MEDYA KÖŞESİ

'Haber olimpiyatları yapılsa fark atarız'

Çünkü habercilik açısından her dakika, 'son dakika' bu ülkede. Terör olayları, trafik kazaları, siyaset gibi 'rutin' haberlerle de sınırlı değil Türkiye'nin haber kaynağı.

'Haber olimpiyatları yapılsa fark atarız'
GAZETECİLER.COM - 'Haber olimpiyatları' düzenlense, dünyanın tozunu attırırız; hem de her branşta. Çünkü habercilik açısından her dakika, 'son dakika' bu ülkede. Allah aşkına dünyanın hangi ülkesinde var bu haber çeşitliliği ve zenginliği?

Böyle diyor bugün köşesinde Ali Eyüboğlu. Milliyet yazarına göre "Her milletin yetenekli olduğu konular var. Pekin'den sonra Londra'daki olimpiyatlar gösterdi ki, olimpik sporların insanı değiliz."

Ancak Milliyet yazarı Eyüboğlu'na göre 'haber olimpiyatları' düzenlense, dünyanın tozunu attırırız; hem de her branşta...

İşte Eyüboğlu'nun köşesinden böyle düşünme nedenleri:

HER DAKİKA SON DAKİKA BU ÜLKEDE

Çünkü habercilik açısından her dakika, 'son dakika' bu ülkede. Terör olayları, trafik kazaları, siyaset gibi 'rutin' haberlerle de sınırlı değil Türkiye'nin haber kaynağı.

Şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin, Allah aşkına dünyanın hangi ülkesinde var bu haber çeşitliliği ve zenginliği?

Hepsi birbirinden ilginç
Dünyanın neresinde, nişanlısından ayrılmaya karar veren bir kız, iki tarafın ailesinin ortak kararıyla 'tecavüz etsin de bitirsin bu işi' diye nişanlısıyla birlikte bir odaya hapsedilir?

HANGİ ÜLKEDE BÖYLE SORU SORULUR BAŞBAKAN'A

(...) Pazar akşamı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ATV 'Gündem Özel'de gazetecilerin karşısındaydı.
Canlı yayında Star yazarı Elif Çakır, Başbakan'a şöyle bir soru yöneltti:
"Ergenekon Soruşturması, Fırat'ın ötesine geçecek mi?"
Başbakan, bu soruya "Evet" ya da "Hayır" diyebilir mi?
Diyemez, dememeli.
Zira 'Ergenekon Soruşturması' savcıların işi.
Türkiye'den başka hangi ülkede Başbakan'a yöneltilir böyle bir soru.

DEFİNE AVCILARI BİLE ÖDÜLLÜK

Şeytanın bile aklına gelmez
Bu ülkenin 'define avcıları' bile ödüllük.
Hangi milletin aklına gelir böyle bir yöntemle define avcılığı yapmak.
Ellerine geçirdikleri define haritasındaki eserleri ortaya çıkarıp satmak için gidip valiliğe resmi başvuru yapıyorlar.
Başvuru dilekçesinin bir satırında 'drama', bir satırında 'grama', üçüncüsünde ise 'dırama' yazacak kadar Türkçeleri kıt, ama şeytani zekaları yüksek adamların.
"TRT'ye üç bölümlük Çanakkale belgeseli çekeceğiz" diye izin istiyorlar.
TRT'den başka bir kanalın adını verseler kimsenin inanmayacağını biliyorlar çünkü.
Valilikten aldıkları izinle Bizans Dönemi'ne ait kalıntıların bulunduğu yere 'set' kurup, çekim yapmak yerine 'kepçe'le işe girişince yakayı ele veriyorlar.
Gözaltına alınan sekiz kişinin savunmasısya şöyle:
"Her şeyimiz yasal. 'Siperdeki Vatan' belgeseli için kepçeyle siper açıyorduk. Burası muz cumhuriyeti değil, Türkiye."
Var mı ötesi?

 

Ali Eyüboğlu'nun köşesinin tamamını okuyabilirsiniz.

ÇOK OKUNANLAR