MEDYA KÖŞESİ

Habertürk sansür skandalıyla sallanıyor!

Habertürk'te sansür skandalı mı yaşanıyor? Taraf yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'nın Hülya Avşar'a konuk olmasına rağmen program hala yayınlanmadı.

Habertürk sansür skandalıyla sallanıyor!
GAZETECİLER.COM
Habertürk'te sansür skandalı mı yaşanıyor? Taraf yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'nın Hülya Avşar'ın programına konuk olmasına rağmen Perşembe günü yayınlanması gereken program hala yayınlanmadı.

Rasim Ozan Kütahyalı dün Taraf'taki köşesinde ve Cine 5'te yayınlanan Memleket Meselesi programında konuyu gündeme getirirken cevaplanmaya muhtaç sorular da sordu. Kütahyalı, Hülya Avşar'ın programında Hürriyet gazetesinin öncülük ettiği Ahmet Kaya'ya dönük linç kampanyasını deşifre etmiş Ertuğrul Özkök'ü de özür dilemeye çağırmıştı. Kütahyalı, Kaya'nın ölümle biten ülkeden ayrılma sürecinde Ertuğrul Özkök ve Fatih Altaylı'nın oynadıkları role dikkat çekmiş ve sert eleştirilerde bulunmuştu. Hülya Avşar'ın programında da konuyu gündeme getiren Kütahyalı, Habertürk'ün programı neden yayınlamadığını sorarken, bunun Türk medya tarihine kara bir leke olarak geçeceğini de sözlerine ekledi.

YİĞİT BULUT GERÇEKTEN DE YİĞİT Mİ GÖRECEĞİZ!


Rasim Ozan, Habertürk'ün yayın yönetmeni Yiğit Bulut'a dönük olarak da  ilginç şeyler söyledi:

"Bulut'un Habertürk'teki programının adı 'Sansürsüz'. Bakalım göreceğiz, Yiğit Bulut gerçekten de Yiğit mi? Gerçekten de programının adı gibi sansürsüz mü yoksa sansürcü mü? Habertürk gücünü özgürlüğünden mi alıyor yoksa tutsaklığından mı?"

Kütahyalı, Habertürk'ten bir açıklama beklediğini, iyi niyetini koruduğunu söylerken olayın diğer tarafları olan, Hülya Avşar, Yiğit Bulut, Ciner medya gruğ başkanı Kenan Tekdağ gibi isimlerin nasıl bir tavır alacakları da merak ediliyor.

SANSÜRÜN NEDENİ AHMET KAYA MI?
Rasim Ozan'ın konuk olduğu Hülya Avşar Soruyor programının sansüre uğramasının nedeni olarak iki nokta dikkat çekiyor. İlki, Rasim Ozan'ın programda Ahmet Kaya ile ilgili medyanın oynadığı tetikçi rolüne dair yaptığı değerlendirmeler. Diğeri de Rasim Ozan'ın Fatih Altaylı için yaptığı eleştiriler.

İŞTE RASİM OZAN'IN HABERTÜRK'TE SANSÜR İDDİALARI:






RASİM OZAN'IN DÜNKÜ YAZISINDA KONUYA DAİR YAZDIKLARI:

