Güzel günler göreceğiz çocuklar...
Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin'e itibar ederim… Tabii ki Suriye ile olan ilişkilerini bildiğimden ve mesleği olduğundan dolayı verdiği istihbaratın da doğruluğuna itimadım tamdır. O nedenle…
Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin'e itibar ederim…
Pek çok konudaki görüşlerini paylaşmasam da ciddiyetinden ve doğru sözlülüğünden şüphem yok…
Tabii ki Suriye ile olan ilişkilerini bildiğimden ve mesleği olduğundan dolayı verdiği istihbaratın da doğruluğuna itimadım tamdır.
O nedenle…
Pekin’in Esad’ın basın toplantısıyla ilgili verdiği bilgileri de ciddiye alıyorum.
Ordu istihbarat eski başkanlarından olan Pekin; Esad’ın Suriyeli gazetecilere “yanlış haberler yapıyorsunuz, yönlendiriyorsunuz özellikle düşman olarak Türkiye ile İsrail'i aynı kefeye koyuyorsunuz. Türkiye ile İsrail aynı kefeye konulacak ülkeler değil. Dost olarak İran ile Rusya'yı aynı kefeye koyuyorsunuz. İran bize verdiği hiçbir şeyin parasını almıyor. Rusya, verdiği her şeyin parasını alıyor” dediğini söylüyor…
Bu arada bir gazeteci Esad’a soruyor:
“Türkiye ile iş birliğine ne diyorsunuz?”…
Esad’ın cevabı aynen şöyle:
“Eğer, Türkiye ile iş birliği olacaksa Erdoğan'ı kucaklarım.”.
*
Kimileriniz bu açıklama için “tuzak olamaz mı?” diye sorabilirsiniz…
Tabii olabilir…
Ama…
Samimi de olabilir…
Nitekim devletleri başarılı kılan şey, dostlarının da düşmanlarının da gerçek niyetlerini istihbar edebilme yeteneği değil midir?..
*
Sanırım MİT de bu sözün söylenip söylenmediği ve samimiyeti konusunda ciddi bir araştırmayı en kısa zamanda yapacaktır.
Hatta belki de yapmıştır bile…
*
Hâsılı haber hoşuma gitti…
Nazım’ın dediği gibi…
“Güzel günler göreceğiz çocuklar…”
AYNI ZEKÂ VE OLGUNLUĞA ERİŞİLDİĞİ GÜN…
Dünyanın ve tabii ki insanlığın geleceği için en büyük tehlike, sürekli seviye kaybeden politikacılar...
*
Fizik kuralıdır…
Bir arabanın bir yanına sütçü beygirini diğer yanına da yarış atını koşarsanız; atın sürati ancak, sütçü beygirinin hızı kadar olacaktır…
*
Ne acıdır ki…
İş dünyasıyla birlikte insanlığın geleceğini hazırlamakla yükümlü olan politikacılar, bir türlü iş insanlarının zekâ ve olgunluğuna yetişemiyorlar…
TANIK OLDUNUZ MU?..
Dünyada hiçbir din yoktur ki öfkeyi kutsasın…
Kur’an ve İslâm Peygamberi Hz. Muhammed de öfke, nefret ve düşmanlık yaratacak eylem ve söylemlerden kaçınılmasını buyurur.
Çünkü…
Öfke en büyük zararı öfke sahibine verir…
*
Hz. Muhammed’in bir hadisinde:
“Öfkelendiğinizde yüzükoyun yere yatın” buyurduğu rivayet olunur.
*
Hele devlet ve iş insanları…
Her biri sinirleri alınmış, öfkeden arınmış olmalı.
Herkesle dost olmasa bile herkese dost görünmeli.
*
Bir devlet ve iş insanı, içinden öfke duysa ve planı olsa bile hiç kimseye düşmanlığını belli etmemeli.
*
Siz bugüne kadar dünyanın en zengin, en güçlü ve en tanınmış iş insanlarının karşılıklı olarak birbirlerini kıracak, aşağılayacak, hakaret olarak kabul edilebilecek cümleler kurarak eleştirdiklerine tanık oldunuz mu?..
Tabii ki olmadınız…
Akıllarını kaçırmadıkları sürece tanık olmayacaksınız da.