MEDYA KÖŞESİ

Hey gidi 'Basın Kulübü' ne hallere düştün?

Yiğit Bulut'un "ekranda görünme" merakı ve “ben en büyüğüm ve en birinciyim” paranoyası yüzünden....

Hey gidi 'Basın Kulübü' ne hallere düştün?
GAZETECİLER.COM - Hey gidi Basın Kulübü hey!..
Yeteneksiz ellerde ne hale düştüğünü hep birlikte görüyoruz...
Oysa önce Hakan Aygün, sonra da Melih Meriç (ille de Melih Meriç) ne muhteşem programlar yapıyorlardı...
Hemen her sene bütün TV ödüllerini topluyordu…
Hem Aygün ve hem de Meriç, gerçek birer moderatördüler....
Onlar yönetiyor, konuk gazeteciler konuk siyasetçi, işadamı, gazeteci, sanatçı ve benzeri gündemdeki bir ünlüye sorular soruyorlardı...
Program bütün bir hafta boyunca tartışılıyor, gazetelerde ve diğer TV'lerde haber oluyordu...
Yiğit Bulut'un "ekranda görünme" merakı ve “ben en büyüğüm ve en birinciyim” paranoyası yüzünden güzelim Basın Kulübü, "Yiğit Bulut'un Kulübesi"ne dönüşmek üzere...
Yiğit Bulut, "ben, bana küfür edeni bile kendi programımda konuk etmekten korkmam" diyerek Mine kırıkkanat adındaki bir kavgacı hanımı çıkarıyor TV ekranına...
Hanımın tek yaptığı sağa, sola çamur atmak...
"Ulusalcı değilim" diyor ama bir bakıyorsunuz değme ulusalcıdan daha kafatasçı...
Sosyal demokrat olduğunu söylüyor fakat garibanlara, gelir dağılımındaki adaletsizlikten kevgire dönmüş zavallılara yapmadığı hakareti bırakmıyor...
Yiğit Bulut'un perişan ettiği son Basın Kulübü'nde (aslında ba güzelim adı kullanmak içimizden gelmiyor ama) "İrticayla Mücadele Eylem Planı" tartışıldı...
Kırıkkanat, işini gücünü bıraktı bu kez de Kezban Hatemi'ye taktı...
Hatemi durur mu?..
Bıcır, bıcır...
O da daha ağırını söyledi Kırıkkanat'a...
Hatemi'nin en ağır sözü de şu oldu: "Sizin olduğunuzu bilsem ben bu programa gelmezdim…"
Kavgada söylenmez...
Ama Kırıkkanat bu sözü yedi yuttu...
ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar 5 yorum