Hıncal Uluç günün yazarı...
Sadece Ahmet Hakan’ı değil, bütün meslektaşlarımızı “kullanışlı aptal” olmamaları konusunda uyaran Hıncal Uluç’u “Günün Yazarı” seçtik…
En çok da Ahmet Hakan’ı eleştirdik bu konuda…
Çünkü…
Ahmet Hakan; birisi iyi bir şey yapınca o kişiden söz etmez…
Ama…
Birisi; berbat, iki paralık, aptalca bir laf ettiğinde; o kişinin ettiği lafı normalde 3-5 bin kişi duymuşsa eğer Ahmet Hakan köşesine taşıdığında internet ortamıyla birlikte belki de bir milyon kişi duymuş oluyor…
Gazeteciler.com, Ahmet Hakan’ı bu konuda en çok eleştiren medya kurumudur…
“Güzel bir laf edeni taltif edeceğine, uyanık bir edepsizin reklamını yapıyorsun” diye yazdığımız için yakın çevresiyle gönderdiği sitemlerin haddi hesabı yok…
Kendi gazetesinde yazdığında birkaç bin kişinin okuduğu bir kişi bugün Ahmet Hakan sayesinde en az Ahmet Hakan kadar ünlü…
Hatta…
O kişi iktidara ve haliyle yargıya, emniyet bürokrasisine çok daha yakın olduğu için Ahmet Hakan’dan çok daha etkili…
Hemen her gün Aydın Doğan’a hakaret ve küfür ediyor…
Oysa…
Ahmet Hakan onu muhatap almadan önce adı sanı bile bilinmeyen biriydi…
Bugün ise “en çok bilinen gazeteci” sıralamasından en önde geliyor…
Buyurun görün…
Bugün Sabah’ta Hıncal Uluç da bizim Ahmet Hakan’a defalarca yönelttiğimiz eleştirinin aynısını yapıyor…
Lütfen okur musunuz?..
Sadece Ahmet Hakan’ı değil, bütün meslektaşlarımızı “kullanışlı aptal” olmamaları konusunda uyaran Hıncal Uluç’u “Günün Yazarı” seçtik…
Yazısının tamamı aşağıda…
ASIL AHMET HAKAN SATRANÇ OYNAMALI...
Sevgili dostum Ahmet Hakan, bu sütunlarda adı asla geçmeyecek bir din tüccarı, yobaza takılmış..
Adam "Satranç oynayanlar ve seyredenler lanetlenmiştir" demiş, Ahmet de oturup adını başlığa çıkarak yazı yazmış. Tavsiye ediyor, yobaza "Biraz satranç oynasan böyle olmazsın!."
Asıl satranç oynaması gereken kişi sensin, Sevgili Ahmet..
O yobaz satrancı çok iyi bildiği için hamlesini doğru yapıyor. Başta sen, sonra Fatih Altaylı, sonra Cengiz Semercioğlu ve daha bir çok aydın, aslında kimsenin umursamayacağı yobazın "Açmaz"ına balıklama düşüyor ve kanallarınız, sütunlarınızda, tam da istediğini, yani reklamını yapıyor, laflarını duyması mümkün olmayanlara iletiyorsunuz.
27 Aralık'ta bir bahane, onu yazdın Ahmet.. 3 Ocak'ta bir başka bahane, gene yazdın. Haftada iki kez..
Hürriyet gazetesinde santim sütun reklam faturasını çıkarsana.. Hem de senin köşen gibi, okunması kesin bir yerde yayınlanan reklamsa bu!. Adam tiraj ve reyting madenini bulmuş. Durmadan "Şah" diyor, siz de hep "Mat" oluyorsunuz.
Bile bile lades sizin de işinize geliyor sanki..
***
Bu arada.. Çarşamba günü " Sabah gazetesi 'Üst akıl'ın hizmetinde" başlığı ile bir yazı yazdın.. Dayanağını kendin açıklıyorsun..
"Sabah gazetesinde saçma sapan, abuk sabuk bir yazı yayınlandı geçen gün.." "Abuk sabuk"sa niye o "Bir" yazıyı ciddiye alıyor da, tüm gazete için genelleme yapıyor ve saldırıyorsun?.
Bu gazetede daha ne yazılar yayınlanıyor, okumuyorsan, kabahat kimde?.
Yani, sadece benim "Bir" yazımı okusan bu defa "Sabah en Atatürkçü gazete" diyecektin, öyle mi!.
Bu arada, Yeni Yılını da, Kanal D, Haber Müdürlüğü ve sunuculuğunu da kutlar, başarılar dilerim, sevgili kardeşim!.