Hürriyet yazarının iddiası TRT'yi çıldırttı!
TRT muhabiri Metin Turan hala gözaltındayken Hürriyet yazarı Yalşın Bayer ile TRT arasında ilginç bir Metin Turan kavgası yaşanıyor....
GAZETECİLER.COM
Hürriyet yazarı Yalçın Bayer'in bugün köşesine taşıdığı bir anektod TRT'yi çok kızdırdı. Mısır'da hala gözaltında tutulan TRT muhabiri Metin Turan'ın gözaltına alınmadan önce Twitter'da vasiyetini paylaşmış ve “Bana bir şey olursa beni Gafir Mezarlığı’nda Mustafa Sabri Hazretleri’nin kabrine defnedin” demişti.
TRT muhabirinin vasiyetinde geçen 'Mustafa Sabri Hazretleri’nin Atatürk ve Kuvayı Milliyeciler için idam fetvası çıkaran kişi olduğunu yazan Yalçın Bayer "Metin Turan’ın, yanına gömülecek kadar sevip saygı duyduğu kişi bu ise, TRT’nin nasıl bir zihniyetle yönetildiği de açığa çıkıyor.” diye yazmıştı. Ancak TRT'nin Bayer'e verdiği yanıttan anlaşıldığı kadarıyla Metin Turan ile TRT arasında esaslı sorunlar yaşanmış.
TURAN'I TRT KOVMUŞ DHA HİMAYE ETMİŞ!
Metin Turan'ın TRT Kahire Temsilcisi görevinden alındığını açıklayan TRT yönetimi, Turan'ın mahkeme kararıyla işe geri döndüğünü ve ilk iş gününde gözaltına alındığını duyurdu. Kurumun açıklamasında Bayer'i zor durumda bırakacak bir bilgiye de yer verildi. Metin Turan'ın TRT'den kovulduktan sonra Doğan Haber Ajansı'nda çalıştığını belirten kurum, Turan'ın gözaltına alındığında üzerinde DHA kimliği bulunduğunu açıkladı. TRT'nin duyurusunda "Doğan Haber Ajansı akreditasyon kartı ile çalışmaya devam eden bir kişiyi, siyaseten karalayıp; “TRT bunları himaye ediyor işte TRT bu zihniyetle yönetiliyor” diyen Yalçın Bayer, bahsettiği zihniyeti bizzat desteklediğini unutmamalıdır." denildi.
İşte TRT'nin Bayer'e cevaben yayınladığı açıklama:
KAMUOYU DUYURUSU
21.08.2013 tarihinde Hürriyet Gazetesi yazarı Yalçın Bayer’in “Mustafa Sabri Efendi basını” başlıklı yazısı için aşağıdaki kamuoyu açıklaması yapılmıştır.
“Mustafa Sabri Efendi basını” başlıklı yazıda, bir başka gazetede yayınlanan gerçek dışı bir yorum iktibas edilerek; TRT kurumuna ve bugün Mısır’daki darbeci yönetim tarafından esir tutulan gazeteci Metin Turan’a haksız isnatlarda bulunulmuştur.
Gazeteci Metin Turan’ın, Mısır’daki darbeci yönetim tarafından ölümle burun buruna bırakıldığı bir anda yazdığı vasiyet üzerinden siyasi yorum yapan ve halen gözaltındaki gazeteci meslektaşının vasiyeti üzerinden TRT’ye karalama yapan Yalçın Bayer’in bu tutumunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Bir başkasının yazısı üzerinden gözaltındaki bir gazeteciye ve Türkiye’nin en saygın kurumlarından olan TRT’ye siyasi saldırı yapan Yalçın Bayer’in kamuoyundan sakladığı gerçekleri ise biz açıklayalım:
Gazeteci Metin Turan ve Turan’ın vasiyetinde bahsettiği kişi Yalçın Bayer’in iddiasında olduğu gibi “Cumhuriyet düşmanıysa” eğer; bu zihniyeti himaye eden kurum TRT değil; bizzat Yalçın Bayer’in çalıştığı medya grubudur.
METİN TURAN DHA KİMLİĞİNİ KULLANMIŞTIR
Çünkü gazeteci Metin Turan sadece 15 gün önce TRT’de mahkeme kararıyla işe başlamıştır. (Daha önce TRT’nin Mısır temsilcisi olan Turan görevinden alınmıştır. Kendisi mahkeme kararıyla TRT’ye dönmüştür.)
Metin Turan’ı TRT’den ayrıldığı dönem himaye eden kurum ise Doğan Haber Ajansı’dır.
Yine Metin Turan, mahkeme kararıyla göreve başladığı ilk gün Mısır’da tutuklanmıştır ve üzerinden Doğan Haber Ajansı’nın akretide kartı çıkmıştır.
Doğan Haber Ajansı akreditasyon kartı ile çalışmaya devam eden bir kişiyi, siyaseten karalayıp; “TRT bunları himaye ediyor işte TRT bu zihniyetle yönetiliyor” diyen Yalçın Bayer, bahsettiği zihniyeti bizzat desteklediğini unutmamalıdır.
