ANALİZ

Halkla iç içe olmayı kaldıramıyor çünkü...

Meselâ Serdar içtenlikle “HALKLA iç içe olmayı kaldırabildiğim belki de tek yer bu memleketin plajlarıdır” diye yazabiliyor…

Halkla iç içe olmayı kaldıramıyor çünkü...

ADNAN BERK OKAN

Serdar
’ı (Turgut) seviyorum arkadaş…
“Seviyorum”
çünkü…
Serdar alışıldık dışı “dürüst”
Serdar alışıldık dışı “samimi”
Serdar alışıldık dışı ”temiz”
Serdar alışıldık dışı “açık sözlü”
Serdar bireylerin ya da toplumun yüzlerine söyleyebilecekleri şeyleri yazar makalelerinde…
Umursamazdır çünkü Serdar “Gonzo”dur…
Ve bir başka örneği daha yoktur medyamızda…
Bütün bunların yanında medyanın “En Sevimli” yazarıdır Serdar
Yazılarında “Halkçı” geçinip, hayatlarını halka “geçirerek” yaşayan yazarlarımızı hatırladığımda Serdar’a olan sevgimin yanı sıra saygım da artıyor…

Meselâ Serdar içtenlikle “HALKLA iç içe olmayı kaldırabildiğim belki de tek yer bu memleketin plajlarıdır” diye yazabiliyor…

Bu ne demek?..
“Plaj dışında halkla iç içe olmayı kaldıramıyor”

Bir dakika…
Hemen itiraz etmeyin…
İçimizde çok sayıda yurttaşın halkla içi içe olmayı kaldıramamasını Devlet de kabulleniyor…
THY’
nin sattığı “busines class” biletleri ne demek Allah aşkınıza?..
Yanınızda seyahat edecek olan yoldaşınızı tercih etmek için sizden ekstra bilet ücreti talep etmesi demek değil midir?..

Düşünün bir…
Kıtalar arası uçuyorsunuz…
Yanınızda da sürekli burnunun ve kulağının içiyle oynayan bir tip…
Ve canı çektiğinde sesli ya da sessiz osuruyor…
Sık sık gırtlağını temizliyor ve biriktirdiği ifrazatı yutuyor…
Ve…
Siz “halkçılık” adına o vatandaşla birlikte yolculuk ediyorsunuz; saatlerce…
Samimi olun ve itiraf edin…
Paranız varsa o işkenceye katlanır mısınız?..

Tamam efendim…
Kimilerinizin şu anda ne düşündüğünüzü tahmin edebiliyorum…
O kadar çok parası olan “ayı” var ki onların da az önceki eylemleri çok daha rahat yapabildiğinin canlı tanıklarındansınız…
Evet, haklısınız ama yine de “parasız olanların osurma ihtimali paralı ayının osurma ihtimalinden çok daha yüksektir”

Trenlerde, gemilerde neden 1 ve 2. sınıflar vardır?..
Yoldaşlarınızla aranızda bulunan kültür ve gusto farkını eşitlemek için var elbette...
Ve…
Bu uygulamalar “ayıp” değildir…
“Aşağılayıcı”
asla değildir…
Sakın ola içinde “ırkçılık” falan da aramayınız…
O zaman bütün kulüplerin (en başta da Büyük Kulüp’ün) “ırkçılık” suçlamasıyla kapatılmaları gerekir…
“Irkçılık” uluslar arası suçtur çünkü…

Yani…
Serdar, halkımızın genelini anlatırken başkaları gibi “kırıcı” da değildir…
“Ben her saniyemi halkımla birlikte geçiririm” diyen yalancılardan da olmadığı için halkın içine girdiğinde gerçek gözlemlerini yazar…
Halkla içi içe olmayış sebebi ise asla "sevgisizlik" değil, "kültür uyuşmazlığı"dır…

Serdar, Türkiye medyasında “penis, vagina, seks, erotizm” gibi halkın geneli tarafından öz Türkçeleri “küfür amaçlı”  kullanılan ama aydınlar tarafından “çok ayıpmış” gibi karşılanan kelimeleri serpiştirir şirin cümlelerine…

Hâsılı…
Serdar Türkiye’mizdeki “Halk Plajları Demokrasisi”ni anlatırken aslında bizim “Sandıksal Demokrasi tarihimizi” de anlatmış olur…
“O kadarcık bir yazıda bir halkın demokrasi tarihi anlatılabilir mi?” diye sormayın…
Nazilerin “Hukuk” tarihini anlatmak bile bizim halkımızın demokrasi tarihini anlatmaktan daha uzun sürer…
Ne olacak ki sanki?..
Aha işte buyurun okuyun

Özetle halk plajları aklınıza gelebilecek her türlü davranış bozukluğuna sahip olan
(düşünsenize Rana bile o kalabalık içinde normal olarak algılanabiliyor), her tipten insanın arzu ettiği gibi sınırsız davrandığı aşırı özgürlükçü, demokratik ortamlar.


“Bitti”…
Bir halkın demokrasi anlayışı buysa –ki budur- daha uzun uzun nasıl bir tarih anlatabilirsiniz?..
“Plaj” ve “Türkler” deyip yanına bir de “özgürlük” ekleyin yeter…
Türklerin demokrasi tarihi anlatılmıştır…
Hem de nasıl…

Seni seviyorum Serdar…
En çok da halkımıza tahammül edebilme yeteneğini seviyorum…

[email protected]

ÇOK OKUNANLAR