İbrahim Karagül'den flaş Abdurrahman Dilipak çıkışı
Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül, yaşanan son olaylar üzerine Abdurrahman Dilipak ve Ahmet Taşgetiren'in içeride kurulan cephenin muhafazakar temsilcileri olduğunu ima etti.
Abdurrahman Dilipak'ın bugünkü yazısı ve tweetleri üzerine yorum yapan Karagül, şu ifadeleri kullandı:
İçeride kurulan ‘cephe’nin muhafazakar ayağı; Abdurrahman Dilipak ve Ahmet Taşgetiren üzerinden mi yürütülüyor? Konuşmaları, yazıları, nefret sınırına varan üslupları, pozisyon alışları bireysel bakış farkının, muhalif olmanın çok ötesinde. Şaşırtıcı, merak uyandırıcı.
Dilipak ne yazmıştı?
Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak dünkü köşe yazısında görevden alınan savcıya destek olmuştu ve şunları yazmıştı.
Abdurrahman Dilipak, yazısında şunlara yer verdi: “HSK’nın kararı, ‘Kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle’ kabilinden bir karar gibi geldi bana. Hukuki olmaktan çok siyasi gibi. Burada asıl hedef, Viranşehir savcısının şahsında bütün savcılardır. Şimdi o savcılar düşünsünler. Haksızlıklar karşısında susanlardan olmayalım. Viranşehir savcısı Allah’a emanet. Allah onu korusun. Adaleti VİRAN etmeyin. Eyyub’un SABIR TAŞI’nı çatlatmayın! Bu ülkeye yazık, bu millete yazık. 'Bu konu Peker’in videoları kadar başımızı ağrıtır' Evet, bir savcıya yapılan bir haksızlık, bütün hukuk camiasına yöneltilmiş bir tehdit anlamına gelir. O zaman siyasetçi, bürokrat, yargı ve bizler, herkes görevini hak ve adalet ölçüsünde yapsın. Kimsenin yargının harimi ismetine zarar verme lüksü yoktur. Bakın bu konu, bu gidişle en az CoVID kadar, Peker’in videoları kadar başımızı ağrıtır. Birileri AK Parti’nin yoluna mayın mı döşüyor. Hadi bakalım şimdi yeni görevlendirilen savcı ne yapacak şimdi! Hale bakar mısınız, kendimiz için hak savunusunda savcının, hakimin hakkını savunmaya geldi sıra. Kendi hakkını savunamayanlar benim hakkımı nasıl savunacak. Adalet üzerinde tartışmaya sebep olacak işlemler konusunda en fazla Adalet Bakanlığının hassasiyet göstermesi gerek. Bir de üst kurul ve yüksek yargıdan başlayarak herkes. Adalet mülkün temelidir. Bu ilke istismar edilirse mülkün temeline dinamit konmuş olur. Bu soruşturma 3 ay ya da 6 ay sürermiş. Geciken adalet, adalet değildir. Hazırladığı soruşturma dosyası önünüzde verin kararını biz de bilelim. FETÖ’cü diye iftira atmayın ama, bir kulp takmayın. Soruşturma süreci el çektiriyor, sonra ya göreve iade ya da ihraç! Viranşehir Savcısı’na bu kararı verenleri Allah’a havale ediyorum. Şimdi millet adına yargılama yapan mahkemelere hangi savcı milletin iddialarına dayalı bir iddianame hazırlayabilir. Eğer yargı kendi hak ve onurunu savunamayacaksa, benim hakkımı nasıl koruyacak? Birileri taşları toprağa bağlayıp, Bill’in adamlarını sokağa salarak ne yapmak istiyor?”
Yine Dilipak, bakanlara provokatif soru soran Anadolu Ajansı muhabirine de destek çıktı.