Hayrettin Karaman kaybetti çünkü...
Hukuk Devletlerinde insanların ülke yönetimine katılabilme yeteneklerinin sınırını kanunlar çizer; ayıplar ve günahlar değil...
Hayrettin Karaman Hoca'nın kişiliğine ve İslâm bilgeliğine saygımız çok büyük...
Ve İslâm diniyle ilgili fetvalarını da çok ciddiye alırız...
Ancak...
Bizim burada anladığımız "fetva" inananlar için verilen fetvadır...
Devlet için değil...
Ne yazık ki değerli Hocamız son zamanlarda "Devlet Yönetimi" için fetva vermeyi alışkanlık haline getirdi...
Bu arada bir not koyalım...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, "Laik" olmaktan önce "Hukuk Devleti"dir...
Laik olmasa da bizim için esas olan "Hukuk Devleti" kimliğidir...
Yani...
Karaman Hocamızın fetvasının yanlışlığına Laik sisteme muhalefet açısından bakmıyoruz biz...
Uygulanan Laik sistemin "doğru" olduğunu da kabul etmiyoruz zaten...
Ama...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün eylemleri "Modern Hukuk Kuralları" çerçevesinde tartışır...
"Suç mu? değil mi?" diye inceler...
"Günah mı? Değil mi?"
"Ayıp mı? değil mi?" diye değil...
T.C. kanunları bir kadın ve erkeğin karşılıklı rızasıyla ve reşit olmaları şartıyla yaptıkları cinsel birlikteliği "suç" olarak tarif etmiyor...
Aksine "Özel Hayat" çerçevesinde kabul edip, teşhirini "suç" olarak tanımlıyor... ()
Son günlerde tartışılan konuda MHP'li vekillerin işledikleri bir "suç" yok orta yerde...
O halde, MHP'li vekillerin "Devleti Yönetemeyeceklerini" söylemenin de hukuki hiç bir gerekçesi yok...
Zira Hukuk Devletlerinde insanların ülke yönetimine katılabilme yeteneklerinin sınırını kanunlar çizer; ayıplar ve günahlar değil...
MHP'li vekiller reşit olan ve kendi rızalarıyla cinsel ilişkiyi kabul eden kadınlarla birlikte oldular...
Ve eylemlerini de herkesin gözü önünde yapmadılar...
Sanıyorlardı ki dört duvar arasında sadece iki kişiydiler..
Gerçek suçluların odaya "gizli kamera" kılığına bürünüp girmiş olabileceklerini nereden bileceklerdi?..
Ama işte o asıl suçlular o kişilerin özel hayatlarına tecavüz ettiler...
Hâsılı...
Karısından başka biriyle cinsel ilişkiye giren bir erkek ya da kocasından başkasıyla cinsel ilişkiye giren bir kadın için "Devleti Yönetemez" demek bizzatihi suçtur...
Muhterem hocamızdan ricamız MHP'li vekillerin başına gelenin "Ayıp" ya da "Günah" değil; olayın suç olup olmadığını irdelemesidir...
Çünkü...
"Ayıp edenlerle, günaha girenler milletvekili olamaz" diye bir kural olamaz...
Olursa orada "Hukuk Devletinin varlığı"ndan söz edilemez...
Ve...
Çok acıdır ki Türkiye hızla (halkın % 70'inin eğitimsiz ve cahil oluşundan da istifade edilerek) "dini kurallar"la "örf" ve "adetler"in "kanun" yerine ikame edileceği bir ülke olmaya doğru gidiyor...
Ve bu gidişte en önde yer alanlardan biri de ne yazık ki muhterem
Hâsılı...
İstemeyerek de olsa işimiz gerektirdiği için sayın Hayrettin Karaman Hoca'ya "kaybettiniz" diyoruz...
Ve İslâm diniyle ilgili fetvalarını da çok ciddiye alırız...
Ancak...
Bizim burada anladığımız "fetva" inananlar için verilen fetvadır...
Devlet için değil...
Ne yazık ki değerli Hocamız son zamanlarda "Devlet Yönetimi" için fetva vermeyi alışkanlık haline getirdi...
Bu arada bir not koyalım...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, "Laik" olmaktan önce "Hukuk Devleti"dir...
Laik olmasa da bizim için esas olan "Hukuk Devleti" kimliğidir...
Yani...
Karaman Hocamızın fetvasının yanlışlığına Laik sisteme muhalefet açısından bakmıyoruz biz...
Uygulanan Laik sistemin "doğru" olduğunu da kabul etmiyoruz zaten...
Ama...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün eylemleri "Modern Hukuk Kuralları" çerçevesinde tartışır...
"Suç mu? değil mi?" diye inceler...
"Günah mı? Değil mi?"
"Ayıp mı? değil mi?" diye değil...
T.C. kanunları bir kadın ve erkeğin karşılıklı rızasıyla ve reşit olmaları şartıyla yaptıkları cinsel birlikteliği "suç" olarak tarif etmiyor...
Aksine "Özel Hayat" çerçevesinde kabul edip, teşhirini "suç" olarak tanımlıyor... ()
Son günlerde tartışılan konuda MHP'li vekillerin işledikleri bir "suç" yok orta yerde...
O halde, MHP'li vekillerin "Devleti Yönetemeyeceklerini" söylemenin de hukuki hiç bir gerekçesi yok...
Zira Hukuk Devletlerinde insanların ülke yönetimine katılabilme yeteneklerinin sınırını kanunlar çizer; ayıplar ve günahlar değil...
MHP'li vekiller reşit olan ve kendi rızalarıyla cinsel ilişkiyi kabul eden kadınlarla birlikte oldular...
Ve eylemlerini de herkesin gözü önünde yapmadılar...
Sanıyorlardı ki dört duvar arasında sadece iki kişiydiler..
Gerçek suçluların odaya "gizli kamera" kılığına bürünüp girmiş olabileceklerini nereden bileceklerdi?..
Ama işte o asıl suçlular o kişilerin özel hayatlarına tecavüz ettiler...
Hâsılı...
Karısından başka biriyle cinsel ilişkiye giren bir erkek ya da kocasından başkasıyla cinsel ilişkiye giren bir kadın için "Devleti Yönetemez" demek bizzatihi suçtur...
Muhterem hocamızdan ricamız MHP'li vekillerin başına gelenin "Ayıp" ya da "Günah" değil; olayın suç olup olmadığını irdelemesidir...
Çünkü...
"Ayıp edenlerle, günaha girenler milletvekili olamaz" diye bir kural olamaz...
Olursa orada "Hukuk Devletinin varlığı"ndan söz edilemez...
Ve...
Çok acıdır ki Türkiye hızla (halkın % 70'inin eğitimsiz ve cahil oluşundan da istifade edilerek) "dini kurallar"la "örf" ve "adetler"in "kanun" yerine ikame edileceği bir ülke olmaya doğru gidiyor...
Ve bu gidişte en önde yer alanlardan biri de ne yazık ki muhterem
Hâsılı...
İstemeyerek de olsa işimiz gerektirdiği için sayın Hayrettin Karaman Hoca'ya "kaybettiniz" diyoruz...