Herkese Kırmızı Işık Yandığı Günler...
2015'te herkese ve her sektöre 'Kırmızı Işık' yandı... Yaya olana da araç kullanan da...;
2015'te herkese ve her sektöre 'Kırmızı Işık' yandı...
Yaya olana da araç kullanan da...;
Bütün sektörler durma noktsına geldi.
Üretim yaladı, tüketim başka bir hal aldı.
Neredeyse ilk çağlara dönecek, bir çuval buğday verip karşılığında taştan yontulmuş
tekerlek alacaktık.
Kimse yatırım yapmak istemedi, eleman azalttı ve varsa sıcak parasının sıcaklığını cebinde hissetmeye çalıştı.
Reklam kampanyaları giderek azaldı, medya planlamaları koyun pazarlığı şekline
dönüştü ve doğal olarak da iletişim kalitesi 'Abi sen halledersin yaa' seviyelerin geriledi.
Kurumsal yapılar, ne kadar kurumsal olduklarını tehlikeli dönemlerde gösterirler.
Çünkü gerçekten kurum olan yapıların hep bir kriz dönemi 'B' planı vardır, çok ufku genişlerin bu planları 'E'ye kadar gider.
Ama ülkemizde 'E' planı, 'Eee şimdi napıcaz'a denk geliyor.
Konserler durdu, terör zıpladı, insanlar içine kapandı.
İçinde kapananların içine kapanma sebebi, sadece ekonomik şartların normal seyrinden
çıkması değil, onların kriz zamanlarını fırsata döndürme kurnazlığından kaynaklandı.
'Sıcak Para' demek güç demekti onlar için.
Onlar, zor durumda olan firmaları ve markaları 'Sıcak paralarıyla' ele geçireceklerini veya yöneteceklerini düşündüler.
Bir kısmı bunda başarılı oldu, bir kısmı deyim yerindeyse avucunu yaladı.
Dolayısıyla herkese yanan Kırmızı Işık'ı herkes farklı algıladı.
----
Şimdi başka bir dönemdeyiz.
2015'in dalgalanmaları giderek azalmaya başladı.
Umarız reklam verenler ve reklam planlamacılar bunun farkına varır.
Ama işleri bu sene çok zor.
Bedavaya reklam yaptırmaya alışlmış reklam verenlere yeni bütçeleri ve 2016 senesini
nasıl anlatacaklar bilmiyorum.
Onlar da bunu anlamak isteyecekler mi ona da emin değilm.
Pazarlama dünyasınıun neyi kime nasıl pazarladığını bilmediği bir alanda, rakamların,
ölçümlerin ve erişimin ne kadar önemi kaldığından da emin değilim.
Bu sene bu sistem yeniden kurulacak ve bundan sonraki seneler referans olarak kalacak.
Onun için dikkat edelim de özel durumlar genele yayılıp alışkanlık yapmasın.
Yoksa...
Yoksa eli çantalı adamlar gelirler, 3 liraya medya satın alırlar, satın aldıkları medyanın da kimse hayrını göremez.
Çünkü alışılan bütçeler göre yapılan planlamalar sonrasında pazarda badem ( küçük
salatalık) satmak bile mümkün değildir.
Mutlu Yıllar.
Mümkünse tabi...
Yaya olana da araç kullanan da...;
Bütün sektörler durma noktsına geldi.
Üretim yaladı, tüketim başka bir hal aldı.
Neredeyse ilk çağlara dönecek, bir çuval buğday verip karşılığında taştan yontulmuş
tekerlek alacaktık.
Kimse yatırım yapmak istemedi, eleman azalttı ve varsa sıcak parasının sıcaklığını cebinde hissetmeye çalıştı.
Reklam kampanyaları giderek azaldı, medya planlamaları koyun pazarlığı şekline
dönüştü ve doğal olarak da iletişim kalitesi 'Abi sen halledersin yaa' seviyelerin geriledi.
Kurumsal yapılar, ne kadar kurumsal olduklarını tehlikeli dönemlerde gösterirler.
Çünkü gerçekten kurum olan yapıların hep bir kriz dönemi 'B' planı vardır, çok ufku genişlerin bu planları 'E'ye kadar gider.
Ama ülkemizde 'E' planı, 'Eee şimdi napıcaz'a denk geliyor.
Konserler durdu, terör zıpladı, insanlar içine kapandı.
İçinde kapananların içine kapanma sebebi, sadece ekonomik şartların normal seyrinden
çıkması değil, onların kriz zamanlarını fırsata döndürme kurnazlığından kaynaklandı.
'Sıcak Para' demek güç demekti onlar için.
Onlar, zor durumda olan firmaları ve markaları 'Sıcak paralarıyla' ele geçireceklerini veya yöneteceklerini düşündüler.
Bir kısmı bunda başarılı oldu, bir kısmı deyim yerindeyse avucunu yaladı.
Dolayısıyla herkese yanan Kırmızı Işık'ı herkes farklı algıladı.
----
Şimdi başka bir dönemdeyiz.
2015'in dalgalanmaları giderek azalmaya başladı.
Umarız reklam verenler ve reklam planlamacılar bunun farkına varır.
Ama işleri bu sene çok zor.
Bedavaya reklam yaptırmaya alışlmış reklam verenlere yeni bütçeleri ve 2016 senesini
nasıl anlatacaklar bilmiyorum.
Onlar da bunu anlamak isteyecekler mi ona da emin değilm.
Pazarlama dünyasınıun neyi kime nasıl pazarladığını bilmediği bir alanda, rakamların,
ölçümlerin ve erişimin ne kadar önemi kaldığından da emin değilim.
Bu sene bu sistem yeniden kurulacak ve bundan sonraki seneler referans olarak kalacak.
Onun için dikkat edelim de özel durumlar genele yayılıp alışkanlık yapmasın.
Yoksa...
Yoksa eli çantalı adamlar gelirler, 3 liraya medya satın alırlar, satın aldıkları medyanın da kimse hayrını göremez.
Çünkü alışılan bütçeler göre yapılan planlamalar sonrasında pazarda badem ( küçük
salatalık) satmak bile mümkün değildir.
Mutlu Yıllar.
Mümkünse tabi...
