Hıncal Uluç'tan Sağlık Bakanı Koca'ya çağrı
Koronavirüs nedeni ile evlerimize kapandığımız şu günlerde herkesin eğlencesi telefon ve internet oldu. Hıncal Uluç da bir profesörün kaleme aldığı "Telefonlar kanser yapar mı?." yazısına çok kızdı. Bakan Koca'ya seslenen Uluç, "Bir şey daha yapın ne olur.."Ağzı olanın konuşması"na ve kafamızı, moralimizi, bağışıklık sistemimizi bozmasına da yasak getirin, olur..." dedi.
Sabah yazarı Hıncal Uluç, koronavirüs günlerinde evde vakit geçirmenin en iyi yollarından birinin de telefon olduğunu söyledi ve bir profesörün kaleme aldığı yazıya çattı. "Telefonlar kanser yapar mı?." Yani milletin corona derdi ve düşüncesi yetmiyor, bir de elindeki telefondan korksun, onu da kafasına taksın ki, iyice dağılsın." ifadelerini kullanan Uluç, Sağlık Bakanı Koca'ya seslendi.
Ağzı olan konuşunca...
Türkçemizde çok yaygın bir laf var.. "Ağzı olan konuşuyor" deriz.. Hele bu korona günlerinde ne çok "Konuşan ağız" var..
Yahu ilacı ve aşısı hala keşfedilmeyen bu hastalıkla baş etmek için bağışıklık sisteminin güçlü olmasına ihtiyaç var. Bu sistemin güçlü olması da kendimizi iyi hissetmemizle doğrudan ilişkili..
Ne kadar iyi hissediyorsak, o kadar güçlü savaşıyoruz.
Peki nasıl iyi hissedeceğiz?.
Moralimizi yüksek tutarak.. Evdeki günlerimizi iyi geçirerek..
Evdeki vakti iyi geçirmenin baş yollarından biri telefon.. Hele görüntülü arayabiliyorsanız.. Ama sevdiğinizin sadece sesini duymak bile güzel değil mi?.
Şimdi "Ağzı ve de yanında kalemi olan" bir Profesör Doktor hem de, "Bilim Günlüğü" başlığı altında yazmış..
"Telefonlar kanser yapar mı?." Yani milletin corona derdi ve düşüncesi yetmiyor, bir de elindeki telefondan korksun, onu da kafasına taksın ki, iyice dağılsın.
Bir yandan içinden sevdiğini aramak gelirken, öte yandan, telefonunu da 1.5 metre mesafeye koysun da, sosyal medya ile sosyalleşmesi de kalmasın..
Yani nerdeyse "Evde var olan" hayatı, hücre hapsine dönüşsün..
Koca Sağlık Bakanımız!.
Bugüne dek harika önlemler alarak, tam uyulmadığı halde bile, bizi corona ile en iyi savaşan ülkeler arasına sokmayı başardınız..
Bir şey daha yapın ne olur..
"Ağzı olanın konuşması"na ve kafamızı, moralimizi, bağışıklık sistemimizi bozmasına da yasak getirin, olur...