İlker Başbuğ'un yanıtlamadığı sorular! Rasim Ozan Kütahyalı yazdı
Güneş gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, bugünkü yazısında Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in iddiaları hakkında İlker Başbuğ'un hiçbir açıklama yapmadığına dikkat çekti.
Güneş yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, bugünkü yazısında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un yanıtlamadığı sorular olduğunu yazdı. Kütahyalı, "İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer aracılığıyla kamuoyunu aydınlatması gereken bir konu daha var" diyerek Başbuğ’un mesai arkadaşı dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in iddiaları hakkında açıklama yapmadığını vurguladı.
2008 Temmuz ayında yaşanan meşhur “3’e 2” olayını hatırlatan Kütahyalı "Bu konuda İlker Başbuğ hiçbir açıklama yapmadı bugüne kadar" ifadelerini kullandı.
İşte Rasim Ozan Kütahyalı'nın yazısından bir bölüm:
İlker Başbuğ’un yanıtlamadığı sorular
İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer dün Tuncay Özkan’ın “2007’de ordu içindeki Fetullahçı örgütlenmeyi deşifre eden flash belleği İlker Başbuğ’a verdim” dediği olayla ilgili açıklama yaptı ki bu açıklama Ekim 2017 tarihinde de noktası virgülüne kadar aynıydı. Yani yeni bir bilgi ifade etmedi Başbuğ cephesi.
*
İlker Başbuğ bu flash belleği Hava Kuvvetleri’ne teslim etti. Hava Kuvvetleri Komutanı Aydoğan Babaoğlu yani medyada bilinen yaygın ismiyle “Golfçü Paşa“ ise bu olayın üzerine gitmemişti. Dönemin Hava Kuvvetleri Başsavcısı Ahmet Zeki Üçok’un ısrarlarına rağmen bu konunun üzerini Aydoğan Paşa kapatmıştı.
*
Bunlar doğru ama İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer aracılığıyla kamuoyunu aydınlatması gereken bir konu daha var. Bu da direkt olarak Başbuğ’u ilgilendiren bir meseledir. O da Başbuğ’un mesai arkadaşı dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in iddialarıdır. Yani 2008 Temmuz ayında yaşanmış meşhur “3’e 2” olayıdır. Bu konuda İlker Başbuğ hiçbir açıklama yapmadı bugüne kadar.
*
Böyle bir hadise yaşandı mı? Yaşandıysa İlker Başbuğ neden askeri yargı seçeneğini reddetti? Neden muvazzaflara yönelecek muhtemel bir fırtına için askeri mahkemeleri hazır tutmadı? 1.5 ay sonra Genelkurmay Başkanı olacağı için bu durumu riske atacak bir adımdan kaçındı mi? Neden böyle yaptı?