Hasan Bülent Kahraman
Sabah
Biliyorum ki yine kimi dostlar telefon edecek veya mesaj gönderip, “yahu Başbakan’a akıl verme huyundan ne zaman vazgeçeceksin?” diye sitem edecekler ama olsun…
Ne de olsa serde eski başbakanlardan birine danışmanlık yapmak var ya; kaşınıyorum…
O nedenle ukalalığa devam…
Efendim…
Bendeniz de Suriye politikalarındaki yanlışlığa kadar Başbakan Erdoğan’a destek verenlerdendim…
Ara sıra sert mizacından kaynaklanan, Kasımpaşalılığının verdiği “esnek olamama” handikaplarını eleştirsem de, genelde destekleyenlerdendim…
Suriye politikalarının akıl almaz yanlışlığında ısrarına(Ki o gün onu ve Dışişleri Bakanını eleştirmekte ne kadar haklı olduğum artık çok açık) ilerleyen günlerde Gezi Parkı protestocularına karşı takındığı tavır da eklenince (Ki o konuda da haklı çıktım) adeta karşısına geçmiş, desteğimi çekmiş sadece “eleştirir” olmuştum…
Ve…
Üniversiteli öğrencilerin kızlı erkekli aynı evde kalmalarını “ahlâksızlık” olarak tanımlayıp valiliklere ve emniyete şikâyet edilmesi durumunda o tür evlere baskın yapılması emrini vermesi, bende bardağı taşıran damla oldu…
Tabii ki en sonunda yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını müttefikimiz olan ülkelerin oyunu olarak gösterip; bahaneyle yürütmeyi yargının “egemeni” yapınca iş iyice çığırından çıktı…
Bu arada, bütün o hatalarına rağmen kimi liberal yazarlar Erdoğan’ın yanında durmaya ve destek vermeye devam ettiler…
Ama…
Kuvvetler Ayrılı İlkesinin göz göre göre ayaklar altına alındığını, oy çokluğuna dayanarak teslim alınan yasama organından sonra yargının da ele geçirilme operasyonu yapıldığını görünce nazik bir dille Başbakan’ı uyarmaya başladılar…
İsim verip de o yazarları çalıştıkları gazetelerin patronlarına şikâyet etmiş duruma düşürmek istemem…
Zira hepsi sadece yazarlıktan geçinen insanlar…
İçlerinde bazıları ise kendilerine olan güvenleri ve akademisyen unvanlarıyla “kovulma” korkusu yaşamıyorlar…
Bunlardan biri Sabah’ta Prof. Hasan Bülent Kahraman…
Nefis uyarı yazıları yazıyor…
Ve elbette her yazdığı makale hem dostça, hem samimi…
Ve bağırıp çağırmadan…
Bugünkü Sabah’ta başlığı altında yayımlanan makalesi de mükemmel…
Başbakan keşke Hasan Bülent Kahraman gibi akil insanların yazdıklarını, söylediklerini okusa…
Keşke onları davet edip de dinlese…
Ama hayır…
Başbakan, Prof. Kahraman gibi akil insanları, samimi dostlarını dinleyeceğine; kendisini daha da gaza getiren, daha sertleştiren, daha hoşgörüsüz olmaya tahrik eden “Kavgacı ve vasıfsız, düzeyi düşük” tipleri dinlemeyi, okumayı yeğliyor…
Ve tabii ki kavga da sürüp gidiyor…
Başbakan 30 Mart seçimlerini de partisinin kazanacağından emin…
Çünkü…
Karşısında muhalefet yok…
Ondan sonraki seçimleri de kazanacak zira halkın sevdiği tip bir politikacı…
Halkın geneli de bu…
İthal halk getirecek halimiz yok ya…
Alacak bedava kömürü verecek oyu…
Hele bir de “komşuda pişer bize de düşer” ilkesizliğiyle yetiştiği için “yolsuzluğa bulaşmış” siyasetçileri daha çok sevmek özelliği de buna eklenince; Erdoğan’ın siyaset yaptığı sürece seçim kaybetmeyeceğine “garanti” verebilirim…
Neyse…
Yine çok uzattım…
Ama kısacık yazınca da çok boşluk kaldığını hissediyorum…
Bağlayayım:
Bugünkü nefis dost ve entelektüel makalesiyle Hasan Bülent Kahraman “Günün Köşe Yazarı”…