intihal tartışmasında bugün kendi gazetesinden bir isme de çakmayı ihmal etmedi.
"Baksanıza, zamanında rektörlük yapmış Deniz Ülke Arıboğan bile 'intihal' tartışmalarında topa girip 'Canım ne olacak, bu yeryüzünde herkes birbirinden esinleniyor' noktasında!
Üniversiteye adım attığınız ilk gün eser hırsızlığı yapmanın sakıncalarından bahsederler, bunun ne kadar büyük bir akademik utanç olduğunu öğretirler.
Prof. Arıboğan'ın çok yakından bildiğine emin olduğum yüzlerce çalıntı doktora teziyle akademik unvan edinen akademisyenler hakkındaki görüşü de böyle mi?
Bu ülkenin akademisyeni çalar; yönetmeni öykündüğü ve hayranlık duyduğu filmlerden kare kare çalar; şarkıcısı melodisine, sözüne kadar çalar; yazarı başka romanlardan aşırır; reklamcısına hiç girmeyelim, bir tek özgün iş bulmakta zorlanırız... Ama kabak baklava çalan çocuğun başına patlar.
(...)
Tabii ki bir hırsızlık tartışması döndüğü zaman 'Aman boşverin, ne olacak' diyenler çıkıverir aramızdan.
Sanki bizler çok temizmişiz gibi şaşırıyorum bir de... Kimse topa girmiyor, kimse öykünmenin de bir adabı, esinlenmenin de sınırı olduğunu, hırsızlıkla arasındaki belirsiz çizginin hesabını sormuyor.
Gerçi ne diyorum ben, çuvallarla para çalanlara bile göz yumduktan sonra."