Hay Allah razı olsun be Serdar Turgut

Sevgili Serdar (Turgut);
Başkalarını bilemem ama ben bazı meslektaşlarımın köşelerini bir gün bile olsa boş bırakmalarına dayanamam...
Bana göre "Köşe Yazarının Köşesi her gün açık olmalı"...
Sen Mehmet Barlas'ın haftalık "tatil" yaptığını gördün mü?..
Yavuz Donat köşesini, hangi gün boş bıraktı?..
Rahmetli Şakir (Süter) (mekânı cennet olsun) hastane odasında bile hergün yazdı...
Hani övünmek gibi olmasın ama bu fakir de ulusal medyada yazarken köşesini hiç boş bırakmazdı...
Bazen taşra için ayrı, şehir baskısı için ayrı yazardı aynı gün...

İlânen duyurulur... Sayın Başbakan'ımızın yakın çevresinden olup, haliyle "Eşref-i Mahlûkattan sayılması" icap eden muhterem Tecevüzcümüz Hüseyin Üzmez kendisinden 50 yaş küçük eşi tarafından terk edilmiştir... Değerli diğer "Eşref-i mahlûkat"a duyurulur...

Sevgili Serdar;
Senin, "sağlıklı" olduğuna inanan okurlarından biriyim...
Çünkü...
Seni anlayabilmek için bedenen değilse de "akıl sağlığı" şarttır...
Çünkü...
Sen yarı cahil okuru dinden de çıkarırsın, imandan da...
Hatta "Karı Katili" bile yaparsın...

Ve canım kardeşim...
(Benim için) Türk medyasının tek "gonzo" yazarısın...
Senin kadar kendisini yazan, yazabilen; senin kadar kendisiyle, ailesiyle ve sevdiği dostlarıyla "kafa" bulmaktan çekinmeyen bir ikinci yazar daha yok...
O nedenle midir nedir bilmem, Çarşamba günleri Gazete HT okumak içimden gelmez...
Çünkü o gün senin "tatil" günündür...
Bunun üstüne geçen gün bir de "NewYork'a gidiyorum bir hafta yokum" demez misin?..
İçime iniyordu az daha...
Bereket o ayrılığa tepki koyanlar olmuş da ara vermeyecekmişsin...
okudum...

Aman ha Serdar!..
Bizim bu gazeteci milletinin bir de kötü huyu vardır...
Bunlar açıkta ve boş bir köşe veya başka bir şey bulmaya görünler...
Hemen gelir üzerine otururlar...
Arazinin ya da o şeyin "tapulu - sahipli" olması umurlarında bile değildir...
"Boş bırakmasaydı" derler...
Ne de olsa "gecekondu" kültüründen gelir birçoğu...

Ve tabii bir de şu var...
Daha doğrusu bir ricam var...
Her gün yaz kardeşim, her gün yaz...
Yazmadığın o bir gün bile, köhnemiş gazete okurunu değiştirmek için çıktığın yolda zaman kaybı sayılır...

Bu arada unutmadan...
Okumamış olabilirsin...
Başbakan'ın bile "Hasan aabi" dediği "Çabuk Yazar" Hasan Cemal'e, kendisinden yaklaşık 20 yaş küçük patronu (Ali Karacan) "gözlerinden öperim" dedi gönderdiği mektubun ucunda (son ucunda)...
Hem de "aabi" demeden, sadece "Hasan" diye hitap ederek öptü...
Ben senin yaşça da büyüğün olduğuma göre (Bu arada, kullanmış olduğum "da" ekini ciddiye alıp senden daha başka ne gibi büyüklüğüm olabileceği konusunu kafana takma; lütfen!) izninle...

Gözlerinden öperim.
Adnan

Meraklısına not: Gördüğünüz fotoğrafta vallahi billahi (doğru söz yemin gerektirmez ama olur a geçmişimden ötürü inanmayabilirsiniz diye yemin ettim) fotoşop yoktur...
Serdar'ın orijinal ve en "fit" fotoğraflarından biridir...
[email protected]