Hasan Cemal
Gazeteci
"Ben yaptığım işi seviyorum.
Gazeteciyim ben...
Ve gazeteci milleti var oldukça, gazeteciliğin hiç batmayacağını da adım gibi biliyorum.
Bunun için de, T24’e teşekkür ederken yine yollara düşüyorum, Türkiye’nin barışını aradığı şu kritik dönemde. Diyarbakır’dan ilk yazım aşağıda yer alıyor.
Gazeteci böyledir, bir koşturmaca halinde geçer hayat onun için. Güncel gerçeğin peşinde koştururken de, hep bir yerlerden bir şeyler toplayıp derli toplu aktarmayı sever.
Almanya'daki 2006 Dünya Kupası’nda bir ay meşin top peşinde dolaşmıştım. O günü hatırlıyorum. Trenle Köln'den Berlin'e gidiyordum bir maç için. İngiliz Daily Telegraph gazetesini karıştırırken, mesleğinde 75. yılını doldurmuş bir gazeteciyle yapılmış bir röportaj okumuştum.
Yazının içine siyah beyaz fotoğrafı da oturtulmuştu, trende pencere kenarına oturmuş yazısını yazarken. Kutlama yemeğinde sormuşlar:
“93 yaşına geldin, hâlâ ne diye her gün bilgisayarının karşısına oturuyorsun?”
O da bu soruyu, çok sevdiği bir şiirle yanıtlamış:
“Uyan evlat!
Yolculuk bitince
uyumak için
fazlasıyla
vaktin olacak.”
Hasan Cemal, Milliyet gazetesindeki köşesinde önce zorunlu izne çıkartıldı, sonra da yolladığı yazı yayınlanmadı ve mecburen gazetesi ile ilişkisi sona erdi. Ama Hasan Cemal bundan 45 yıl önce başladığı gazetecilik hayatını her zaman gazeteci olarak sürdürdü.
Geçtiğimiz günlerde "iyi ki internet var" diyerek, yazılarını T24'te ve twitter hesabı ile sanal alemde sürdüreceğini ilan etti. Çok da iyi etti.
Hasan Cemal'in internet gazeteciliğine çok şey katacağı ortada. İnternet'in olanaklarından sonuna kadar yararlanacağı da kesin. Kendisine hem hoş geldin diyoruz, hem de bugün yayınlanan Diyarbakır izlenimlerini yazdığı ilk yazısı için de gazetecilik mesleğinin nasıl yapılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdiği için günün muhabiri ilan ediyoruz.
Tabi ona kapılarını açan T24 sitesini de unutmadan.