Homofobi, Doğuş Grubu'na da mı sıçradı?

GAZETECİLER.COM

Kral TV'nin başarılı ekran yüzlerinden olan VJ Bülent'in işine son verilmesi yeni bir tartışmayı da başlatmış oldu. Hem de hayli hassas ve ilginç bir tartışma. Akşam yazarı Yiğit Karamehmet bugün gündemine medyada homojobiyi aldı. Akşam yazarı, VJ Bülent'in Kral TV'den kovulmasını homojobinin Doğuş Grubu'na sıçraması olarak

VJ Bülent'in Philadelphia savaşı

Homofobi, artık Doğuş Grubu'na da mı sıçradı? Tazminatı dahi ödenmeden işinden atılan VJ'in şimdi ne yapması gerekiyor?
Magazin haberleri arasında, şöhretli isimlerin arasında kaybolup giden ve çoğumuzun tatlı biri hıh'la okuduğumuz bir haber vardı geçtiğimiz hafta. VJ Bülent, Kral TV'deki işinden kovulmuş.
Konu nesnesi VJ Bülent ya da herhangi bir kırık erkeğin işsiz kalması olduğu için buna da çoğumuz sadece güldük geçtik. Tıpkı Huysuz Virjin'in ekranlardan gitmesi, Fatih Ürek ve Aydın'ın da pembe bir toz bulutu içinde 'puff' diye yok olması gibi bu konunun da hemen üstü kapatıldı.
Oysaki olayların aslı, VJ Bülent'in Cem Uzan hakkında ettiği laflardan dolayı kovulmasıyla ilgili değil. Düşünün ki senelerdir o kanalda çalışan birinden bahsediyoruz, herhalde az çok artık nerede, nasıl konuşması gerektiğini biliyordur. Peki, VJ Bülent işinde başarısız da bu yüzden mi kovuldu? Hayır. Kral TV'de ondan başka bir marka var mı aklınızda kalan? Senelerdir kanalla aynı anda hatırlanan tek simge de o.
Kral TV, VJ Bülent'i tazminatsız kapının önüne koydu. Kendisi zaten uzun süredir hal, tavır, hareketlerinden dolayı kanal yönetimi tarafından istenmediğini, sürekli üzerinde bir tür yıldırma politikası uygulandığını da anlattı. Yani açıkçası VJ Bülent eşcinselliği yüzünden uzun zamandır kapının önüne konmak isteniyormuş.
Bayanlar, baylar bunun adı açıkça homofobidir. Kral TV yönetimi homofobisinin arkasına sığınarak mı VJ Bülent'i işten kovmuştur?
Kral TV'nin başındaki Gezegen Mehmet başka bir gezegende yaşıyor olabilir. Ve kanalını kendi gezegenindeki anlayışıyla yönetmek de isteyebilir. Ama ona hatırlatmak gerekir ki bu gezegende cinsel ayrımcılık bir suçtur.
Eminim ki aranızda 'Bu kesin VJ Bülent'in arkadaşı, o yüzden ona arka çıkıyor. Kolluyor' diye düşünenler olduğunu da tahmin ediyorum. Hayır, ben de VJ Bülent'e bayılmıyorum. Günün herhangi bir saati önce SMS'le sonra da arayıp, binlerce kibarlıkla ve özürler dileyerek bir şeyler rica etmesinden de hoşlanmıyorum. Ama Türkiye'deki homofobinin Doğuş Grubu'na kadar sıçradığı iddiasından son derece rahatsızım. Gezegen Mehmet kendi sığ fikirleri arasında böyle bir tercih yaptı diyelim ama mesela Doğuş Grubu'nun yöneticilerinin de fikirleri bu şekilde mi çok merak ediyorum? Zaten uzun süredir gittikçe daha da fazla muhafazakarlaşan Türkiye'de eşcinsellerin birer birer daha az görünmesine yönelik sürdürülen 'manidar' kampanyaya onlar da bu şekilde mi destek veriyor?
VJ Bülent'in şimdi single çalışmasını bir kenara kaldırıp bu olayın arkasında durması gerekiyor. Nasıl ki gerçek bir olaydan uyarlanan Philadelphia'da Tom Hanks'in canlandırdığı eşcinsel avukat AIDS olduğu gerekçesiyle işinden atılıyordu ve atıldığı şirkete ayrımcılık davası açıyordu. Şimdi VJ Bülent'in kendi kişisel Philadelphia savaşını başlatma zamanı.
O filmle bu filmin arasındaki tek fark, birinde işten atılanın AIDS olması birinde de Japon olup fondöteni biraz fazla kullanması. Ama sonuç aynı. 
Ama boş verin zaten, homofobi de bir tür AIDS  değil mi?