Ahmet Kaya cinayeti ve sansür

Geçenlerde beni Hülya Avşar Habertürk’teki programına davet etti, tam bu olayların yıldönümü dönemiydi. Ben de o dönemin gazete kupürlerini ve yazılan yazıları bir dosya yapıp programa gittim, bant çektik. Yalan ve uydurulmuş haritadan kaynaklanan manşetleri gösterdim. O yalan harita üzerinden DGM savcısının soruşturma başlattığı yazısını gösterdim. O savcının talebine Hürriyet gazetesi hukuk bürosu tarafından verilen “Elimizde böyle bir fotoğraf, bilgi, belge yoktur” yazısını gösterdim. Neredeyse iki ayda bir, aralıklarla çıkmış manşetler ve köşe yazılarını deşifre ettim... Sevilay Yükselir de kısa bir süre önce bunları yazıp, yayımlamıştı. Ertuğrul Özkök’ün ve Fatih Altaylı’nın özür dilemesi gerektiğini söyledim. Kin ve intikam niyetiyle konuşsam konuşabilirdim. Tam aksine ben bir vicdan ve adalet çağrısı yaptım. Bu konuda bizzat Özkök’le konuşmuştum, karşılıklı mesajlaşmıştık. Bana, “Bugün olsaydı o manşetleri atmazdım. Ama Ahmet de çok provakatördü, onu bil” demişti. Onu söyledim. Bunu aleni biçimde yazması ve özür dilemesi gerektiğini belirttim. Dahası Habertürk’te olduğumdan –keseceklerini düşünerek- Fatih Altaylı’ya da çok yüklenmedim, özür dilemesi gerektiğini hatırlattım yalınca. Oysa Altaylı Özkök’e göre çok daha ağır ve çok daha ayıp şeyler yazmıştı...

Hülya Avşar da dinledi, bana sorular sordu, o günleri hatırladık sonra bu linç operasyonunun niçin yapıldığına değindik. “Ergenekon denen şey budur işte” dedim ben. Ergenekon zihniyeti budur... Farklı olanı, muhalif olanı boğmak için “sahte delil yaratarak” linç operasyonları düzenleyen zihniyettir derin yapılanma zihniyeti...

İki gün önce, perşembe gecesi yayınlanacağını söylediler programın, anonslar da yapılmıştı... Ben aynı saatlerde Kanaltürk’teki programımdaydım. Programdan çıkar çıkmaz mesaj kutumun dopdolu olduğunu gördüm, program yayınlanmamıştı, külliyen sansürlenmişti. Sabahleyin beni Yiğit Bulut’un arayacağı söylendi, sonra Yiğit hariç hemen her gazeteci aradı... Hülya Avşar’la da uzun uzun konuştuk. Sonra ben Yiğit’i aradım, aramızda bir hukuk da vardır Yiğit’le, beraber az TV programı yapmadık... “Sana döneceğim Rasim” dedi, orda kaldı... Şimdilik daha fazla da detaya girmiyorum... Yine de iyi niyetli düşünüyorum ve bekliyorum... “Sansürsüz” diye program yapan Yiğit’in alenen “sansürcülük” yapabileceğine inanmak istemiyorum...

Ahmet Kaya olayı gibi tarihe mal olmuş bir olayın deşifre edilmesinden ötürü bir yayının tamamen kesilmesi skandal olur. İşin bana ve Hülya Avşar’a karşı yapılan ayıp tarafını bir yana bırakıyorum. Bu her şeyden önce Ahmet Kaya’ya karşı yapılmış bir ayıptır. Ahmet Kaya’nın haksız biçimde suçlandığı bugün her vicdan sahibi tarafından kabul ediliyor. Hürriyet’in 14 Şubat 1999’da manşetine konu olan fotoğrafın sahte ve yalan bir harita olduğu herkes tarafından biliniyor. Bu süreç sonunda Ahmet Kaya ülkesini terk etmek zorunda bırakıldı, bunu da herkes biliyor... Bu gerçeklerin anlatılmasını “Özgür ve bağımsız “olduğunu iddia eden bir yayın organı sansürlüyorsa, kesiyorsa ve yayınlamıyorsa bu büyük bir skandaldır...

Ciner Medya’nın Grup Başkanı Kenan Tekdağ’ın da böyle bir sansüre imza atacağını sanmıyorum. Dediğim gibi hâlâ iyi niyetimi koruyorum. Yeniden bu köşeden de tekrarlıyorum...

RASİM OZAN KÜTAHYALI'NIN AHMET KAYA İÇİN HÜRRİYET, ÖZKÖK VE ALTAYLI'YI HEDEF ALAN DEĞERLENDİRMELERİLERİNİ İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN.
ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar 1 yorum