MEDYA KÖŞESİ

Hasan Cemal o ismi dipnot olarak bile anmadı!

Hasan Cemal, diğer yandan da ilginç bir dipnot ile medyadan bir isme yönelik çok sert cümleler kaleme aldı.

Hasan Cemal o ismi dipnot olarak bile anmadı!
GAZETECİLER.COM - ÖZEL İÇERİK

Yurt dışında olduğu için Pazar günü Dumanlı'nın gözaltına alındığı operasyonu son dakikada öğrenen ancak Türkiye'ye gelince ayağının tozu ile Zaman gazetesine ziyarete giden ve Dumanlı'ya destek veren Hasan Cemal konuyu bugün de köşesine taşıdı.

Demokrasi ve özgürlük hırsızları! başlıklı yazısında bir yandan kendi kişisel deneyimlerini anlatan Hasan Cemal, diğer yandan da ilginç bir dipnot ile medyadan bir isme yönelik çok sert cümleler kaleme aldı.

Hasan Cemal "daha şimdiden, yarınlarda yazılacak 'diktatörleri aklama antolojisi'ndeki yerini garantilemiş olan bir ismi kendi köşemde, bir dip not olarak bile geçirmek istemiyorum" cümlesi ile çok sert yüklendiği o ismi gazeteciler.com olarak açıklıyoruz.

Ama önce Hasan Cemal'in bugünkü yazısından o dipnot'a bakalım...

DenemeDİKTATÖRLERİ AKLAMA ANTOLOJİSİ...

Türkiye böylesine karanlık günleri yaşarken, "Türkiye hiç bugünkü kadar özgür olmamıştı" diye yazabilen...
Hatta, Türkiye'nin otoriterleştiğini belirten bakış açılarını 'son derece yüzeysel' bulabilen...
Göz göre göre kurulmakta olan bir dikta düzenini perdelemek için fikri ahlaksızlığın içler acısı örneklerini sözlü ve yazılı olarak sergileyen...
Ben dahil gazete köşelerindeki yerlerini kaybedenler konusunda bile kendisini hazin duruma düşürebilen...
Ve daha şimdiden, yarınlarda yazılacak 'diktatörleri aklama antolojisi'ndeki yerini garantilemiş olan bir ismi kendi köşemde, bir dip not olarak bile geçirmek istemiyorum.

PEKİ AMA KİM BU YAZAR?

Hasan Cemal böyle yazdı. Peki kim o "dipnot olarak bile anmak istemediği" yazar?

Gazeteciler.com okurları farkedeceklerdir Hasan Cemal'in kimden söz ettiğini ama biz yine de açıklayalım:

O isim Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başdanışmanı ve Akşam gazetesi yazarı Etyen Mahçupyan...

Yazılarında polemiğe giriştiği isimleri bir dipnot ile eleştirmesi ile de tanınan Mahçupyan, dün Hürriyet'ten Cansu Çambel'e verdiği uzun röportajında "AK Parti iktidarında mağdur olduğumu hiçbir şekilde düşünmüyorum, tam aksini düşünüyorum. AK Parti iktidarında ben çok daha özgür oldum; hem bir Ermeni olarak hem bir aydın olarak." demekle yetinmemiş Hasan Cemal'in Milliyet'ten kovulma süreci ile ilgili de konuşmuştu.


İşte Mahçupyan'ın o röportajda söylediklerinden bir kısmı:

GAZETECİLERİN İŞİNİ KAYBETMESİ ABARTILIYOR

* Medya kendini siyasetçi yerine koydu, bazı insanlar öyle davrandılar. Tayyip Erdoğan da o kişilerin bu siyasi alana girmesini bir vesile sayarak, onları örnek gösterdi. Ama bu çıkışın ardından onlar işlerini Tayyip Erdoğan yüzünden kaybetti demek bana çok doğru gelmiyor. Bu çok abartılıyor, kaç kişi gerçekte işini kaybetti? Biz köşe yazarları ne kadar işimizi hak ediyoruz zaten? Biz neden böyle pozisyonlara sahibiz ki?

HASAN CEMAL ERDOĞAN İLE DEĞİL PATRONU İLE TAKIŞTI

(Hasan Cemal, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Yasemin Çongar gibi uzun süre aynı düşündüğü gazeteciler gazeteciliği bırakıp siyaset mi yaptı?) Ya da gazeteleri siyaset yaptığı için böyle oldu. Gazeteleri kendilerine medya fonksiyonlarının dışında fonksiyonlar addettikleri için, bir takım uyumsuzluklar sonrasında bazı insanlarla yollarını ayırdılar. Mesela Hasan Cemal ayrılmasına sebep olan o yazıda kendi patronuna söylenmemesi gereken cümleler kullandı ve o paragrafı da oradan çıkarmadı. Bunun Tayyip Erdoğan'la bir alakası yoktu ki.

HASAN CEMAL GEÇMİŞİ GENİŞLETME İHTİYACI DUYDU

* Öncelikle Hasan Cemal ayrıldıktan hemen sonra çevresine olayı anlatırken tam olarak size dediği gibi anlatmamıştı ama 'bellek' giderek ideolojik ya da psikolojik bir süzgeçle yaşatılabiliyor. Diğer taraftan Başbakan'ın sizin sözlerinizle "bir gazete patronunu yayınlarla ilgili azarlaması", eğer yaşanmışsa tabii ki şık olmazdı. Ancak olayın böyle olmadığını biliyoruz. O gazete patronu Erdoğan'ı aramış ve kendi konumunu anlatırken duygusal anlar yaşamıştı. Ayrıca Cemal'in yazısı ortada. Oradaki kendi patronu ile ilgili satırlar da duruyor. Medya dünyası bu olayı bütün detaylarıyla biliyor zaten. Ama belki de Cemal geçmişi Erdoğan'ı suçlamayı mümkün kılacak kadar genişletme ihtiyacı duymuştur.

ÇOK OKUNANLAR