POLEMİK

'İmamın illegal oğlu'na bir tavsiyem var!

"İmamın illegal oğlu" kod adlı şahsa ve diğer dışarıdaki örgüt üyelerine bir tavsiyem var...Bu palavraları, yalanları, pislikleri bırakın.

'İmamın illegal oğlu'na bir tavsiyem var!
GAZETECİLER.COM - Sabah'ın pazar ekinde yazan Rasim Ozan Kütahyalı, Oda TV iddianamesinde ve iddianamenin ekler klasöründeki konuşmaları hukuki çerçeveden değerlendirdi ve isim vermeden Ahmet Hakan'a çaktı.
Kütahyalı "İmamın illegal oğlu" kod adlı şahsa ve diğer dışarıdaki örgüt üyelerine bir tavsiyem var...Bu palavraları, yalanları, pislikleri bırakın." dedi...

İşte Kütahyalı'nın Medyadaki suç şebekesi ve bir tavsiye başlıklı o yazısından çarpıcı bir bölüm: 

 

Geçen hafta iddia edilen Ergenekon uzantısı Odatv suç örgütünün medya alanındaki illegal operasyonlarından bahsetmiştim.Bu örgütsel yapının çıkarlarına uymayan kişilere yönelik organize biçimde dezenformasyon ve kara propaganda faaliyeti yürüttüğünü kanıtlarıyla ortaya koymuştum.Bu illegal iğrenç faaliyetler üçlü bir sacayağında pişiriliyor ve sonra suç örgütüne yardım eden diğer medya elemanları ile örgütün alt düzey mensupları vasıtasıyla daha da yaygınlaştırılıyordu.Ana örgütsel sacayağı belliydi:

Şu an tutuklu olan Soner Yalçın,bu tutuklu sanıktan düzenli talimatlar aldığı saptanan,şu an yurtdışında kaçak olan kişi ve "İmamın illegal oğlu" kod adıyla adliye çevrelerinde tanınan,emniyet fezlekesinde ismi "Soner Yalçın'la aralarında hiyerarşik alt-üst ilişkisi olmamakla beraber ortak ve koordineli hareket ettikleri, birbirilerini ve diğer örgüt üyelerini ortak bir örgütsel amaç etrafında yönlendirdikleri saptanmıştır" diye geçen kişi...

SOMUT SUÇ KANITLARI

Herşey açıktı,yasal dinleme kayıtlarındaki yasadışı planlar,ardından talimatla yazdırılan kara propaganda ve "kişilik suikasti" yazıları.Bu örgüt Ergenekon ve Balyoz gibi davaların sulandırılması ,kamuoyu nezdine itibarsızlaşması için,bu davayı yürüten savcılar ve hakimler hakkında nasıl yasadışı kara propaganda faaliyeti yürüttüyse ve halen yürütüyorsa aynısını kimi gazeteciler için de yapıyordu...

Yine benzer bir yasadışı operasyon Akşam genel yayın yönetmeni İsmail Küçükkaya'ya yapıldı.Fehmi Koru'ya Akşam'da manşetten röportaj verdirdiği için ve örgüt çıkarlarına uygun davranmadığı için İsmail Küçükkaya'ya yönelik operasyon başlatıldı...Bu operasyonda nihai hedef ya Küçükkaya'yı devirmek yada onu şantaj yöntemiyle yola getirmek ve örgütün emirlerine uymasını sağlamaktı...

Bu üç örgüt mensubu arası telefon trafiği Odatv iddianamesinin ek klasörlerinde yer alıyor.Tutuklu ve kaçak şahıs "İsmail'in ta..klarını sıkalım,onu bitirmeliyiz" diyor telefonda açıkça.Örgütsel saldırı metodu yine aynı:Önce örgüt sitesinde sistemli kara propaganda faaliyeti yapılıyor. Sonra o illegal kara propaganda malzemeleri sosyal medyadan ve köşelerden servis ediliyor,diğer bağlantılı internet siteleriyle iyice yaydırılıyor.Sonrasında bitirilmek istenen Küçükkaya ile ilgili ortam oluştuktan sonra "3 xanax'lı" örgüt mensubu şahsın "İsmail'in anasını si... ceğim" dediği yasal dinlemeye takılıyor ve hemen öbür gün Küçükkaya'ya saldıran yazısı yayınlanıyor...Herşey açık. Örgütsel ilişkiler,bağlantılar net bir şekilde ortada...

