ANALİZ

Hangisi cehennemlik?..

Cübbeli Ahmet’in de Adnan Oktar gibi giyindiğini ve ekranlara çıkıp, İslâm dini hakkında bilgiler verdiğini düşünebiliyor musunuz?..

Hangisi cehennemlik?..
ADNAN BERK OKAN
Son günlerde birbirimizi neden anlamadığımızı daha iyi anlıyorum…
Karışık mı oldu?...
Açayım…
Örnek olarak da, Gazete HT okurlarından kimilerinin Fatih Altaylı’ya telefon edişlerini ve Nihal Bengisu Karaca için, “Koyma onun yazılarını” deyişlerini vereyim…
Neden?..
Çünkü Nihal, Batman’da tango dersi veren ve alan gençlerin “günaha” girdiklerini ima etti…
Deyin ki Nihal (okurlara göre) yanlış…
Peki okurların yaptıkları doğru mu?..
Benim şahsi görüşüm: Hem okurlar yanlış, hem Nihal
Neden mi?..
Anlatayım ama önce, Nihal’in yazılarının Gazete HT’de yayımlanmasını istemeyen modernistlerimize sesleneyim…
 
                                 ***
 
Ey “her türlü dini bilgiyi gericilik" kabul eden modernistler!..
Cübbeli Ahmet’in de Adnan Oktar gibi giyindiğini ve ekranlara çıkıp, İslâm dini (gerçi daha çok Hadis bilimi) hakkında bilgiler verdiğini düşünebiliyor musunuz?..
Veya Nihal Bengisu Karaca’nın yazdığı köşenin üstündeki fotoğrafında başının açık, yüzünün, gözlerinin makyajlı olduğunu ve yine aynı şeyleri yazdığını…
Ne mi olur?..
Söyleyeyim:
Adnan Oktar gibi giyinerek vaaz veren bir Cüppeli Ahmet, hepinizi kendi safına çeker…
Keza; Ruhat Mengi gibi giyinip, allanan, pullanan ve fakat Ruhat Mengi gibi değil de yine kendi gibi yazan bir Nihal Bengisu; yüz binlerce “modernist” Gazete HT okurunun “daha dindar” olmalarını sağlar…
Neden?..
 
                                 ***
 
Çünkü taraflar (hangi taraf olursa olsun), dindarlık ya da dinsizliği kul ürünü örtülerin altına veya üstüne yerleştirmişlerdir…
Çünkü akıl ve bilgi ile değil, önyargıları ile “karar” vermektedirler…
Çünkü kimilerine göre Ruhat Mengi gibi giyinip, yaşayıp “İyi bir Müslüman” olmak nasıl mümkün değilse; bir başkalarına göre de Cübbeli Ahmet veya Nihal Bengisu gibi giyinip onlar gibi yaşayan birileri “İlerici” olamaz…
Ama bana sorarsanız:
Nihal Bengisu Karaca, Ruhat Mengi’den “çok daha ilerici”dir…
Tıpkı, Adnan Oktar'ın da, Cüppeli Ahmet Hoca'dan "daha
ilerici" oluşu gibi...
Size de sorayım:
Demokrasi ve hukuk devleti anlayışı konusunda Nihal Bengisu Karaca mı daha ilerici - modernsitir?.. 
Ruhat Mengi mi?
Peki...
Kur'an'da "tahakküm" var mıdır?..
Yoktur...
O halde cevap verin?..
"Tahakküm" meraklısı Cübbeli HocaKur'an buyruklarına uymaktadır?..
Kafirun Suresi'nin 4, 5, 6. Ayetlerine uyan ve sadece dini tebliğ eden Adnan Oktar mı?..
 
                                 ***
 
Şimdi de Batman’da tango dersi alan gençleri “günahtan vazgeçirmeye”(!) uğraşan vatandaşlarımıza ve sevgili Nihal’e bir örnekle hatırlatmaya çalışayım…
Bütün bir gün yağlanan ellerini, üstünü, başını akşam evine dönmeden önce duşun altına girerek temizleyen bir oto tamircisini getirin gözlerinizin önüne…
Günlük yaşamda bunun adı nedir?..
“Kirlenme” ve “Temizlenme” değil mi?..
Aynı şeyi şimdi bir de dönüp, tango dersi verenler ve alanlar için düşünelim…
Deyin ki size göre “Günah” işlediler…
İyi ama “Tövbe” kurumu niçin var?..
Oto tamircisinin kirlenmesi ve duş alarak üstündeki kirlerden kurtulması temizlikse, insanların günaha girdikten sonra tövbe etmeleri temizlik değil mi?..
 
 
                                 ***
 
Yahu; sizlerin din adına, başkalarının kirlenmelerini (Tango yapmak kirlilikse) ve hatta kirlenmek istemelerini “engelleme” ehliyetiniz var mı?..
Yok…
Nereden biliyorum…
Kur’an’dan…
Yüce Allah, Zümer Suresi’nin 53. Ayet’inde şöyle buyuruyor:
“(Benden onlara) De ki: "Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım. Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir."
Allah’ın affedeceğini bildirdiği kullarını affetmemek kimin haddine?..
 
                                 ***
 
Yüce Allah kullarını nasıl affediyor?..
“Tövbe” adı verilen debisi yüksek kutsal suyun altına girdiklerinde…
İyi birer “Müslüman” olduklarından asla şüphe etmediğim sevgili kardeşlerim…
Din neden var?..
Hayatlarımızı zorlaştırmak için mi?..
Kolaylaştırmak için mi?..
Yüce Allah, SU’yu sadece içmemiz için değil arınmamız için yaratarak nasıl hayatımızı kolaylaştırdı ise, dinimizde “Tövbe” kurumunu koyarak da hayatımızı kolaylaştırmıştır…
Aksi halde kıyamet gününe gitmeden önce, (oto tamircisinin evine dönmeden önce) kirlerimizden arınmamız için "sonsuz" fırsat vermezdi...
 
ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar 17 yorum