Hem haber hem de mahkeme kararı sıkıntılı...
Yaptığı haber yüzünden mahkemeden 375 gün meslekten men cezası alan gazeteci Havva Karakaya'nın olay haberini Sedat Ergin yorumladı.
"Dün bu konudaki haberleri okuyunca önce mahkûm olan Kırşehir'deki gazeteci Havva Karakaya'yı aradım. Ardından Kırşehir'in AK Partili Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci ile konuştum. Daha sonra mahkeme kararını bulup okudum.
Taraflarla konuşup dosyayı inceledikten sonra gerek haberin içeriği gerek mahkeme kararı bakımından her iki düzlemde de problemli bir durum buldum karşımda."
BELEDİYEDE KİM KİMİNLE BASILDI
"Önce haberle başlayalım" diyen Ergin Haftalık "Kırşehir Postası" gazetesindeki "Belediye'de Neler Oluyor?" başlıklı haberi analiz etti:
"Haber, "Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci'nin Belediye'de yaşanan olaylardan haberi var mı? Acaba Belediye'de Kim Kiminle Basıldı. Bu kadar da Olmaz. Pes doğrusu, hem de Belediye Binasında, Bir Cumartesi günü" diye başlıyor.
Devamında "Bahçeci'nin başdanışmanlarının basıldığı iddia ediliyor" deniliyor. Belediye Başkanı'nın biri erkek diğeri kadın olmak üzere topu topu iki başdanışmanı varsa, bu haber üzerine Kırşehir'de kopan gürültüyü tahmin etmeniz hiç güç değildir.
Mahkeme kararına göre, gazetenin sahibi ve yazıişleri müdürü olan sanık gazeteci savunmasında "şehir genelinde bir dedikodu olduğunu, konuyla ilgili vatandaşlardan kendisine sözlü beyanlarda bulunulduğunu, bir de bilgisayardan çıkarılmış imzasız bir yazının geldiğini" söylemiş.
Gazetecilik etiği açısından bakıldığında fazlasıyla sorunlu bir haber bu. Böyle bir haberin hiçbir kanıt olmadan yalnızca şehir genelindeki bir dedikoduya ve imzasız bir mektuba dayanılarak bu kadar kolaylıkla haber yapılabilmesinin onaylanacak hiçbir tarafı yok.
(...) Mahkemenin bu yorumuyla, gazetecilerin fiilen mesleklerini icra etmekten alıkonacakları ve halkın haber alma hakkının da engelleneceği bir kapı aralanmış oluyor. Batı’da basına dönük buna benzer bir yaptırım yok.