ANALİZ

Hergele Ahmet

Ertuğrul Özkök, yeni yazar Ahmet Arsan'ı 'hergele' olarak tanıttı. Hergelenin sözlük anlamı pek de iltifat gibi değil... Peki neden Özkök 'hergele' diye hitap etti?

Hergele Ahmet
Ertuğrul muzırdır kabul…
Ertuğrul, asidir kabul…
Ertuğrul, radikaldir kabul…
Ertuğrul icat çıkarmaya bayılır kabul…
Ertuğrul anarşisttir kabul…
Hatta biraz Liberal Faşisttir…
O da kabul ama…
Ertuğrul asla Şinasi Nahit kadar sıcak kanlı bir fırlama değildir…
Bir Hadi Uluengin de değildir Ertuğrul
Ömer Madra mı?..
Yok canım… Nerdeee?..
Biraz meslektaşı Emre Kongar da mı değil?..
Eh işte… Biraz…
Adaşı Ertuğrul Kürkçü olabilir mi?..
Saman altından yürüyebilme konusundaki mahareti ile belki…
Ahmet Altan olamaz mı?..
İki özellikten birisine çok yakın olması hasebiyle mi yani?..
Neden olmasın?..
Aman ha!..
Sakın “Oktay Ekşi” demeyin…
Aynı gazetede yazmaktan başka hiçbir benzerliği yoktur beyefendi ile…
En azından Oktay Ekşi gibi bir deepfreeze değildir Ertuğrul
“İyi de kardeş… sadede gel” dediğinizi duyar gibiyim…
Geliyorum işte…
Bu günkü Hürriyet’i elime alır almaz ilk olarak Pazar ilâvesine koştum…
“Koştum” dediysem ayak parmaklarımın değil, el parmaklarımın ucunda koştum…
Neden mi?..
Ertuğrul’un, “İslâmi Kesimin hergele çocuğu” diye bizzat köşesinden anonsladığı Ahmet Arsan’ın ne menem bir “Hergele” olduğunu anlamak için tabii ki…
Bir gün önceden de Türk Dil Kurumu sözlüğünden “Hergele”yi ezberlemiştim…
Türk Dil Kurumu Sözlüğünde “Hergele”nin karşılığında şunlar yazıyordu:
“1. Binmeye veya yük taşımaya alıştırılmamış at veya eşek sürüsü. 2. Terbiyesiz, görgüsüz (kimse)
Örmek olarak da dil ustası S. F. Abasıyanık’tan alıntı yapılmış:  Sandalcı Ali it, hergele bir şeydi.
Öyle ya… Koskoca Hürriyet’in koskoca genel yayın Yönetmeni, yeni köşe yazarlarını “Eşek ya da ata benzetemeyeceğine göre terbiyesizin teki olduğunu itiraf etmiş olmalıydı…
Hayır yani…
Benim tanıdığım Ertuğrul, bir yazar için durduk yerde “Hergele” sıfatını kullanmaz…
“İltifat” deseniz “İltifat” değil…
Peki “hakaret” etmiş olabilir mi?..
Ertuğrul hakaret etmeyi bilmez de sevmez de…
Yani ne Bir Ahmet Hakan’dır o konuda…
Ne de bir Hıncal Uluç
Belki biraz Kanat Atkaya biraz da Mansur Forutan
İyi ama Ertuğrul bu...
Hem Sosyolog… Hem de usta bir dilci…
“Hergele”nin ne olduğunu bilmez mi?..
“Acaba” diyorum…
Aydın Bey, zaten halen gurupta yazmakta olan birinden, ikinci bir Taha Kıvanç yaratmak istemiş olamaz mı?..
Ertuğrul da birinden bıkmışken ikincisini “emir Ertuğrul’u bile keser” hüznü ile kabul ederek aslen eski ama model olarak yeni olan yazarını okurlarına “Terbiyesizin teki” olarak tanıtmıştır…
Lütfen kusura bakmayın…
Son zamanlarda o kadar çok Taha Fehmi okuyorum ki…
Etki altında kalarak küçük bir “dedikodu” (Taha Fehmi’ye göre “Kulis”), hatta “komplo teorisi” uydurmuş bile olabilirim…
Az daha unutuyordum…
Ahmet’i (Arsan olanını) okudum…
Hiç de “Hergele”ye benzetemedim…
Aksine… Fazla edepli… Hatta ziyadesiyle…
Hoş geldi sefalar getirdi…
ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar