Hıncal Uluç'tan iki gazeteciye alkış

Hafta sonunda Sabah'ta iki yazıyı keyifle okudum.

Birisi spor sayfasında..

"30 yıl sonra" fevkalade güzel bir voleybol yazısı, harika bir gazetecilikti. 30 yıl önce dökülen gözyaşlarının resmiyle birlikte, Nedim Özbey'in bu defa antrenör olarak yaşadığı şampiyonluğun öyküsü..
İmzaların tepeden papuç gibi ve de resimlerle atıldığı günümüzde Cengiz Tokgöz imzasını en dipte 8 punto ve satır arası bulmakta zorlandım. Ama bulmasam da bilirdim. O bilgi ve o arşivcilik Cengiz gibi nesli tükenen dostlarda kaldı ancak..

İkinci gazetecilik dersi Savaş Ay'dan geldi.
Çatalca'daki romanlara, filmlere konu olacak aile katliamını herkes seyrederken, Savaş fırlamış gitmiş ve ilginç resimler ve çok meraklı bir haber hikâyesiyle dönmüştü. Sabah, Savaş'ı özetlemiş biraz..
Esas güzel öyküyü Takvim'de okudum..

Ajans gazeteciliğine kafa tutan Cengiz ve Savaş'ı yürekten kutlarım!..