Hayko Bağdat

Önce Nazlı Ilıcak'tan bir fıkra aktaracağım...
Buyurun okuyun lütfen...

Yaşını başını almış iki eski arkadaş hanımefendi yolda karşılaşmışlar. 
Hal hatır sormuşlar. Sıra çocuklarına gelmiş. 
"Senin oğlan nasıl, evlendi mi?" diye sormuş biri.
"Evlendi" demiş öteki ve devam etmiş:
"Evlendi ama ah, sorma, öyle bir gelin çıktı ki, felâket!.. Sabahtan akşama çalışıyor, evde doğru dürüst yemek pişmiyor; üstelik bazen oğluma yemek pişirttiriyor. Sabah kahvaltısını bile oğlum hazırlıyor. Ne dikiş var, ne ütü. Bir kadın bulmuş, bütün işi ona yaptırtıyor. Sanki prenses! Çok üzgünüm, çok..."
"Peki kızın nasıl, o da evlendi mi?" diye sorumuş beriki...
Öteki başlamış anlatmaya: 
"O da evlendi, ama o çok mutlu, öyle iyi bir damadım var ki, kızımın elini sıcak sudan soğuk suya sokturmuyor. Kızım çalıştığı için çok yoruluyor; çoğu akşam, yemekleri beraber pişiriyorlar, hatta bazen damadım hazırlıyor, inanır mısın öyle iyi bir çocuk ki, tatil günlerinde kahvaltısını kızımın yatağına götürüyor. Bir kadın bulmuşlar, evin bütün işlerini o yapıyor; kızım evde hiç yorulmuyor, prensesler gibi oturuyor. Kocası da ondan iş beklemiyor, çok memnunum, çok..."

Bu fıkrayı anlattıktan sonra sözü Hayko Bağdat'ın bugünkü Taraf'ta  başlığı altında yayımlanan makalesine getireceğim...
Ne ilgisi mi var?..
Çok; çok ilgisi var...
Hayko; mevcut hükümetin zihniyeti iktidar olmasın diye sürekli "şeriat devleti tehlikesi" gündemli kara propaganda yapanların artık hükümlerinin kalmadığını...
Ama...
Değişen bir şeyin olmadığını...
Bugün de mevcut iktidarın "Ya Kemalistler iktidara gelirse hepimizi yiyecekler" öcüsünü kullandığını öylesine güzel anlatıyor ki...
Hiçbir siyasi tarafa amigoluk yapmayan gazeteciliğin ne kadar muhteşem bir keyif olduğunu bir kere daha anlıyorsunuz...
Ben de bu güzel makalesi ve dik duruşuyla Hayko Bağdat'ı "Günün Köşe Yazarı" seçiyorum... 

Çünkü…

Hayko’nun da anlattığı gibi Türkiye’de siyasetçimizin demokrasiye bakışı fıkradaki “kaynana” gibidir…

Demokrasiyi severler ama onların parti kazanırsa…