MEDYA KÖŞESİ

Hüseyin Gülerce Hürriyet'i masaya yatırmış!

Hüseyin Gülerce bugün Hürriyet'e dönük bir eleştiriyle dikaktimiz çekti. Konu ise Kekeç'in 'Korkunç kadın' dediği Sevil Atasoy.

Hüseyin Gülerce Hürriyet'i masaya yatırmış!

GAZETECİLER.COM - Zaman yazarı Hüseyin Gülerce bugün Hürriyet'e dönük bir eleştiriyle dikaktimiz çekti. Mevzu ise son günlerin popüler isimlerinden ve Ahmet Kekeç'in 'Korkunç kadın' dediği  Sevil Atasoy. Atasoy'un mesleki geçmişini ve hakkındaki iddiaları aktaran Gülerce, Hürriyet ve Ertuğrul Özkök'ün neden kendisine köşe verdiğini

" Alper Görmüş'ün Taraf'taki tespitlerini de özetleyelim. Fişleme raporlarının Tolon'a ulaştırıldığı günlerde Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Prof. Atasoy, 11 Eylül 2005 tarihinde Hürriyet gazetesinde yazmaya başlıyor. Ama çok özel bir ilgi görüyor. Yazıların anonsu, sürmanşetten veriliyor. Hürriyet'in yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök, bu yeni yazara özel bir teveccüh gösteriyor ve Atasoy'la tam sayfalık bir röportaj yapıyor. Özkök, bu yadırgatıcı tercih için, "Söyleşiyi tamamen kendi merakım yüzünden ben yaptım." diyor. Fakat bu söyleşiden iki ay kadar önce (21 Temmuz 2005'te), bugün Ergenekon tutuklusu olan eski adlî tıpçı Ümit Sayın'ın, bugün Ergenekon delil klasörlerinde yer alan bir "MSN" yazışmasında konu şöyle geçiyor:

"Atasoy aradı... Bugün Ertuğrul Özkök ile görüşmüş... Sıkı dur... E. Özkök, Atasoy'un Şato'ya gittiğini biliyormuş ("Şato"nun Ergenekon jargonunda Birinci Ordu karargâhı olduğu düşünülüyor.-A.G.) Atasoy'a özel bir sayfa yapmayı teklif etmiş. Sonuçta Hürriyet'te her istediğimiz haberi çıkartma serbestisi veriliyor bize... E. Özkök bir şeylerin kokusunu almış hocam. O yaş tahtaya basmaz... Şato'ya gittikten 1 ay sonra bu teklifi veriyor."

Pekiyi, sonra ne oldu? Hürriyet ve yayın yönetmenini, sıkıntılar bastı. Ergenekon ve medya sorgulanırken, bu kadar mızrak hangi çuvallara sığacaktı? Atasoy'un işine sessiz sedasız 17 Mayıs 2009'da son verildi.

Her biri tek başına, ülkeyi sarsacak bu olaylar, dürüst gazeteciliğin değerini de, sorumluluğunu da artırıyor. Artık çoğuna yetişemiyoruz, olayların öneminin ve gerçek boyutlarının gösterilmesinin hakkını veremiyoruz. Şu Ergenekon davası, hiçbir işe yaramasa, sadece Türkiye'deki bataklığı, çürümüşlüğü, kokuşmuşluğu, jurnalcileri, kimlerin kimlerle iş tuttuklarını, herkesin gözleri önüne serdiği için bile asrın davasıdır. Kimilerinin gemisi batıyor ama orkestraları çalmaya devam ediyor..."

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar