MEDYA KÖŞESİ

Hakan, Atatürk için gerçekte ne düşünüyor?

Ahmet Hakan, Sözcü gazetesine yönelttiği Atatürk eleştirsi sonrası bir okurundan aldığı eleştiriyi paylaştı ve Atatürk'e dair 'gerçek' fikirlerini yazdı...

Hakan, Atatürk için gerçekte ne düşünüyor?
GAZETECİLER.COM
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan bugün okuruyla ilginç bir hesaplaşma yaşamış köşesinde. Hakan, bugünkü yazısında Atatürk üzerine yapılan tartışmalara dair gerçek fikirleri yazmadığı yönündeki eleştiriye cevap verdi.

Hakan, Sözcü gazetesinin Atatürk'ü Ergenekon'un 1 numarası olarak gösteren haberine yaptığı eleştiri nedeniyle bir okurundan aldığı eleştiriyi paylaşıyor önce. Hakan, "Siz Atatürk'ün yaşatılması çabasına karşısınız.
Bunu açıkça ifade etmekten korktuğunuz için 'Atatürk küçük düşürüldü' diyorsunuz" diyerek kendisini hedef alan okura çarpıcı bir cevap verirken Atatürk tartışmasını AKP tartışmasına dönüştürüyor.

İşte Hakan'ın yazısındaki ilgili bölüm:

'Sen Atatürk'e karşısın  diyen okura cevâp

BİR okurum şöyle yazmış: "Sözcü gazetesinin Atatürk fotoromanı gayet güzeldi. Siz Atatürk'ün yaşatılması çabasına karşısınız.
Bunu açıkça ifade etmekten korktuğunuz için 'Atatürk küçük düşürüldü' diyorsunuz".
Bu okur mektubunda ortaya konan "derin şüphe" var ya...
İşte onunla hesaplaşmanın vakti geldi de geçiyor.

ATATÜRK KONUSUNDA GERÇEK FİKİRLERİNİ Mİ YAZIYOR?

Ne diyor okurum?
"Sen aslında Atatürk'e karşısın ama değilmiş gibi yapıyorsun".
Peki okurumuz, neden bu türden bir kuşkuya düşüp samimiyet sorgulaması yapıyor?
Çünkü her şeyin açıkça konuşulamadığı bir ortamın riyakârlık ürettiğinin farkında...
Her şeyin açıkça konuşulamadığı bir memlekete ne riyakârlık biter, ne de riyakârlık ithamı...
Tartışılamayan her lider, tartışılamayan her konu, "başıma bir iş gelir" korkusunun yayıldığı her alan riyakârlığı ve sahtekârlığı tetikler.
Böylece ortalık Atatürk'ü sevmediği halde en Atatürkçü geçinenlerden geçilmez olur.

DÜN "ASKERLER" BUGÜN "GÜÇLÜ İKTİDAR"

Ama durun bir dakika! Bu ülkede her şey açıkça, korkusuzca, "başıma bir iş gelir" endişesine zerre kadar kapılmaksızın tartışılabiliyor da, sadece Atatürk konusunda mı bir sorun var.
Ne gezer! Bu ülkede güç sahiplerini açıkça, korkusuzca, "başıma bir iş gelir" endişesine zerre kadar kapılmaksızın eleştirmek kimseye nasip olmadı.
Dün "askerler" tartışılamazdı, bugün ise "güçlü iktidar".

ERDOĞAN'DAN NEFRET EDEN ERDOĞANCILAR

Bu nedenle de dün nasıl askerden zerre kadar hazzetmedikleri halde asker yalakalığı yapanlar ortalığı kaplıyor idiyse, bugün de Tayyip Erdoğan'dan nefret ettikleri halde kendilerini en Tayyip Erdoğancı göstermeye çalışanlar ortalığı kaplamış durumda.
Yani demem o ki...
Riyakârlık ancak her şeyin açıkça tartışılabilir olmasıyla ortadan kalkabilir.
Ama dikkat! Sadece Atatürk açıkça tartışılmayacak, bugünün güç sahipleri de açıkça tartışılacak.

DİLİMİN ALTINDA BAKLA YOK

Gelelim benim Atatürk'le ilgili tutumuma: Bana "sen aslında Atatürk'e karşısın" diyen birine "Hayır, ben Atatürk'ü şöyle severim, böyle severim" diye dil dökmem.
Çünkü böylesi bir dil döküşün, kuşkuları giderecek bir gücü yoktur.
Sadece şunu söyleyebilirim: Dilimin altında bakla yok.
Her şeyin özgürce tartışılabildiği bir ortamda da yazdıklarım bunlar olacak.

Yazının tamamını okumak için buraya tıklayın...
ÇOK OKUNANLAR