HaberTürk Gazetesi yazarı Yavuz Semerci’ye gelen mektup…
"Kimin döneminde ne kadar büyüdük?" tartışması aslında siyaseten çekiştirilecek bir konu değil.
ADNAN BERK OKAN
Yavuz Semerci geçen gün Gazete HT’de başlığı altında yayımlanan makalesiyle nefis bir tartışma başlattı.
Ben de Yavuz’un o yazısından mülhem “Başbakan ben olsaydım daha başarılı olurdum çünkü(1)...” başlığı altında iki gün süren bir analiz yaptım…
Elbette benim yaptığım fantezi idi…
Asıl amacım Başbakan’ı eleştirmek ve kendisini abartarak övenlerin çizdiği yanlış rotaya işaret etmekti…
Benim o fantezi analizlerim yayımlanırken Yavuz Semerci dünkü Gazete HT’de “Rakamlar yalan söylemez” başlığı altında bir makale daha yayımladı…
Yavuz’un o makalesi aslında Devlet Planlama Teşkilatı Eski Müsteşarı ve milletvekillerimizden İlhan Kesici’nin bir mektubuydu…
Yani benim gibi fanteziye tenezzül etmeyen bir analizdi…
Bir üstadın elinden çıkmış, bütün rakamları, istatistikleri en doğru ve okunması geren şekliyle ortaya seriyordu…
Bugün, Kesici’nin Yavuz’un makalesinin içinde “Kısmen” yer alan analizini yayımlayacağım…
Buyurun okuyun lütfen…
Ve…
Kaç gündür anlatmak istediklerimde neden haklı olduğumu…
Ak Parti’nin iktidarda olduğu ve dünya ekonomisinin bilhassa ilk altı yılda paraya boğulduğu da hatırlandığında abartıldığı gibi, hatta söylendiği gibi “en başarılı dönem” olmadığını DPT eski Müsteşarı’nın kaleminden de bir kez daha görün…
“Bunu kanıtlamak çok mu önemli?” diyenleriniz olabilir…
Tabii önemli…
Kendi dönemini sürekli 11 yıl öncesiyle kıyaslayan bir Hükümet’in doğruları söylemediğinin bilinmesi, geçmiş dönem devlet insanlarına “haksızlık” yapılmaması açısından çok önemli…
Rakamlar yalan söylemez!
"Kimin döneminde ne kadar büyüdük?" tartışması aslında siyaseten çekiştirilecek bir konu değil.
Son 11 yıllık AK Parti iktidarı, Cumhuriyet tarihinin en parlak dönemi olarak lanse ediliyor. CHP, büyüme karşılaştırmalarını 1945'ten başlatıyor. AK Parti'nin başlangıç tarihi 1939...
Müsaadenizle bu tartışmaya eski DPT Müsteşarı, siyasetçi İlhan Kesici'den gelen yazıyla devam edeyim. Daha doğrusu uzun yazısını kısaltarak köşeyi ona ayırayım. Konu hakkında bilgilenmekte fayda var...
Kesici’nin analizi.
Bir kıyaslama yapmak gerekirse öncelikle benzer siyasi dönemlerle kıyaslamak gerekir.
Yıllık büyüme oranlarında yalın rakamları verelim: AK Parti dönemi: (2003 - 2012) yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 4.9...
Demokrat Parti, rahmetli Adnan Menderes dönemi: (1950-1960) Yüzde 6.3...
Adalet Partisi, Süleyman Demirel dönemi: (1965-1971) Yüzde 5.9...
ANAP, rahmetli Turgut Özal dönemi: (1983-1989) Yüzde 4.9...
İlk üç Beş Yıllık Kalkınma Planı dönemi: (1963-1977). Bu da kesintisiz on beş yıllık bir dönemdir. Yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 5.9'dur.
Bir askeri darbe, 12 Mart 1971 darbesi; bunun bir sonucu olmak üzere siyasi istikrarın önemli ölçüde bozulması; beş partili koalisyon hükümetleri dönemleri; 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı; bu sebeple Türkiye'ye uygulanan önce askeri, daha sonra da ekonomik ambargolar.
Hepsi bu dönemin içindedir.
Ama buna rağmen elde edilen yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 5.9 olmuştur.
Çok partili dönemi başlangıç alırsak...
1946 - 2002, tam 57 yıl, her yıl üst üste ortalama büyüme hızı yüzde 5.1.
Bu dönemin içinde Cumhuriyet tarihimizin akla gelebilecek hemen hemen bütün olumsuz olayları da vardır.
Örneğin petrolün varil fiyatı...
1970'te 1 dolarlar seviyesinden 1980'de 36 dolar seviyesine çıkması, yani on yılda tam 36 kat artması; 1994 ekonomik krizi ve ekonominin yüzde 5.5 küçülmesi, 1999 depremi ve yüzde 3.4 küçülme ve en nihayet 2001 ekonomik krizi ve yüzde 5.7 küçülme dönemleri.
Bütün bunlara rağmen, 57 yıl üst üste elde edilen yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 5.1'dir.
Benim en çok alındığım ve gücendiğim bahis ve bölüm Başbakan Yardımcımız Sayın Ali Babacan Bey'in kıyaslama tarihinin başlangıcını mesela 1939'a dayandırmasıdır.
1939 neyi temsil edebilir de ekonomik bir kıyaslamada baz yılı alınmış olması gerekir?
Bu çok yanlıştır.
Niye?
Bir kere 1939-1945 dönemi, Hz. Adem'den bu yana bütün dünya tarihinin gördüğü ve inşallah bir daha hiç görmemesi gereken İkinci Dünya Savaşı dönemidir.
Dünyanın bütün varlıklarını perişan eden bir dönemdir.
İnsan varlıkları, iktisadi kıymetler, aklımıza ne gelirse." ?
Ey güzel insanlar!..
İlhan Kesici’nin abartılan ekonomik başarılara devletin resmi rakamlarıyla yaptığı analiz böyle…
Yavuz’un bu analize yorumu ise şöyle:
Lütfen okur musunuz?..
İlhan Kesici rakamları hatırlattı.
Gerçekten de savaş döneminde her yıl Türkiye ekonomisi yüzde 5 daraldı. Bu daralmayı geçmiş hükümetleri başarısız bulmak ya da mevcut hükümeti başarılı göstermek için kullanmak kimseye yakışmaz.
Özete gelirsek rakamlar ortada. İktidar büyüme hızını düşürmedi. Mevcut hız aynen devam etti. Ancak "mucizevi büyümeler, dev adımlar" gibi söylemlerin sahiplerinin "Şeyh uçmaz, mürit uçurur" kapsamında konuştuklarını sanıyorum!
[email protected]