Hıncal Uluç 'racon' kesti!
Sabah gazetesinin "huysuz ihtiyar"ı konumuna terfi etmiş olan Hıncal Uluç da köşesinden racon kesti: Parayı Acun ödesin...
GAZETECİLER.COM -
"Kabadayılar, anlaşmazlıklarının çözümünü kadıda ya da zaptiyede aramazlardı. sorunu öncelikle aralarında halletmeyi yeğlerlerdi. Bunun yolu da bir tür "hakem heyeti"ne başvurmaktı. Buna racon kesmek deniyordu.
Racon kesen hakem heyeti'nde olması gerek özellikler; tarafsız olmak, kabadayılık hayatında falsolarının olmaması, olgun ve tecrübe sahibi olmaları gerektiğiydi. Ayrıca kabadayıların sözüne itiraz edilemecek kişiler olmaları gerekmekteydi.
Kabadayılık alemi kesilen raconu tanımayanı "ayıplı" sayar, "aforoz" ederdi. Dışlanan kabadayının dünyası kararırdı."
Böyle anlatıyor Faruk Bildirici, "Anıtkabir, Racon, Zambak" isimli kitabında "racon kesmek" ne demek sorusunun yanıtını...
Sabah gazetesinin "huysuz ihtiyar"ı konumuna terfi etmiş olan Hıncal Uluç da bugün öyle yaptı. Eh hakkıdır Hıncal Uluç'un... Sözüne itiraz edilmesi zordur, olgun ve tecrübelidir. O yapmayacak da kim yapacak bu işi...
Survivor'da yarışıp kazandığı paranın tamamını alıp sırra kıdem basan, yani İşitme Engellilere ödenmesi için söz verilen 250 bin TL'yi ödemeyen Derya Büyükuncu'yu yazdı Uluç. Yıllarca köşesinden hakkında demediğini bırakmadığı Derya Büyükuncu'yu... 2010 yılında yazdığı "Derya palavra bir efsane" başlıklı yazısı yüzünden mahkeme kararı ile faizleriyle birlikte 3 bin TL tazminat ödemeye mahkum olduğu Derya Büyükuncu'yu...
Lafı uzatmayalım. Derya Büyükuncu'yu yazdı, ama racon sonucu cezayı Acun'a kesti Hıncal Uluç. Bakın neler yazdı üstelik:
Yıllar yılı ağlamış "Ben dünya çağında yüzücüyüm, devlet de kulübüm de bana yardım etmiyor, Amerika'da sürünerek yüzme idmanı yapıyorum" demişti, devletten ve Galatasaray'dan gelen paralarla Amerika'da okuyup, yerleşir ve paşalar gibi yaşarken..
Arka arkaya 5 Olimpiyata, yüzme federasyonları, Milli Olimpiyat Komitesi'ni ve zamanın Spor Bakanlarını "Bu defa başaracağım" diye kandırarak katılmış, her defasında da "Ön çalışma" diye tonla para almış ve bir tek Olimpiyat'ta bir tek tur geçememişti.
"2012 Oyunları hazırlığı" diye bir yıl önceden 10 dolar maaşa bağlanınca, antrenörü diye karısını gösterip ona da ayrı maaş aldırınca, dayanamamış oturup yazmıştım. Bu yazımın ardından maaşı 5 bin dolara inince Derya beni mahkemeye vermişti. Reddedildi dava tabii.. Türkiye'de de hâkimler var.. O 5 bin dolar maaşlı hazırlık döneminde gittiği Balkan Oyunları'nda, "Ben bayrak takımında yüzmem" diye kafa tutunca, Türkiye o yarışa katılamamış ve çok kritik puanları kaybetmişti ama, Derya hâlâ göz nuruydu ülkede.. 2012'de sıfır çektiği halde..
Öyle ki, Acun da onu aldı Survivor kahramanı yaptı. Derya açıkladı.. "Kazanırsam ödülümün yarısını İşitme Engelli Çocuklara bağışlayacağım!.."
Meğer Acun'la yaptığı sözleşmede varmış, kazananın ödülün yarısını bir hayır kurumuna bağışlaması..
Posta gazetesi ay başında ortaya çıkardı ki, Derya 2011 yılında 500 bin lira Büyük Ödülün tamamını alıp sırra kadem basmış, meğer..
15 gün bekledim, "Hazretten ses çıkar mı" diye.. İçimde ümit zerreleri var.. Bir yerden bir açıklama gelir diye.. Çıt yok.. 500 bini alan, Okyanusu aşmış bile.. Ordan bize gülüyordur.
Afiyet olsun Derya!..
Bu han-ı iştiha senin..
Ye.. Çatlayınca, patlayıncaya kadar ye..
Kabahat sende değil, Acun'da.. İşitme Engellilere 250 bin lirayı Acun ödemeli.. Aklım ve vicdanım öyle diyor, bugün..
