İbrahim Öztürk için...
Hem de şiarı "Hoşgörü ve diyalog" olan bir gazetenin (Zaman) yazarının..
[email protected]
Hayır...
Yanlış...
Hoşgörüsüzlük bu...
Hem de şiarı "Hoşgörü ve diyalog" olan bir gazetenin (Zaman) yazarının..
Hem de köşesinde de değil; sosyal medya ortamında yaptığı ve "yalan" olmayan, ironi yüklü bir “esprisi” nedeniyle böylesine üzerine gidilmesini doğru bulmuyorum...
Allah aşkınıza ey güzel insanlar!..
İbrahim Öztürk'ün kafası karışık, bazen ne dedikleriyle ne anlatmak istedikleri birbirine karışan insanlara sevgili Peygamber Efendimizin bile önceleri "Kıble" olarak kullandığı Kudüs'ten vazgeçip Kâbe'yi kıble seçmesini hatırlatmak için yapılan minik, zararsız ve Sevgili Peygamberimize karşı haksızlık ve saygısızlık da sayılamayacak bir “esprisini” bu kadar ciddiye almak, tolerans göstermemek İslâm'ı "despotik bir din gibi” göstermek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmez mi?..
Haaa...
Sevgili Peygamberimiz hayatının hiçbir döneminde Kudüs'ü "kıble" olarak kullanmamışsa eğer; o tezi yalanlayacak somut delilleriniz varsa elinizde ortaya çıkın ve "yanlış bilgi" deyin...
Ama elinizde Kudüs'ün bir süre "kıble" olarak kullanılmadığını kanıtlayacak tek belgeniz yok, olamaz da...
Ama aksi olarak bir dünya sahih hadis var...
Demek istemem o ki...
Hz. Muhammed’in, (SAV) hanımlarıyla şakalaştığı onları güldürecek espriler yaptığı çok sahih olarak bilinirken bir kardeşimizin Sevgili Peygamberimiz üzerinden ve “yalan” olamayan, “iftira” ve “hakaret” özelliği de taşımayan bir espriyle takipçilerini gülümsetmeye çalışmasına karşı bu kadar hoşgörüsüz davranmak (Bence) İbrahim Öztürk’ün diğer günahlarını da üstlenmekle eşdeğerdir.
Unutmayınız ki Sevgili Efendimizi diğer insanlardan ayıran en büyük özelliği onlardan çok daha ileride, çok daha farklı, çok daha üstün düşünebilmesi, çok daha hoşgörülü oluşudur.
Hâsılı...
Binlerce yurttaşımızın ölümünden sorumlu terörist gurupların affedildiği bir süreçte ve hem de çok inançlı, dinine ve Peygamberine saygılı bir meslektaşımızın sevimli ve zararsız bir esprisi yüzünden karakter lincine tabi tutulması üzücüdür...
O güzel insanı incitmeyen bir şakasıyla hak etmediği ölçüde ağır eleştirilerin hedefi olan İbrahim Öztürk (Bence) alkışı hak etmiştir…
Not:
Zaman zaman herkes gaf yapabilir. Önemli olan kasıt olmamasıdır.
Hoşgörüsüzlüğümüz, nobranlığımız yüzünden gelmiş geçmiş en başarılı televizyoncularımızdan biri olan Güner Ümit'i yıllardır ekranda göremiyoruz.
Ergun Babahan biraz hüznün (Fenerbahçe'nin şampiyonluğu kaybettiği bir maçtan sonra) ve belki biraz da alkolün tesiriyle tatsız olduğunu kendisinin de yaptığı ve özür dilediği bir şaka yüzünden ekmeğinden oldu.
Allah aşkınıza bu sefer aynı hatayı ve zulmü İbrahim Öztürk'e karşı yapmayınız...
Son dakika notu:
İbrahim Öztürk'ün attığı tiviti inkâr etmesi yazıdak özneyi değiştirir sadece, ama özü aynı kalır...