İkisi de birbirini yönlendiriyor

Kimimize göre:
“Siyaset medyamızı yönetiyor…”.
Kimimize göre ise:
“Medya siyaseti yönetiyor”…
Bana göre:
Kimsenin kimseyi yönettiği yok…
Olan şey şu:
İkisi de birbirini yönlendiriyor…

*

Evet ey güzel insanlar…

Her iki kurum da gelecek planlaması yapmıyor…

Medyada taraflardan biri diğerini eleştirmek için geçmiş sayfalardan birini koparıp kamuoyunun önüne mi atı?..

Medyanın desteğini alan siyasi taraf da hemen aynı sayfayı alıp meclisteki kürsülere taşıyor…

*

Ya da tersi…
Siyaset, karşı siyaset mahallesini itibarsızlaştırmak için hamle mi yapacak?..
Hemen arşive giriliyor…
Tarihin tozlu ve hatta çürümüş yaprakları arasında bir şeyler buluyor…
Omuz omza mücadele verilen medyaya ve ekranların nöbetçi kavgacılarına servis ediyor…
Ertesi gün, siyasetin tarafındaki gazetelerin köşeleriyle ekranlarında, nöbetçi kavgacılar o geçmiş kokulu tozlu sayfalar üzerinden çakıyorlar rakiplerine…

*

Bunları izlerken acı acı gülüyorum…
Yok, hayır; enerjilerini boşa harcadıkları aklımın ucundan bile geçmiyor…
Yaptıkları o kirli siyaset ve gazetecilik için enerji gerekmez ki…

*

Beni üzen:
Ortamın sakinleşmesine izin verilmemesi…
Beni üzen:
Zaten gerilmiş olan ipin daha da gerilmesi…
Beni üzen:
Zaten çatılmış kaşların, sıkılmış yumrukların daha ihtiraslı çatılması…
Beni üzen:
Sıkılan yumrukların şiddetle karşı tarafın yüzüne gözüne indirilmesi…

*

Oysa…
Geçmiş değil de gelecek üzerinden hesaplaşsalar var ya…
Kavga olmayacak…
Daha doğrusu kavganın yerini demokratik, akılcı ve samimi bir yarış alacak…

*

“Gelecek üzerinden hesaplaşma olur mu?” diye soranlarınız olabilir.
Tabii ki olur…
Nasıl mı?..
Yeni projeler üreterek…
Halka umut vererek…
Pörsüyen umutları sulayıp yeşerterek…
*

Çok mu zor?..
İnanın zor değil…
Aksine…
Arşive girip tozlu ve kokuşmuş sayfa aramak, gelecek için umut verecek projeler üretmekten çok daha zor…