Hasan Cemal köşecilere kapak attı!
Plazalardaki odalarında rahat koltuklarına kurulup ona buna çatan, fikir üretmek yerine polemik yaratan yazarlara duyurulur!
HACER ALKAN
Adetimiz oldu...
Takipçilerimiz de iyi biliyor...
Övgümüzü ve yergimizi alkış ya da kaybetti köşelerinden ilan ediyoruz.
Bu kez bir istisna yoluna gidiyoruz.
Hasan Cemal'i alkış köşesinin dışına manşete taşımak istiyoruz.
Çünkü bir kaç gündür yaptığı yayınla o köşenin dışına taşıyor...
Plazalardaki odalarına kurulup...
Koltuklarında dönüp dururken...
Plazma TV'lerinden izledikleri üzerine ahkam kesen...
Gündeme gelmek için fikir yerine polemik üreten...
Tarihteki Dersim zulmüne gösterdiği ilgi ve alakayı, yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz Van felaketinden esirgeyen...
Hasılı...
Köşe yazarlığını odasından dışarı adım atmadan yapan yazarlar...
Utandınız mı hiç?
"Ben niye yapmadım" diye hayıflandınız mı?
Ya da Ruşen Çakır gibi gıpta ettiniz mi?
Muhabir Namık Durukan ve foto muhabiri Bünyamin Aygün ile günlerdir Van'da dolaşıyor Hasan Cemal... Gördüklerini yansıtıyor, hissettikleri ile merhametimizi, yardım arzumuzu canlandırıyor.
Medyanın gündeminden sildiği Van'ı, depremin yerle bir ettiği hayatları, yarım kalan yaşamları, dondurucu soğukta ısınmaya çalışan yürekleri hatırlatıyor.
Hepinizin, hepimizin yapması gerekeni yapıyor.
Unutmuyor!
Unutturmuyor!
Van'a gidipte (bir kaç saatliğine de olsa) aynı koşullarda kalan...
"Bakışlarını kaçırsa da" o gözlerdeki çare'siz'siniz yalvarışına tanık olan...
İnsaniyet için rahatından, huzurundan (gönüllü) feragat eden Hasan Cemal'i manşetten alkışlamak istiyoruz...
Yerinden kımıldamadan...
O ekran senin bu ekran benim gezen köşe'ci'ler kıskanmasın!
Adetimiz oldu...
Takipçilerimiz de iyi biliyor...
Övgümüzü ve yergimizi alkış ya da kaybetti köşelerinden ilan ediyoruz.
HAYAT BAZEN NE KADAR ACIMASIZ |
Hasan Cemal'in Van'dan kaleme aldığı son yazısından (bugünkü) bir bölüm aktaralım sizlere: Titrek mum ışığı... Hem içini ısıtıyor insanın, hem hüzün veriyor. Çadırın bir kenarına çöküyorum gece vakti. Yoksulluk, insanların yüzündeki acıyı katmerli kılmış... (...) Gürül gürül yanan odun sobasına yakın oturuyorum. Sobanın üstünde büyük bir su ibriği... Zehra, dört yaşında. Battaniyeye sarmışlar, çadırın orta yerinde mışıl mışıl uyuyor. “Üşüttü, ateşlendi” diyor babası. Yakınıyor: “Evlerde çok çatlak var. Gelip bakan da yok. Giremiyoruz evlere...” Yaşlı bir kadın: “Yemek gelmiyor, okullar kapalı.” Kimsenin yüzüne bakmak içimden gelmiyor. Bakışlarımı kaçırıyorum. Bana bir kurtarıcıymışım gibi bakmalarından rahatsız oluyorum çünkü... Dertlerini olanca içtenliğiyle döküyorlar. Yazmaktan başka elimden bir şey gelmeyeceğini bilmiyorlar. En kötüsü bu, çaresizlik... Yazının tamamı için tıklayın |
Hasan Cemal'i alkış köşesinin dışına manşete taşımak istiyoruz.
Çünkü bir kaç gündür yaptığı yayınla o köşenin dışına taşıyor...
Plazalardaki odalarına kurulup...
Koltuklarında dönüp dururken...
Plazma TV'lerinden izledikleri üzerine ahkam kesen...
Gündeme gelmek için fikir yerine polemik üreten...
Tarihteki Dersim zulmüne gösterdiği ilgi ve alakayı, yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz Van felaketinden esirgeyen...
Hasılı...
Köşe yazarlığını odasından dışarı adım atmadan yapan yazarlar...
Utandınız mı hiç?
"Ben niye yapmadım" diye hayıflandınız mı?
Ya da Ruşen Çakır gibi gıpta ettiniz mi?
Muhabir Namık Durukan ve foto muhabiri Bünyamin Aygün ile günlerdir Van'da dolaşıyor Hasan Cemal... Gördüklerini yansıtıyor, hissettikleri ile merhametimizi, yardım arzumuzu canlandırıyor.
Medyanın gündeminden sildiği Van'ı, depremin yerle bir ettiği hayatları, yarım kalan yaşamları, dondurucu soğukta ısınmaya çalışan yürekleri hatırlatıyor.
Hepinizin, hepimizin yapması gerekeni yapıyor.
Unutmuyor!
Unutturmuyor!
Van'a gidipte (bir kaç saatliğine de olsa) aynı koşullarda kalan...
"Bakışlarını kaçırsa da" o gözlerdeki çare'siz'siniz yalvarışına tanık olan...
İnsaniyet için rahatından, huzurundan (gönüllü) feragat eden Hasan Cemal'i manşetten alkışlamak istiyoruz...
Yerinden kımıldamadan...
O ekran senin bu ekran benim gezen köşe'ci'ler kıskanmasın!