Bugün darbecilerin elinden kurtulması için var gücümüzle çalıştığımız Metin Turan, birkaç ay öncesine kadar Yalçın Bayer’in mesai arkadaşıydı.
Cumhuriyetimizin yüz akı olan TRT; bir vasiyet tweeti ile ve bir Yalçın Bayer yazısıyla da karalanamayacak kadar büyük bir kurumdur.
Kamuoyuna duyurulur.
TRT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
İşte Yalçın Bayer'in TRT'yi çileden çıkartan o yazısı:
‘Mustafa Sabri Efendi basını’
YENİÇAĞ gazetesi yazarı Arslan Bulut önceki gün ‘Mustafa Sabri Efendi basını’ başlıklı yazısının ilk iki paragrafı çok şey anlatıyor. İbretle okuyoruz.
“Mısır’da Müslüman Kardeşler yanlısı göstericilerin sığındığı camide bir süre mahsur kalan TRT muhabiri Metin Turan, bir vasiyette bulundu ve “Bana bir şey olursa beni Gafir Mezarlığı’nda Mustafa Sabri Hazretleri’nin kabrine defnedin” dedi. Mısır güvenlik kuvvetlerinin camiyi boşaltmasından sonra Anadolu Ajansı’nın Arap muhabiri Hiba Zekeriye, Kahire’nin güneyindeki Turra cezaevinde 8 saat gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldı. Turan ise bu yazı yazıldığı sırada hâlâ gözaltındaydı.
Mısır’da meydana gelen olaylar hepimizi üzüyor. Bunca olay arasında Metin Turan’ın yanına gömülmek istediği ‘Mustafa Sabri Hazretleri’nin kim olduğu ise kaynadı gitti.
Bilinen bir Mustafa Sabri Efendi var. Başka Mustafa Sabri yok ise Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi, Atatürk ve Kuvayı Milliyeciler için idam fetvası çıkaran kişidir. Metin Turan’ın, yanına gömülecek kadar sevip saygı duyduğu kişi bu ise, TRT’nin nasıl bir zihniyetle yönetildiği de açığa çıkıyor.”
Bulut yazısının sonunu şöyle bağlıyor:
“Mustafa Sabri, işte bu zihniyeti temsil ediyordu. 2007 yılında Tokat Belediyesi tarafından kurulan bir vakfa da ‘Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi Vakfı’ adı verilmişti. Aslında bugün Türkiye’de basının büyük bölümü ve devlet kurumlarının bazıları, Mustafa Sabri Efendi zihniyeti ile yönetiliyor.”
Doğru değil mi?
Hürriyet yazarı Yalçın Bayer'in bugün köşesine taşıdığı bir anektod TRT'yi çok kızdırdı. Mısır'da hala gözaltında tutulan TRT muhabiri Metin Turan'ın gözaltına alınmadan önce Twitter'da vasiyetini paylaşmış ve “Bana bir şey olursa beni Gafir Mezarlığı’nda Mustafa Sabri Hazretleri’nin kabrine defnedin” demişti.
TRT muhabirinin vasiyetinde geçen 'Mustafa Sabri Hazretleri’nin Atatürk ve Kuvayı Milliyeciler için idam fetvası çıkaran kişi olduğunu yazan Yalçın Bayer "Metin Turan’ın, yanına gömülecek kadar sevip saygı duyduğu kişi bu ise, TRT’nin nasıl bir zihniyetle yönetildiği de açığa çıkıyor.” diye yazmıştı. Ancak TRT'nin Bayer'e verdiği yanıttan anlaşıldığı kadarıyla Metin Turan ile TRT arasında esaslı sorunlar yaşanmış.
TURAN'I TRT KOVMUŞ DHA HİMAYE ETMİŞ!
Metin Turan'ın TRT Kahire Temsilcisi görevinden alındığını açıklayan TRT yönetimi, Turan'ın mahkeme kararıyla işe geri döndüğünü ve ilk iş gününde gözaltına alındığını duyurdu. Kurumun açıklamasında Bayer'i zor durumda bırakacak bir bilgiye de yer verildi. Metin Turan'ın TRT'den kovulduktan sonra Doğan Haber Ajansı'nda çalıştığını belirten kurum, Turan'ın gözaltına alındığında üzerinde DHA kimliği bulunduğunu açıkladı. TRT'nin duyurusunda "Doğan Haber Ajansı akreditasyon kartı ile çalışmaya devam eden bir kişiyi, siyaseten karalayıp; “TRT bunları himaye ediyor işte TRT bu zihniyetle yönetiliyor” diyen Yalçın Bayer, bahsettiği zihniyeti bizzat desteklediğini unutmamalıdır." denildi.
İşte TRT'nin Bayer'e cevaben yayınladığı açıklama:
KAMUOYU DUYURUSU
21.08.2013 tarihinde Hürriyet Gazetesi yazarı Yalçın Bayer’in “Mustafa Sabri Efendi basını” başlıklı yazısı için aşağıdaki kamuoyu açıklaması yapılmıştır.
