MEDYA KÖŞESİ

Hürriyet Mustafa Koç'a sormadı Engin Ardıç sordu!

Mustafa Koç'un Hürriyet'e verdiği röportajı köşesinde yorumlayan Engin Ardıç, Hürriyet muhabirinin eksik bıraktıklarını sordu...

Hürriyet Mustafa Koç'a sormadı Engin Ardıç sordu!
GAZETECİLER.COM
Hürriyet gazetesinden Cansu Çamlıbel'in ünlü iş adamı Mustafa Koç ile yaptığı röportajı yorumlayan Sabah yazarı Engin Ardıç, Hürriyet'in eksik bıraktıklarını sordu.

DİVAN OTELİ 77 1 MAYIS KATLİAMINDA NE YAPTI?

Röportaj karşısında hayli kuşkucu bir tutum sergileyen Engin Ardıç, özellikle Koç'un Divan Oteli ve Gezi sürecine dair yaptığı açıklamaları sorguladı. Koç'un Divan Oteli'nin eylemcilere kapısını açma kararı için "1950'den beri o civarda soyguna uğrayan, tacize uğrayan, yabancı, genç, kadın kim varsa Divan Oteli'ne sığınmıştır." dediğini hatırlatan Ardıç yem yanıttan hem sorudan tatmin olmamış. Hürriyet muhabirinin bu konuda sorması gerekenleri sormadığını savunan Ardıç "Söyleşiyi yapan arkadaş çok iyi bir gazeteci olduğu için şu sığınma konusunda "mesela" diye sormamış. Kötü bir gazeteci olduğum için ben soruyorum: Örnek versin. Örnek vermekle yükümlüdür." dedi.

İşte Engin Ardıç'ın yazısındaki ilgili bölüm:

Aydın Doğan Bey, "manevi efendisi" Mustafa Koç'la "mutfaktan" özel bir söyleşi yaptırmış, iki sayfa çarşaf gibi yayınlatmış...
Mustafa Koç'u severim, eski okuyucumdur, eskiden o da beni severdi, şimdilerde ne düşünür bilemem. Beni gördüğü zaman "büyük patron havası" yapmayacak ve ayağa kalkıp selam verecek kadar olgun, hazımlı, kibar, zarif ve beyefendi adamdır...
Bu açıdan kalıbının adamı değildir, çünkü kalıbı biraz Marlon Brando'nun son yıllarını andırır.
Sayın Koç uzun uzun ne kadar tarafsız olduklarını, istikrar istediklerini, Sarıgül'ü CHP'nin başına getirmek gibi "kaka" işlerle uğraşmadıklarını sayıp döküyor.
Bir çeşit savunma! Demek ki siyasi durumları pek de parlak değil.
Bütün bunlara inanacak kadar saf olalım da, bir husus dikkatimi çekti. Mustafa Koç, Taksim ayaklanmacılarına yardımcı oldukları iddiasına şöyle cevap vermiş: "1950'den beri o civarda soyguna uğrayan, tacize uğrayan, yabancı, genç, kadın kim varsa Divan Oteli'ne sığınmıştır."
Divan'ın bir çeşit "sığınmaevi" gibi çalıştığını bilmiyorduk. (Otel 1956 yılında açılmıştır ama onun da üstünde durmayalım, dil sürçmesi.)
Söyleşiyi yapan arkadaş çok iyi bir gazeteci olduğu için şu sığınma konusunda "mesela" diye sormamış. Kötü bir gazeteci olduğum için ben soruyorum: Örnek versin. Örnek vermekle yükümlüdür.
Örneğin, 1 Mayıs 1977 Taksim olaylarında, Divan Oteli, meydanda katledilen solculara ne gibi bir yardımda bulunmuştur? Yaralılara kapılarını mı açmıştır, kumanya mı dağıtmıştır?

ENGİN ARDIÇ YAZILARI

ÇOK OKUNANLAR