HaberTürk Turgay Ciner'in mi Fatih Altaylı'nın mı eseri?
Fatih, “o dedikoduları yapanların haklı çıkmalı durumunda ne olurdu?” sorusuna da doğru cevap vermeli…
ADNAN BERK OKAN
Fatih Altaylı; “Frak altına pijama giymiş gazeteler” başlığı altında yayımlanan makalesinde bir yandan Gazete HaberTürk’ün başarısını övüyor, diğer yandan rakiplerini alaya alıyor…
Yani…
Düşmanlıklarını pekiştiriyor…
Oysa başarılı bir yönetici, zaferiyle rakiplerini (düşmanlarını) ezmeyen, onların onurunu kırmayandır.
Tarihimiz Alpaslan’ın, Diojen’e, Mustafa Kemal Paşa’nın Venizolos’a gösterdiği âlicenaplıklarla doludur.
İyi ama Fatih Altaylı övünmesin mi?..
Tabii övünsün…
Ancak; asıl övünmesi gereken kişi Turgay Ciner’dir…
Neden mi?..
Söyleyelim:
Gazete Habertürk yayın hayatına başlamaya hazırlanırken Babıâli’deki dedikodu kazanının kaynadığı, prova baskılarının diğer gazetelerin patron katlarında, yazı işlerinde elden ele dolaştığı ve "bu ne biçim gazete böyle?” diye gazetenin ebatlarıyla alay edildiği de doğru…
Türk halkının tasarlanan HaberTürk boyunda bir gazeteyi okumayacağı iddialarının yapıldığı da doğru…
“Buna reklam alamazlar" diye el çırpıldığı da doğru…
Yani, Fatih bütün bunları yazarken yanlış yapmıyor…
Ama…
Fatih, “o dedikoduları yapanların haklı çıkmalı durumunda ne olurdu?” sorusuna da doğru cevap vermeli…
Meselâ…
Gazete HT’nin tirajları başlangıcından itibaren 70 – 80 bin bandında gezinse, reklâm gelirleri aylık 300 – 400 bin dolarlarla anılsaydı ne olurdu?..
Fatih Altaylı Turgay Ciner’e gider, “başaramadık patron, herifler haklı çıktı” der gider miydi?..
Yoksa ve her şeye rağmen kalır mıydı?..
Bence ve büyük ihtimalle yönetici olarak olmasa da büyük bir başka gazetede, kaleminin gücü ve geniş politikacı/işadamı/bürokrat çevresiyle yine bir köşe bulurdu kendisine…
Ama…
Turgay Ciner;
Gazete çıkarmak için yaptığı yüz milyonlarca dolarlık yatırımının üzerine bir bardak soğuk su içerdi...
O kadarla da kalmaz;
Gazeteyi kabul ettirebilmek için geçecek en az bir yıllık sürede (pes edinceye kadar) en az bir 45 – 50 milyon doları daha havaya giderdi…
Demek istemem şu:
Fatih Altaylı tabii ki başarılı bir gazete yöneticisi…
Elbette ekibiyle birlikte iyi bir gazete yaptı…
Türkiye’nin “en başarılı, en yetenekli en prestijli” köşe yazarlarını gazetesinde çalışmaya ikna etti…
Fakat…
Bütün bunları; yukarıda saydığım bütün dedikoduları ciddiye almayan, “bu gazete iş yapmaz” kehanetinde bulunanların söylediklerine kulaklarını tıkayan; “bütün riski üstlenen” Turgay Ciner’in en az 200 Milyon Dolar kaybetmeyi göze alması sayesinde başardı…
Keşke Fatih başarılarını anlatırken bir işin bu yönünü anlatsaydı…
Ve keşke, rakiplerinin onurunu, gururunu kırmadan övünseydi…
Keşke…