“Mustafa Sabri Efendi basını” başlıklı yazıda, bir başka gazetede yayınlanan gerçek dışı bir yorum iktibas edilerek; TRT kurumuna ve bugün Mısır’daki darbeci yönetim tarafından esir tutulan gazeteci Metin Turan’a haksız isnatlarda bulunulmuştur.
Gazeteci Metin Turan’ın, Mısır’daki darbeci yönetim tarafından ölümle burun buruna bırakıldığı bir anda yazdığı vasiyet üzerinden siyasi yorum yapan ve halen gözaltındaki gazeteci meslektaşının vasiyeti üzerinden TRT’ye karalama yapan Yalçın Bayer’in bu tutumunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Bir başkasının yazısı üzerinden gözaltındaki bir gazeteciye ve Türkiye’nin en saygın kurumlarından olan TRT’ye siyasi saldırı yapan Yalçın Bayer’in kamuoyundan sakladığı gerçekleri ise biz açıklayalım:
Gazeteci Metin Turan ve Turan’ın vasiyetinde bahsettiği kişi Yalçın Bayer’in iddiasında olduğu gibi “Cumhuriyet düşmanıysa” eğer; bu zihniyeti himaye eden kurum TRT değil; bizzat Yalçın Bayer’in çalıştığı medya grubudur.
METİN TURAN DHA KİMLİĞİNİ KULLANMIŞTIR
Çünkü gazeteci Metin Turan sadece 15 gün önce TRT’de mahkeme kararıyla işe başlamıştır. (Daha önce TRT’nin Mısır temsilcisi olan Turan görevinden alınmıştır. Kendisi mahkeme kararıyla TRT’ye dönmüştür.)
Metin Turan’ı TRT’den ayrıldığı dönem himaye eden kurum ise Doğan Haber Ajansı’dır.
Yine Metin Turan, mahkeme kararıyla göreve başladığı ilk gün Mısır’da tutuklanmıştır ve üzerinden Doğan Haber Ajansı’nın akretide kartı çıkmıştır.
Doğan Haber Ajansı akreditasyon kartı ile çalışmaya devam eden bir kişiyi, siyaseten karalayıp; “TRT bunları himaye ediyor işte TRT bu zihniyetle yönetiliyor” diyen Yalçın Bayer, bahsettiği zihniyeti bizzat desteklediğini unutmamalıdır.
Bugün darbecilerin elinden kurtulması için var gücümüzle çalıştığımız Metin Turan, birkaç ay öncesine kadar Yalçın Bayer’in mesai arkadaşıydı.
Cumhuriyetimizin yüz akı olan TRT; bir vasiyet tweeti ile ve bir Yalçın Bayer yazısıyla da karalanamayacak kadar büyük bir kurumdur.
Kamuoyuna duyurulur.
TRT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
İşte Yalçın Bayer'in TRT'yi çileden çıkartan o yazısı:
‘Mustafa Sabri Efendi basını’
YENİÇAĞ gazetesi yazarı Arslan Bulut önceki gün ‘Mustafa Sabri Efendi basını’ başlıklı yazısının ilk iki paragrafı çok şey anlatıyor. İbretle okuyoruz.
“Mısır’da Müslüman Kardeşler yanlısı göstericilerin sığındığı camide bir süre mahsur kalan TRT muhabiri Metin Turan, bir vasiyette bulundu ve “Bana bir şey olursa beni Gafir Mezarlığı’nda Mustafa Sabri Hazretleri’nin kabrine defnedin” dedi. Mısır güvenlik kuvvetlerinin camiyi boşaltmasından sonra Anadolu Ajansı’nın Arap muhabiri Hiba Zekeriye, Kahire’nin güneyindeki Turra cezaevinde 8 saat gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldı. Turan ise bu yazı yazıldığı sırada hâlâ gözaltındaydı.
Mısır’da meydana gelen olaylar hepimizi üzüyor. Bunca olay arasında Metin Turan’ın yanına gömülmek istediği ‘Mustafa Sabri Hazretleri’nin kim olduğu ise kaynadı gitti.
Bilinen bir Mustafa Sabri Efendi var. Başka Mustafa Sabri yok ise Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi, Atatürk ve Kuvayı Milliyeciler için idam fetvası çıkaran kişidir. Metin Turan’ın, yanına gömülecek kadar sevip saygı duyduğu kişi bu ise, TRT’nin nasıl bir zihniyetle yönetildiği de açığa çıkıyor.”
Bulut yazısının sonunu şöyle bağlıyor:
“Mustafa Sabri, işte bu zihniyeti temsil ediyordu. 2007 yılında Tokat Belediyesi tarafından kurulan bir vakfa da ‘Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi Vakfı’ adı verilmişti. Aslında bugün Türkiye’de basının büyük bölümü ve devlet kurumlarının bazıları, Mustafa Sabri Efendi zihniyeti ile yönetiliyor.”
Doğru değil mi?