Bile bile ladesin cezasını Acun çekmeli!..
"Kabadayılar, anlaşmazlıklarının çözümünü kadıda ya da zaptiyede aramazlardı. sorunu öncelikle aralarında halletmeyi yeğlerlerdi. Bunun yolu da bir tür "hakem heyeti"ne başvurmaktı. Buna racon kesmek deniyordu.
Racon kesen hakem heyeti'nde olması gerek özellikler; tarafsız olmak, kabadayılık hayatında falsolarının olmaması, olgun ve tecrübe sahibi olmaları gerektiğiydi. Ayrıca kabadayıların sözüne itiraz edilemecek kişiler olmaları gerekmekteydi.
Kabadayılık alemi kesilen raconu tanımayanı "ayıplı" sayar, "aforoz" ederdi. Dışlanan kabadayının dünyası kararırdı."
Böyle anlatıyor Faruk Bildirici, "Anıtkabir, Racon, Zambak" isimli kitabında "racon kesmek" ne demek sorusunun yanıtını...
Sabah gazetesinin "huysuz ihtiyar"ı konumuna terfi etmiş olan Hıncal Uluç da bugün öyle yaptı. Eh hakkıdır Hıncal Uluç'un... Sözüne itiraz edilmesi zordur, olgun ve tecrübelidir. O yapmayacak da kim yapacak bu işi...
Survivor'da yarışıp kazandığı paranın tamamını alıp sırra kıdem basan, yani İşitme Engellilere ödenmesi için söz verilen 250 bin TL'yi ödemeyen Derya Büyükuncu'yu yazdı Uluç. Yıllarca köşesinden hakkında demediğini bırakmadığı Derya Büyükuncu'yu... 2010 yılında yazdığı "Derya palavra bir efsane" başlıklı yazısı yüzünden mahkeme kararı ile faizleriyle birlikte 3 bin TL tazminat ödemeye mahkum olduğu Derya Büyükuncu'yu...
Lafı uzatmayalım. Derya Büyükuncu'yu yazdı, ama racon sonucu cezayı Acun'a kesti Hıncal Uluç. Bakın neler yazdı üstelik:
Yıllar yılı ağlamış "Ben dünya çağında yüzücüyüm, devlet de kulübüm de bana yardım etmiyor, Amerika'da sürünerek yüzme idmanı yapıyorum" demişti, devletten ve Galatasaray'dan gelen paralarla Amerika'da okuyup, yerleşir ve paşalar gibi yaşarken..
Arka arkaya 5 Olimpiyata, yüzme federasyonları, Milli Olimpiyat Komitesi'ni ve zamanın Spor Bakanlarını "Bu defa başaracağım" diye kandırarak katılmış, her defasında da "Ön çalışma" diye tonla para almış ve bir tek Olimpiyat'ta bir tek tur geçememişti.
"2012 Oyunları hazırlığı" diye bir yıl önceden 10 dolar maaşa bağlanınca, antrenörü diye karısını gösterip ona da ayrı maaş aldırınca, dayanamamış oturup yazmıştım. Bu yazımın ardından maaşı 5 bin dolara inince Derya beni mahkemeye vermişti. Reddedildi dava tabii.. Türkiye'de de hâkimler var.. O 5 bin dolar maaşlı hazırlık döneminde gittiği Balkan Oyunları'nda, "Ben bayrak takımında yüzmem" diye kafa tutunca, Türkiye o yarışa katılamamış ve çok kritik puanları kaybetmişti ama, Derya hâlâ göz nuruydu ülkede.. 2012'de sıfır çektiği halde..
Öyle ki, Acun da onu aldı Survivor kahramanı yaptı. Derya açıkladı.. "Kazanırsam ödülümün yarısını İşitme Engelli Çocuklara bağışlayacağım!.."
Meğer Acun'la yaptığı sözleşmede varmış, kazananın ödülün yarısını bir hayır kurumuna bağışlaması..
Posta gazetesi ay başında ortaya çıkardı ki, Derya 2011 yılında 500 bin lira Büyük Ödülün tamamını alıp sırra kadem basmış, meğer..
15 gün bekledim, "Hazretten ses çıkar mı" diye.. İçimde ümit zerreleri var.. Bir yerden bir açıklama gelir diye.. Çıt yok.. 500 bini alan, Okyanusu aşmış bile.. Ordan bize gülüyordur.
Afiyet olsun Derya!..
Bu han-ı iştiha senin..
Ye.. Çatlayınca, patlayıncaya kadar ye..
Kabahat sende değil, Acun'da.. İşitme Engellilere 250 bin lirayı Acun ödemeli.. Aklım ve vicdanım öyle diyor, bugün..
Bile bile ladesin cezasını Acun çekmeli!..
