Hıncal Uluç eleştiri oklarını kendi muhabirlerine yöneltti
Sabah yazarı Hıncal Uluç, bugünkü köşe yazısında Sabah'ın Günaydın ekini tek taraflı haber yapmakla suçladı.
Hıncal Uluç, sunucu Neşe Sapmaz'ın taciz davasında Günaydın ekinin eksik haber yaptığını iddia etti.
Uluç, Günaydın çalışanlarının yapmadığını yaparak Neşe Sapmaz'ı telefonla arayarak geri çektiği iddia edilen taciz davasının akıbetini sordu.
Hıncal Uluç "Gene tek taraflı" başlıklı yazısında "Birinci sayfadaki sürmanşet anonsları da "Şantaj yapıp para istedi" şeklinde. Dilek Yaman'ın haberinde fena halde itham edilen, bana kalırsa lekelenmeye çalışılan Neşe Sapmaz'a söz hakkı verilmemiş gene.." dedi.
İşte Hıncal Uluç'un köşe yazısından o bölüm:
Gene tek taraflı...
Günaydın ekimiz Neşe Sapmaz'la ilgili gene tek taraflı bir haber yapmış.
"Neşe Sapmaz davasını geri aldı. İşadamından 1 milyon lira istedi. Şimdi de işadamı şantaj davası açtı."
Birinci sayfadaki sürmanşet anonsları da "Şantaj yapıp para istedi" şeklinde. Dilek Yaman'ın haberinde fena halde itham edilen, bana kalırsa lekelenmeye çalışılan Neşe Sapmaz'a söz hakkı verilmemiş gene..
Onların aramadığı Neşe'yi ben aradım.
İşte söyledikleri..
"Cep telefonuma çirkin tacizler gelmeye başlayınca, avukatıma baş vurup dava açtırdım. Bu defa ağır tehditler gelmeye başladı. Fena halde korktum. Avukatıma 'Davayı çekelim' dedim. O da gidip dilekçeyi verdi. Ardından beni savcı aradı. "Bu, şikâyete bağlı davadır. Geri alırsanız düşer. Avukatınız da geri alma dilekçesini verdi. Ancak vekaletnamesinde şikâyeti geri alma yetkisi yok. Bu sebeple sizin de bizzat 'Geri aldım' demeniz lazım. Alıyor musunuz' dedi.. Ben zaten korktuğum için kendime kızıyordum. Savcıya "Hayır almıyorum. Ancak koruma kararı istiyorum. Bana yaklaşması önlensin" dedim. Aile Mahkemesi, işadamının bana yaklaşmasını engelleme kararı verdi. Bu arada savcı değişti ama yeni savcı da, başvurumu dikkate alıp, iddianamesini hazırladı ve davayı açtı. Ancak mahkeme, savcı tarafından geçersiz bulunan o ilk dilekçeye dayanarak, davamızı usulden düşürdü. Biz de İstinaf Mahkemesi'ne itiraz ettik. Şimdi o üst mahkemenin kararını bekliyoruz. Günaydın'ın "Belge" diye yayınladıkları, aralık ayında avukatımın yaptığı ve savcının benimle konuştuktan sonra, kabul etmediği dilekçedir. O belgede açık adresimi buzlama gereği dahi duymamışlar."
Neşe'ye "Peki o bir milyon lira isteme hikâyesi" dedim..
Hıncal Uluç'un yazısının tamamını okumak için tıklayın