MEDYA KÖŞESİ

İbrahim Karagül, Doğan Grubunu suçladı!

"İçeriden ve dışarıdan kuşatma bir noktada Aydın Doğan'ı ve ekibini hemen öne çıkarıyor, açık ediyor." diyen Karagül savaş çığırtkanlığı yapmıyorum diyor.

İbrahim Karagül, Doğan Grubunu suçladı!
GAZETECİLER.COM -

Son dönemde yazılarında "Türkiye'nin çevresindeki gelişmeleri, bunun çok yakın bir gelecekte ülkemiz için ne hazin sonuçlar doğurabileceği" üzerinde duran İbrahim Karagül, bugün köşesinde hem eleştirilere yanıt verdi hem de bir adım daha ileri giderek Türkiye'nin içeriden kuşatılmaya çalışıldığını, bunun da Doğan Grubu aracılı ile yapıldığını ileri sürdü.

Yazdıkları için "Ne kadar etkili oldu, kaç kişi farkına varabildi, güvenlik çevreleri bu tehdidin önüne geçecek bir basiret sergileyecek mi, bilmiyorum. Zaman gösterecek." diyen Karagül, yazılarının "savaş kışkırtıcılığı" olmadığını, aksine dayatılanlara karşı "tedbir alma çağırısı" yaptığını ileri sürdü.

İşte "İçeriden ve dışarıdan kuşatma bir noktada Aydın Doğan'ı ve ekibini hemen öne çıkarıyor, açık ediyor." diyen Karagül'ün yazdıklarından dikkat çeken bir bölüm:
 
20 YILDIR GÖRDÜKLERİM

Bugün müdahale edemezseniz yarın hiçbir şeye müdahale edemeyeceksiniz. Çok daha büyük, çok daha karmaşık savaş sınırlarımızı sarıp içeri girecek ve yerinizden kımıldayamayacak hale geleceksiniz.

Yirmi yıldır bu bölgedeki her adımı izledim. Her krizi, her arayışı, her gelişmeyi takip ettim. Yirmi yıldır atılan bütün bu adımların, büyük savaşların, işgallerin, örgütler servisinin, terör kampanyalarının, kaçak ve sessiz barış söylemlerinin tek bir adresi olduğunu gördüm: Birinci Dünya Savaşı sonrası olduğu gibi, yüz yıl sonra, yeni bir harita şekillendirmek

İşte o harita adım adım gerçekleşiyor. Moğollar karşısında sıranın kendisine gelmesini bekleyen Müslüman emirlikler gibi bir garip teslimiyet içinde sadece izlemekle yetiniyoruz bunu.

“İÇERİDEN KUŞATMA”NIN ADRESİ DOĞAN GRUBU

Çünkü meselenin bir bölümü içeriden yürütülüyor. Kimlik savaşlarının, sınır taslaklarının, yeni güç haritası şekillendirme çabalarının içeride de bir cephesi var. O cephe son dönemde müthiş bir enerji ile çalışıyor. 7 Haziran seçimleri öncesi başlatılan mühendislik çalışmaları bu “içeriden kuşatma” hesabına dönüktü. Özellikle Aydın Doğan'ın televizyon ve gazeteleri bu amaçla seferber edildi. HDP'nin en büyük pazarlamacısı Aydın Doğan ve ekibi oldu.

Seçim sonrası kuzey Suriye'de oluşturulan tampon bölgenin de en büyük pazarlamacısı da Aydın Doğan ve ekibidir.

İçeriden ve dışarıdan kuşatma bir noktada Aydın Doğan'ı ve ekibini hemen öne çıkarıyor, açık ediyor.

AK PARTİ'Yİ REHİN ALMA OPERASYONU

Doğan grubu medyası, televizyonları ve kalemleri ile şimdi bu içeriden kuşatma manevralarını yapıyorlar. Fitne çıkarıyorlar, insan devşiriyorlar, nokta hedefler belirliyorlar, itibar suikastleri yapıyorlar.

En önemlisi de, seçim öncesi mühendislikteki başarıyı koalisyon çalışmalarında da görmek istiyorlar. Mümkünse koalisyonu kendileri şekillendirsin istiyorlar. Bunun için de fitne, devşirme, itibarsızlaştırma gibi yöntemleri çekinmeden kullanıyorlar.

Oysa onların yürüttüğü operasyon AK Parti'yi rehin alma operasyonudur. Onların yönlendireceği, biçimlendireceği bir koalisyon formülü AK Parti'yi hareket edemez hale getirme, yerli ve bağımsız tarafını törpüleme, itaat ettirme operasyonunun bir parçasıdır. Bu koalisyon milli olmayacaktır, vesayet altında olacaktır.

HER TAMPONUN ALTINDAN O ÇIKIYOR

İşte o “içeriden kuşatma”nın da zafer ilanı olacaktır. Böyle bir koalisyon, böyle bir kuşatma, Erdoğan-Davutoğlu ayrışması üzerinden servis edilecektir. İşte bugün alabildiğine bu fitne için savaş yürütüyorlar. Kuzey Suriye'deki tampon bölgenin altından nasıl Doğan grubu çıkıyorsa, içerideki fitnenin altından da onlar çıkıyor.

Bu yüzden “öz savunma” hali diyorum.
Bu yüzden yüzyıllık istiklal mücadelesi diyoruz.
ÇOK OKUNANLAR