MEDYA KÖŞESİ

Hıncal Uluç'tan Habertürk'e fotoğraf ayarı!

Hıncal Uluç, servis edilen belgelerle yapılan gazeteciliğe dair itirazlarını sıraladığı yazısında "Birileri gazetemizi kullanmamalı.." diye yazdı...

Hıncal Uluç'tan Habertürk'e fotoğraf ayarı!
GAZETECİLER.COM
Gazete Habertürk'ün sürmanşetten yayınladığı Aziz Yıldırım'ın gözaltındaki teşhir fotoğrafları tartışılmaya devam ediliyor. Sabah yazarı Hıncal Uluç, konuyu Habertürk'ün değil bütün medyanın sorunu olarak ortaya koymuş ve "ne yapmamız gerekir?" diye sormuş.

Uluç, bütün gazetelerin soruşturma dosyasındaki bütün detayları çarşaf çarşaf yayınladığı bir ortamda sorumlu gazeteciliğin ne olması gerektiğini sorguluyor. 'Servis edilen' onca bilgi ve belgenin neyin karşılığında servis edildiğini de soran Uluç, "Gazete yönetenler, gazetelerini, başkalarının emellerine alet etmemeli. Birileri gazetemizi kullanmamalı.." diye yazdı.

İşte Hıncal Uluç'un servis edilen belgelerle yapılan gazeteciliğe dair itirazları:

Bakın ben olsam, Aziz Yıldırım'ın o fotoğraflarını basmazdım. Çünkü o fotoğraflar insanın itibarını zedeler. Yarın beraat etsen bile, yıllar sonra ayni resimler gene basılır. Davanın sonunun ne olduğunu da yazmadan.. Ama Aziz Yıldırım'ın resmini basmadığın zaman "Vatandaş Ahmet" in de resmini basmayacaksın. Adama göre muamele olmaz..
Ben, gizli olan ilk tahkikat haber ve resimlerini de basmazdım..
Ben, hastane acil servisleri önünde, sedyede gelen yaralı, etekleri, göğüsleri sıyrılmış genç kadınların resimlerini de basmazdım.
O zaman da benim gazetem satmazdı.
Dünkü gazetelerin hepsinde, Şike Soruşturma dosyası içinde yer alan "Gizli dinlemeler"in kelime kelime dökümleri var.
Şimdi sen "Sorumlu" gazeteci olup koymazsan, geri kalanların hepsi koyduğu için "Aptal idealist" durumuna düşersin. Tiraj kaybedersin. Her gazete yöneticisi bunu biliyor. Çaresizler..
O zaman da, kendilerine sızdırılan belge ve fotoğrafları kullanıyorlar..
"Sızdırılan.."
Sözcük bu..
Gazetecinin gizli bilgilere ulaşması gazeteciliktir. Usta muhabirlik gerektirir. Günümüzde, içerde haber kaynakları olan muhabir kalmadı.
Şimdi eylem tersine.. Gizli bilgi gazetecinin eline veriliyor. Verenin bir beklentisi var tabii.. İşte meselenin püf noktası burası..
Gazete yönetenler bir konuda hassas olmalı..
Gazetelerini, başkalarının emellerine alet etmemeli. Birileri gazetemizi kullanmamalı..
Peki ama nasıl?.
"Bunları yaz" diye önüne konan dosyaları haber yapanları, meslek dernekleri ödüllendirirken, "Ben bu haberi kullanmam" demek mümkün olabilir mi?.

Yazının tamamını okumak için