MEDYA KÖŞESİ

İktidar medyası hangi amaçla savcıyı alkışlıyor?

Cumhuriyet yazarı Özgür Mumcu, "İktidar medyası hangi sebeple cemaatçilikten yargılanan bir savcının gözaltı kararlarını coşkuyla alkışlamaktadır?" diye sordu.

İktidar medyası hangi amaçla savcıyı alkışlıyor?

Cumhuriyet gazetesine operasyon yapan savcının "FETÖ'cülükten ağır müebbet hapis" istemiyle yargılandığının ortaya çıkması tartışmaları farklı bir kulvara kaydırdı...

Nasıl oluyordu da FETÖ sanığı bir savcı, Cumhuriyet gazetesine FETÖ operasyonu yapabiliyordu?

FETÖ ile ilişkisi olabileceği şüphesi olan herkes görevden alınıp çoğu tutuklanırken, bu savcı nasıl görevde kalabiliyor ve FETÖ operasyonu yapabiliyordu?

Cumhuriyet gazetesi yazarı Özgür Mumcu işte bu durumu sorguladı ve iktidar medyasına "hangi sebeple cemaatçilikten yargılanan bir savcının gözaltı kararlarını coşkuyla alkışlıyorsunuz?" diye sordu.

İşte Özgür Mumcu'nun o yazısı:

VAR MIDIR BUNUN İZAHI?

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Cumhuriyet yöneticileri ve gazetecileri hakkında gözaltı kararı veren İstanbul Cumhuriyet Savcısı Murat İnam’dan şikâyetçi olduğunu biliyor muydunuz?

Peki, Cumhuriyet yöneticileri ve gazetecilerini Gülen’le irtibatlı diye gözaltına aldırıveren savcının “Silahlı FETÖ örgütüne üye olmaktan” yargılandığını biliyor muydunuz?

Yani gazetemize Gülenci olduğu iddiasıyla Cumhurbaşkanı’nın da müşteki olduğu bir davada yargılanan bir savcı eliyle operasyon yapılıyor.

Herhalde memleketin içine girdiği hukuki ve siyasi açmazı daha iyi özetleyen bir örnek bulmak mümkün değil. Cebir Ve Şiddet Kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni Ortadan Kaldırmaya Veya Görevlerini Yapmasını Kısmen Ya da Tamamen Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etmek suçundan Gülenci diye yargılanan bir savcı, senelerce Gülenciler hakkında kamuoyunu uyarmış HikmetÇetinkaya’yı Gülenci diye gözaltına alabiliyor.

İnsan ister istemez, Cumhuriyet’e karşı yapılan bu saldırının ardında kimin olduğunu sorguluyor. Saldırıyı tezahüratla karşılayan iktidar medyası Gülencilikten yargılanan birinin ardında saf tuttuğunun farkında mı acaba?

Böyle puslu ortamlarda en çok bağıranların aslında günahlarını gizlemeye çalışanlar olduğu sıklıkla görülür. Kendi suçlarından sıyrılmak için Cumhuriyet gazetesini kullanmaya çalışanların amaçlarına ulaşmaları güç. Aksine bu yaptıklarıyla kendilerini şimdiden tarih önünde mahkûm ettiler. Havadaki pus dağıldığı zaman elbette yargı önünde de mahkûm olmaları muhtemeldir.

En sıradan devlet memurları Bank Asya’da hesabı var diye ihraç edilirken çok ağır suçlamalarla cemaatçi olmaktan yargılanan bir savcı nasıl hâlâ görevinin başındadır. Nasıl Cumhuriyet gazetesine medyaya yansıdığı kadarıyla delik deşik iddialarla saldırabilmektedir.

İktidar medyası hangi sebeple cemaatçilikten yargılanan bir savcının gözaltı kararlarını coşkuyla alkışlamaktadır?

Bütün bu sorulara cevap bulunmadan yokuş aşağı demir bir gülle gibi yuvarlanan memleketin serbest düşüşü engellenemez.

Vaktinde koalisyon kurmuş AKP ve cemaat bir kavgaya tutuşmuştur. Kavgalarının neticesi ortada. Bu neticenin faturasını ödemesi gerekenler o koalisyonun ortaklarıdır. Memleketi elbirliğiyle darma duman edip faturasını bu koalisyona başından beri muhalif olan kesimlere çıkarmaya çalışıyorlar. Buna müsaade edersek işte bugünkü gibi saçma sapan tablolarla karşılaşılır.

FETÖ üyesi olmaktan yargılandığı davada Erdoğan’ın müşteki olduğu bir savcı gelir Cumhuriyet’e dadanır. Var mı bu garabetin izahını yapabilecek bir babayiğit?

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar