Hülya Avşar'dan 'şöhret' itirafları
Şöhret olunca insan, sevgi ve saygıyı lütfen vermeye başlarmış. Maneviyat gider, maddiyat yerine konarmış. Avşar kızı öyle diyor.
GAZETECİLER.COM - Hülya Avşar'dan gelen şöhret itiraflarını yeniyetmelere okumalarını öneriyoruz.
Çünkü samimiyetle itiraf etmiş.
Şöhretin insanı nasıl yozlaştırdığını, saygısızlaştırdığını, bencilleştirdiğini, maneviyattan koparttığını anlatmış...
Elbette kendi deneyimleri...
Kendi şöhret yolculuğundan edindikleri ile yazmış...
YÜRÜYÜŞÜN BİLE DEĞİŞİR
Demiş ki:
"Şöhret; geldiği an itibariyle tehlikelidir ama sen bunu eğlence sanırsın. Geldiği an itibariyle okşar seni, sen keyif alırsın. Geldiği an itibariyle havaya sokar, sen aldanır, şımarırsın. Geldiği an itibariyle kendini her şeyin patronu sanırsın, yürüyüşün değişir hafiften."
SAYGIYI LÜTFEN VERİRSİN
"Hepimizde olması gereken sevgi ve saygıyı yavaş yavaş vermeye zorlanır, verirsek de lütfen vermeye başlarız. İşte şöhret seni senden böyle üfleyerek alır. Yavaş yavaş… Ama bu bir şey mi; aileni, sevgilini, yuvanı alır senden. Alırken de gözünü öyle bir boyar ki kaybettiklerinin yerine daha iyisini koyacağını sanırsın.
ŞÖHRETİN ALTIN VURUŞU
Zamanla maneviyatı çaktırmadan alıp, maddiyatı koyar yerine ve sen her güldüğünde, her sevdiğinde maddiyat dağıtırsın farkında olmadan. Eğer bir gün uyanırsan, geriye dönüp maneviyatını ararsın, bir de bakarsın ki! dağıtacak kimse kalmamış. Ya da uyanmadan, aslında kaybederken, kazandığını sandığın şöhretli hayatına devam edersin. Sonunda yediğin ilk tokatta, belki de alkışın, hayattaki özlemlerin, zevklerin bitme noktasına başladığı bir tuzak olduğunu fark edersin. Şöhretin ‘altın vuruş’u derler buna da.
Çünkü samimiyetle itiraf etmiş.
Şöhretin insanı nasıl yozlaştırdığını, saygısızlaştırdığını, bencilleştirdiğini, maneviyattan koparttığını anlatmış...
Elbette kendi deneyimleri...
Kendi şöhret yolculuğundan edindikleri ile yazmış...
YÜRÜYÜŞÜN BİLE DEĞİŞİR
Demiş ki:
"Şöhret; geldiği an itibariyle tehlikelidir ama sen bunu eğlence sanırsın. Geldiği an itibariyle okşar seni, sen keyif alırsın. Geldiği an itibariyle havaya sokar, sen aldanır, şımarırsın. Geldiği an itibariyle kendini her şeyin patronu sanırsın, yürüyüşün değişir hafiften."
SAYGIYI LÜTFEN VERİRSİN
"Hepimizde olması gereken sevgi ve saygıyı yavaş yavaş vermeye zorlanır, verirsek de lütfen vermeye başlarız. İşte şöhret seni senden böyle üfleyerek alır. Yavaş yavaş… Ama bu bir şey mi; aileni, sevgilini, yuvanı alır senden. Alırken de gözünü öyle bir boyar ki kaybettiklerinin yerine daha iyisini koyacağını sanırsın.
ŞÖHRETİN ALTIN VURUŞU
Zamanla maneviyatı çaktırmadan alıp, maddiyatı koyar yerine ve sen her güldüğünde, her sevdiğinde maddiyat dağıtırsın farkında olmadan. Eğer bir gün uyanırsan, geriye dönüp maneviyatını ararsın, bir de bakarsın ki! dağıtacak kimse kalmamış. Ya da uyanmadan, aslında kaybederken, kazandığını sandığın şöhretli hayatına devam edersin. Sonunda yediğin ilk tokatta, belki de alkışın, hayattaki özlemlerin, zevklerin bitme noktasına başladığı bir tuzak olduğunu fark edersin. Şöhretin ‘altın vuruş’u derler buna da.
