Hürriyet'de 'Suikastçi subay' çatlağı!
Hürriyet'in üç önemli kalemi Ergenekon soruşturması boyunca benzer tavırlar aldı. Ama suikastçi subay konusunda üçü de ayrı yönlerde.
GAZETECİLER.COM
Ergenekon soruşturması kapsamında yaşanan gelişmeler medyada da ilginç sonuçlar doğuruyor. Devlet Bakanı Bülent Arınç'ın evinin yakınlarında yakalanan iki subaydan sonra Özellikle Hürriyet gazetesinde kafalar karışık gibi.
Hürriyet'in üç önemli kalemi bugün Bülent Arınç'a dönük suikast iddiasını köşelerinden değerlendirdi. Ertuğrul Özkök, Mehmet Y. Yılmaz ve Yılmaz Özdil olaya farklı açılardan yaklaşmış. Özkök olayı hayli vahim bulurken, Yılmaz kaygılı ama temkinli yaklaşmış. Özdil ise 'kedidir kedi!' havasında. Ergenekon soruşturması kapsamındaki gelişmelere büyük ölçüde aynı açıdan yaklaşan üç önemli kalem bu sefer üç ayrı yöne bakıyor.
ERTUĞRUL ÖZKÖK
Genelkırmay yine aynı hatayı yaptı
Genelkurmay Başkanlığı bana göre yine aynı hatayı yapıyor.
Olayın ortaya çıkmasından bu yana 3 gün geçti ama hâlâ en küçük açıklama yok.
Herkes gibi ben de şu soruların cevabını merak ediyorum.
* Bu iki subay ne amaçla orada bulunmaktaydılar?
* Komutanlığın bilgisi dahilinde mi böyle bir şey yapıyorlardı?
* Bir sokağın numarasını ve adını akıllarında tutamayıp kâğıda yazacak kadar becerisi olmayan insanlar, resmi istihbarat görevi yapabilir mi?
* Ergenekon davasının başından beri yaşananlardan sonra hâlâ böyle şeyler yapma cüretini nereden bulmaktadırlar?
Bu soruların hepsinin cevabı kamuoyunu ikna edici şekilde verilmelidir.
Tabii hesabı da...
MEHMET Y. YILMAZ
Meselenin ciddiyetine göre davranalım
Bu soruşturmanın da günlük siyasi çekişmelere malzeme yapılmamasını sağlamak ise soruşturmayı yürüten savcılara ve polise düşüyor.
Ergenekon soruşturmasının gizliliğine riayet edilmediği için nasıl bir siyaset malzemesine dönüştüğünü, bunun en çok davanın yürütülmesine zarar verdiğini gördük.
İddialar doğruysa bu soruşturmanın iddianın ciddiyeti ile orantılı olarak ele alınması gerekiyor.
Ve özellikle de siyasetçilerin bunu ciddiye almalarında yarar var.
Bu olay iyice aydınlatılmadan, sanki her şey ortadaymışçasına yapılacak konuşmalar, beyanatlar ve bundan siyasi rant elde etme hevesi bizi başladığımız yere götürür.
YILMAZ ÖZDİL
Ağzında lokma varken suikast yapılmaz...
Suikast krokisi subayın ağzında.
Albay krokiyi çiğnerken basıldı.
Binbaşı krokiyi yutmaya çalıştı.
Isırırken kroki koptu.
Krokiyi boğazından çıkardılar.
Suikastçı krokiyi yedi.
Yersen...
Şöyle bi diyalog mesela...
- Kimi vurcaz komtanım?
- Arınç’ı.
- O kim?
Reflü olduk gari, her Allah’ın günü gazete mutfaklarına kurulan darbe marbe ziyafetlerini kimse yemiyor... N’aapsınlar, tatlı niyetine, mahalleden geçen subayları “Kroki yiyen suikastçı” diye servis etmeye başladılar... Yerseniz artık.
