HaberTürk TV çok mu objektif?..
“İnsanın yüzünün temizliği kalbinin aynasıdır” diyen ataların torunları için ne büyük bir şans…
ADNAN BERK OKAN
Veyis Ateş’i TV Net’te hafta içi her gün saat 18.00 – 19.00 arası yaptığı haber analiz programlarında çok yakından takip ediyordum.
Bir süre sonra benim gibi Ciner Medya Gurubu Başkanı Kenan Tekdağ’ın da dikkatini çekmiş olmalı ki, HaberTürk TV’ye transfer etti Ateş’i…
Kenan Tekdağ’ın yöneticilik yeteneği ekip seçişinden belli oluyor…
Bugüne kadar belki bir ya da en çok iki kişi hakkında yanılmış olabileceğini düşünüyorum…
Kimler olduğunu da izninizle söylemeyeyim…
Çünkü biri halen görevinin başında…
Diğeri ise çok güçlü bir konumda…
Çok güçlü konumda olan kişiyle yollarını ayırmasaydı HaberTürk TV bugün; a Haber, ÜLKE TV ya da Kanal 24’ten’ farkı olmayan bir kanal haline gelmiş olacaktı…
PEKİ
HaberTürk TV bugün çok mu objektif?..
Elbette değil…
Ama…
Bugün merkezde kalan hangi kanal gerçek manada objektif olabiliyor ki HaberTürk olabilsin?..
Ya tamamen iktidarın yanında kanallar…
Ya tamamen karşısında…
Sadece dört popüler kanal (Kanal D, Show, Fox ve Star) ile üç haber kanalı (CNTÜRK, NTV, HABERTÜRK) kısmen objektif olabiliyor…
Demek istemem o ki…
Kenan Tekdağ mevcutlar içinde öngörüleri ve sezgileri en güçlü olanların başında geliyor.
HaberTürk TV, halen ana akım haber kanalları içinde en çok izlenen ve yüksek itibarlı olan ilk üç kanaldan (CNNTÜRK, NTV, HABERTÜRK) biri ise eğer (Ki öyle), konumunu Kenan Tekdağ’ın doğru tercihlerine borçlu…
UZATMAYAYIM...
Veyis Ateş, Kenan Tekdağ’ın; az izlenen ve objektiflikten uzak iktidar kanallarından birinden alıp görev verdiği kıymetli bir kardeşimiz…
Sadece ekran yüzü ve sesi olarak değil, iletişim yeteneğinin yüksekliği nedeniyle medya yöneticiliğinde de başarılı olabilecek hasletleri var…
Neden mi?..
Öncelikle “İtici” bir tip değil…
Aksine…
Çok sevimli…
Cana yakın…
Sürekli gülümseyen gözleri büyük avantajlarından biri…
Temiz, güven veren bir yüzü var…
“İnsanın yüzünün temizliği kalbinin aynasıdır” diyen ataların torunları için ne büyük bir şans…
Nice ekran hatibi için “adam/kadın o kadar sevimsiz ki; söyledikleri doğru bile olsa insanın içinden inanmak gelmiyor” diyen çok kişi duydum bugüne kadar…
BU ARADA UNUTMADAN…
Lütfen, sevimlilik ile bebek kadar güzel bir yüze sahip olmayı birbirine karıştırmayın…
Cem Yılmaz’ın neresi güzel?..
Ama o kadar sevimli…
O kadar güzel gülüyor ki…
Adamı sevmemek mümkün değil…
Kaldı ki…
Veyis hem temiz hem de ekran için güzel bir yüze sahip…
Ve en az bunlar kadar değerli özelliklerinin başında, eleştirinin her türüne açık olması geliyor…
Övüldüğünde teşekkür etmeyi ne kadar biliyorsa…
Olumsuz eleştirildiğinde de “mesajınızı aldım, çok teşekkür ederim. Bana değer vermiş, eleştirmek için zaman ayırmışsınız” diyecek kadar kibirsiz…
YANİ...
“Kaybetti” diye yazdığım için sülâleme söven tiplerden değil…
Biliyorsunuz…
HaberTürk’te İstanbul’da görev yaptı uzun süre…
İlk önceleri sabah haberlerini sundu…
Şov yapmayı bilmediği, samimi ve ağırbaşlı olduğu için midir nedir tutmadı?..
Buna rağmen ilkelerinden ve olduğu gibi görünmekten vazgeçmedi…
Oysa daha önceleri de birkaç kez alkışlamıştım yaptığı haberciliği ve kullandığı haber dilini…
Çok güzel anlatıyordu olanı biteni…
Bakışları, mimikleri, el kol hareketleri anlattıklarıyla uyumluydu…
Yani…
Gözü başka dili başka söyleyenlerden değildi…
Televizyonculukta ve müzikte buna “senkronize olma” deniliyor…
AMA DEDİM YA...
Tutmadı…
Kenan Tekdağ, diğer birçok kanalda tanık olduğumuz gibi “İnsan Yeme Makinesi”ni çalıştırmadı…
Veyis’in yeteneklerinin farkındaydı…
Akşam haberlerinde değerlendirdi…
Bu defa da (Sanırım) başka faktörler girdi devreye…
Yine olmadı…
Tekdağ ise ısrarı elden bırakmadı…
Veyis’e inandı, güvendi…
O kadar çok hasleti olan birinden vazgeçilmezdi…
Vazgeçmedi…
Bu defa onun “İletişim ve yöneticilik” yönünden istifade etmek istemiş olmalı ki; Ankara’ya gönderdi…
Hem de…
“HaberTürk TV Ankara Bölge Temsilcisi” olarak…
Ve…
BU DEFA TUTTU...
Çünkü…
Sadece iktidardakiler değil muhalefettekiler de inanıyor, güveniyordu Veyis’e…
İki tarafın da Veyis’in vicdanından ve adaletinden şüphesi yoktu…
Geçtiğimiz Cumartesi gecesi, Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ı konuk etti.
Bir gazeteci ile bir siyasetçi arasında olması gereken mesafeyi o kadar güzel korudu ki…
Çok fazla laubali olanlarla, aşırı ezik olanların yüzlerini kızartmış olmalı…
Sorularını kendi veya kurumu değil izleyiciler, kamuoyu adına soran üslûbu da keza çok doğruydu…
Konuklarına karşı “ey zavallı!.. Gördüğün küçük büyük bütün dağları ben yarattım” diyen, bakan azarlayan, akademisyenler fırçalayan kibir kumkumalarını izlemeye o kadar alışmışım ki…
Veyis’in tutturduğu mükemmel ölçü içimi ferahlattı…
Rahat nefes aldım…
Öfkelenmeye fırsat bulamadım…
Nüfusunda yazan yaşını bilmiyorum Veyis’in ama…
Fiziki yaşı oldukça genç gösteriyor…
Yani...
Önü açık…
Şansı ise önünü kesmek isteyenlere, (Bu çizgisini ve başarısını koruduğu sürece) izin vermeyeceğinden emin olduğum Kenan Tekdağ'ın varlığı…
Yolu açık olsun…