İnsan İçin Tasarlanmış Bir Şehir: Kopenhag
"Sistemin getirdiği düzen, düzenin getirdiği huzur paha biçilmez." diyen Sayım Çınar, yılbaşını Kopenhag'da geçirdi ve izlenimlerini Gazeteciler.com için yazdı.
SAYIM ÇINAR [email protected]
Kopenhag adlı filmi izlememin hemen ardından Kopenhag'a gitme kararı aldım. İlginç bir aşk hikayesi vardı filmde, Tivoli'deki sahne aklımdan çıkmıyordu.
Sevdiğim bir dostumla lunaparkta zaman geçirdik, yükseğe çıkan ve devamında aşağıya indiğimiz bir koltukta alışılmadık bir deneyim yaşadım.
Bu lunaparkta özel bir zaman geçirdim, Tivoli Garden'ın 63 metre yüksekliğindeki Golden Tower'ı ile şehrin ve parkın manzarasında rüzgarı hissetmek şahaneydi. Yetişkinleri de heyecanlandıran bir lunaparktı bu.
Kurumuş ağaçlardan yapılan heykeller de gözalıcıydı. Şehrin düzeni nefes kesiyor. Yalnız yaşayan insanların ağırlıkta olduğu bir şehir Kopenhag.
Evlerin kiraları son derece yüksek, oteller de aynı şekilde diğer Avrupa şehirlerine kıyasla pahalı.
KOPENHAG'DA YILBAŞI
Yılbaşını geçirmek çok özel bir deneyim oldu. Bisikletli insanlar, yalnız ve kendine yeten insanlar, her adımda çağdaş sanat... Dahası 50 dakikada Malmö'ye geçebiliyorsunuz. Daha çok göçmenin olduğu bir şehir Malmö. Yılbaşının güzelliği bu skain ve huzurlu şehirde daha da anlamlı oldu.
Sağlık, canlılık çok ön planda, gerilimin uzağında bir şehir Kopenhag.
Andersen'in bir evi de burada. Kanallar şehrin ayrılmaz bir parçası. Tivoli daha önce de söylediğim gibi son derece etkileyici.
SİSTEMİN GETİRDİĞİ DÜZEN
Sistemin getirdiği düzen, düzenin getirdiği huzur paha biçilmez. Şehir merkezindeyseniz her yere kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. Kopenhag kart alırsanız, ulaşımınızı rahatlıkla yönetebilirsiniz.
Polis ve taksi görmüyorsunuz bu şehirde, yine önemli bir detay bu benim için. Şehir insanlarına kalmış.
İnternet otobüslerde var, doğal bir hak olarak internet ücretsiz.
Soğuk ama güzel bir şehir olduğunu söyleyebilirim Kopenhag'ın, kiliseleri bu soğukta keşfetmek özeldi. Yeme içme çok pahalı sayılmaz, üstelik estetik ve lezzetli sunumlar.
İnsana, farklı kültür ve dillere son derece saygılı bir coğrafyadan bahsedebiliyoruz. Dahası Hamburg'a, Malmö'ye geçebilirsiniz istediğiniz anda. Vagamama özellikle aklımda kaldı. Avustralya etleri satan restaurantlar ve şarküteriler akılda kalıcı. Yılbaşı görkemli bir şekilde bu lezzetlerin eşliğinde yaşandı.
Gösterişsiz ve kaliteli bir şehir Kopenhag, insanlarda da aynı durumu gözlemleyebiliyorsunuz. Çocukların huzuru şehrin de huzurunu yansıtıyor bir yönüyle.
Ekolojik duyarlılık son derece yüksek, organik gıda anlayışı da çok gelişmiş. Farklı ve lezzetli tatların peşinde olanlar için önemli bir durak Kopenhag.
AZ ALIŞVERİŞ, ÇOK LEZZET AVCILIĞI!
Bot gezilerine mutlaka katılın, hediyelik eşya konusunda dikkatli davranın, bütçenizi gezmeye ve lezzetleri keşfetmeye ayırın.
Kopenhag Operasını, Kraliyet Danimarka Tiyatrosu'nu, Gefion Çeşmesi'ni, Rosenborg Kalesi'ni mutlaka görün. Andersen masallarını yaşayacağınıza söz veriyorum. The Little Mermaid heykeli.
23 Ağustos 2015 tarihinde 102 yaşına girdi. Bu heykeldeki kadının hikayesi çok hakiki. Deniz adam bir kadına aşık oluyor, kadın zamanla karayı özler oluyor, kiliseden gelen sesi takip ediyor, yedi oğlunu bırakıyor, kadın hiç geri gelmiyor. The Mermaid and Seven Sons olarak bilinen hikaye de şehrin çeşitli yerlerine işlemiş.
Farklı ülkeleri, farklı coğrafyaları keşfetmeye devam edeceğim, yolculuğumda da rehberim yine iç sesim olacak. Avrupa'nın refahı lüks tüketimden değil, altyapısından gelir. Bizdeki altyapı eksiklikleri lüks tüketimle kapatılmaya çalışılıyor.Yeni yılda yeni ülke ve şehirlerle görüşmek üzere!