"İsmail'in ta..klarını sıkacağız,anasını s..ceğiz" deniyor ve illegal örgütsel operasyon başlıyor. Nitekim o zaman bu illegal yöntemlerle Küçükkaya'yı da pasifize edebilmişlerdi. Bir örgüt üyesinin "İsmail'i de kucağımıza oturttuk" deyip kahkahalar attığı tapelerde geçiyor...

HUKUKSAL AÇIDAN DURUM NE?

Evet sayın okuyucular herşey bu kadar açıkken bir de bu adamlar için utanmadan "Gazetecilik yargılanıyor" deniyor...Ta..k sıkmak ve anasını s..mek gibi işler de gazetecilik faaliyeti demekki!! Koru ve Küçükkaya operasyonları sadece iki örnek...

Bu illegal şebekenin daha onlarca faaliyeti var.Peki "İmamın illegal oğlu" kod adlı şahsın hukuksal açıdan durumu ne? Bu somut suç kanıtlarını inkar edemeyeceğine göre "Ben örgüt mensubu değilim,birkaç defa onlarla böyle işlere girdim sadece" diye savunma yapabilir bu şahıs... Bu bağlamda TCK 220/6 maddesini okuyalım...

"Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılır." Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bu gibi şahıslar için emsal içtihadı da şudur: "Örgütün genel çağrısı, örgüte ait yayın organlarının yayınları ve çağrıları ile somutlaşmış olup, bu çağrıların belirli bir kişiye yapılmış olmasına gerek bulunmamaktadır. Örgütün bilgisi ve istemi doğrultusunda gerçekleştirilen eylemlerin örgüt adına gerçekleştirildiği sabittir."

Peki "Benim hiyerarşik yapıyla ilgim yok sadece arada- Koru ve Küçükkaya gibi yasadışı operasyonlarda-bu ekiple paslaştık,ben onlara,onlar bana yardım etti.Örgüt üyeliğim yok" denirse,bu kanıtlanmış örgütsel kara propaganda suçları bu şekilde izah edilirse karşımıza hangi madde çıkıyor? TCK 220/7 maddesini okuyalım..."Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır."

TAVSİYEMİ DİNLEYİN

Bırakın ULUSAL MEDYA 2010 planları doğrultusunda yapılan bütün Ergenekon faaliyetlerini,bilgisayar harddiskinden çıkan Ergenekon emir belgelerini,el yazısı notları,tüm o somut kanıtları unutalım...Hadi yutalım dediklerinizi,bunların hepsi virüsle bilgisayarlara girdi,el yazısı notları polisler ve savcı Cihan Kansız yazıp koydu!!...

E iyi de Fehmi Koru ve İsmail Küçükkaya'yı bitirme planlarındaki telefon konuşmalarını da mı savcı Cihan Kansız size söyletti? "Fehmi'nin i..e olduğunu yayalım" "İsmail'in anasını s..elim,ta..klarını sıkalım" diye telefonda polisler söyledi de 3 xanax'lı,tutuklu ve kaçak sanıklar dublaj mı yaptı?

Örgüt sitesindeki o iğrenç ve ahlaksız haberler de virüsle mi siteye kondu? "Fehmi Koru mutluluk çubuğu taktırdı" yada "Fehmi Koru eşcinsel parfümü kullanıyor,acaba eşcinsel mi?" gibi yasadışı kara propaganda haberlerini Cihan Kansız siteye monte edip sonra da delil yerine mi saydı!? Bu örgütün savcılık tarafından saptanmış dışarıdaki en önemli üyesi olan "İmamın illegal oğlu" kod adlı şahsa ve diğer dışarıdaki örgüt üyelerine bir tavsiyem var...

Bu palavraları,yalan ları,pislikleri bırakın.Evrensel hukuk kriterlerine göre suçlusunuz.Davanızı AİHM'e götürürseniz de Tuncay Özkan gibi sonuç alırsınız.Yukarıdaki kanıtlanmış suçlarınızı dürüstçe itiraf edin ve aktif pişmanlık yasasından faydalanın.O zaman alacağınız ceza çok ciddi oranda düşer.Siz böyle pisliklere ve yalanlara devam ederseniz alacağınız ceza üst sınırdan tahakkuk ettirilir... Tavsiyelerimi dinleyin bence...

ÇOK OKUNANLAR