Hem terör zanlısı hem akil insan
Hürriyet yazarı Sedar Ergin, köşesinde Lami Özgen'in Akil İnsanlar heyetine seçilme sürecini konu edindi.
GAZETECİLER.COM - Hükümet tarafından ''Akil İnsan'' olarak seçilen KESK Başkanı Lami Özgen, bugün ''Terör örgütü üyeliği'' iddiasıyla sanık olarak hakim karşısına çıkacak. 28'i tutuklu, 71 sendikacı ile birlikte Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinde KCK davasında yargılanacak olan Özgen'in, 15 yıl hapsi isteniyor.
GÖZALTINA ALINDI ARDINDAN SERBEST BIRAKILDI
25 Haziran 2012’de Ankara, İstanbul, Diyarbakır, Adana, Eskişehir, Bitlis, Siirt ve Ağrı’da düzenlenen operasyonlar sonucu 72 KESK üyesi yöneticisi gözaltına alınmış bunlardan 28’i tutuklanmıştı. Tuuklanması istenen Lami Özgen ise mahkemece serbest bırakılmış ve hakkında yurt dışı çıkış yasağı konulmuştu.
HÜRRİYET YAZARI O AKİL İNSANI YAZDI
Hürriyet yazarı Sedar Ergin, köşesinde Lami Özgen'in Akil İnsanlar heyetine seçilme sürecini konu edindi.
"Özgen, 31 Mart Pazar günü Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Akil İnsanlar Heyeti’ne katılması davetini iletmek üzere kendisini aradığında, “Teşekkür ederim ama şaşırdım” diyerek özel durumunu dikkate getirmiş. (51) numaralı sanık, “hem yargılandığını, hem de hükümetin muhalifi olduğunu” hatırlattığında Atalay’dan, “Görüştüğümüz herkesin durumunu biliyoruz. Bunu bilerek davetimizi yapıyoruz” yanıtını almış.
BÜYÜK BİR İRONİ
KESK Başkanı, geçen pazar günü Başbakan Erdoğan’ın Beşiktaş’ta akil insanlarla düzenlediği toplantıya davet edildi, kendisiyle el sıkıştı, hatta söz alarak Kürt hareketini hedef alan uygulamalardan da şikâyetçi oldu.
Özgen’in durumunda kuşkusuz büyük bir “ironi” yatıyor. Geçen yaz özel yetkili savcı tarafından terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanması talebiyle hâkime sevk edilen, ancak tutuksuz yargılanmasına karar verilen bir şüpheli, bugün hükümetin üstlendiği barış inisiyatifinin önde gelen isimlerinden biridir.
10 BİN TUTUKLU KCK DAVASINDAN YARGILANIYOR
Hükümetin Özgen’i heyete dahil ederek sergilediği irade, 3 yıldır sürmekte olan ve BDP’nin hesaplamalarına göre 10 bine yakın insanın tutuklanmasına yol açan KCK davalarına dönük bir mesaj niteliği de kazanıyor kaçınılmaz olarak. Burada kullanılan tercihle, KCK davalarının kamuoyu nezdindeki meşruiyetinin artık ciddi bir şekilde tartışmalı hale geldiğini, hatta boşlukta kaldığını söylemek hata olmaz.
GÖZALTINA ALINDI ARDINDAN SERBEST BIRAKILDI
25 Haziran 2012’de Ankara, İstanbul, Diyarbakır, Adana, Eskişehir, Bitlis, Siirt ve Ağrı’da düzenlenen operasyonlar sonucu 72 KESK üyesi yöneticisi gözaltına alınmış bunlardan 28’i tutuklanmıştı. Tuuklanması istenen Lami Özgen ise mahkemece serbest bırakılmış ve hakkında yurt dışı çıkış yasağı konulmuştu.
HÜRRİYET YAZARI O AKİL İNSANI YAZDI
Hürriyet yazarı Sedar Ergin, köşesinde Lami Özgen'in Akil İnsanlar heyetine seçilme sürecini konu edindi.
"Özgen, 31 Mart Pazar günü Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Akil İnsanlar Heyeti’ne katılması davetini iletmek üzere kendisini aradığında, “Teşekkür ederim ama şaşırdım” diyerek özel durumunu dikkate getirmiş. (51) numaralı sanık, “hem yargılandığını, hem de hükümetin muhalifi olduğunu” hatırlattığında Atalay’dan, “Görüştüğümüz herkesin durumunu biliyoruz. Bunu bilerek davetimizi yapıyoruz” yanıtını almış.
BÜYÜK BİR İRONİ
KESK Başkanı, geçen pazar günü Başbakan Erdoğan’ın Beşiktaş’ta akil insanlarla düzenlediği toplantıya davet edildi, kendisiyle el sıkıştı, hatta söz alarak Kürt hareketini hedef alan uygulamalardan da şikâyetçi oldu.
Özgen’in durumunda kuşkusuz büyük bir “ironi” yatıyor. Geçen yaz özel yetkili savcı tarafından terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanması talebiyle hâkime sevk edilen, ancak tutuksuz yargılanmasına karar verilen bir şüpheli, bugün hükümetin üstlendiği barış inisiyatifinin önde gelen isimlerinden biridir.
10 BİN TUTUKLU KCK DAVASINDAN YARGILANIYOR
Hükümetin Özgen’i heyete dahil ederek sergilediği irade, 3 yıldır sürmekte olan ve BDP’nin hesaplamalarına göre 10 bine yakın insanın tutuklanmasına yol açan KCK davalarına dönük bir mesaj niteliği de kazanıyor kaçınılmaz olarak. Burada kullanılan tercihle, KCK davalarının kamuoyu nezdindeki meşruiyetinin artık ciddi bir şekilde tartışmalı hale geldiğini, hatta boşlukta kaldığını söylemek hata olmaz.
