MEDYA KÖŞESİ

'İhbar etmiyorum merhamet ediyorum'

"İhbar etmiyorum... Bilakis, henüz herhangi bir hukuksal yaptırımla karşılaşmamış bu insanlara merhamet ediyorum."

'İhbar etmiyorum merhamet ediyorum'
GAZETECİLER.COM - Akşam gazetesi yazarı Nagehan Alçı bugün köşesinde geçenlerde yazdığı satırları bir ihbar olarak niteleyenlere sert bir şekilde yanıt verdi. Oda TV ile ilişiki içinde olduğunu ileri sürdüğü yazarların erkenden herşeyin farkına varıp uyanabilmesi için bir de örnek verdi Alçı.

İşte o örnek ve merhamet ediyorum dediği yazısından bir bölüm:

İHBAR DEĞİL MERHAMET

"Bu yazdığımı 'ihbar' zanneden kimileri, suçlu olduklarını bildiklerinden tutuklanma korkusuyla saçma sapan konuşuyorlar. Oysa ben ihbar etmiyorum. Bilakis, henüz herhangi bir hukuksal yaptırımla karşılaşmamış bu insanlara merhamet ediyorum."
yazan Alçı ardından Nasıl mı? Açıklayayım... dedi ve şöyle devam etti:

DAHA NEYİ İHBAR EDEBİLİRİM Kİ?

Her şey bu kadar açıkken ben neyi ihbar edebilirim? Olan olmuş, emniyet ve adalet ilgili tespitleri yapmış zaten. İhbar 'Henüz savcılığın da bilmediği suç ve suçluların ismini yazmak'la olabilir. Oysa benim yazdıklarım henüz haklarında yasal işlem başlatılmamış bu insanlara merhametli bir 'önceden uyarı'. Hatta itiraf edeyim: Katı bir legalist mantıkla 'Şüphelilere yardım' diye bile yorumlanabilir bu satırlarım. Mesela kimileri, başka çete yoldaşları gibi -henüz haklarında yasak çıkmadan- yurtdışına kaçabilir bu sayede. Hakkımda televizyonda küfürler, hakaretler edenler benim uyarılarımla yakayı sıyırabilir!


BEN MERHAMET SAHİBİYİM

Gördüğünüz gibi sevgili okuyucularım, ben merhamet sahibi bir insanım. Bir yandan gördüğüm yasadışı ve iğrenç ilişkiler ağından nefret ediyor ve hukukun gereğini yapmasını istiyor ama diğer yandan da bu düşmüş tiplere acıyorum. Adalet ve merhamet arasında gidip geliyor düşüncelerim...

KEŞKE CÜNEYT ÖZDEMİR GİBİ ERKENDEN UYANABİLSELER

Keşke bu gazeteciler bir Cüneyt Özdemir gibi erkenden uyanıp içinde bulundukları kirli girdaptan çıkmayı başarabilselerdi. Ama nerde? Maalesef hala aynı noktada, o hukuk dışı döngü içinde debelenip duruyorlar...