Günün yazarı Nagehan Alçı

Genç bir köy imamı namaz kıldırırken bir kabahat işliyor…
Yani, yelleniyor…
Utanıyor genç imam…
Köyü terk ediyor…
Yıllar sonra, “nasıl olsa artık herkes unutmuştur” deyip özlediği köye
dönüyor.
Köy girişinde koyunlarını otlatan bir delikanlı görüyor.
Yanına gidip selam veriyor.
Bu köyden olup olmadığını soruyor…
Delikanlı o köyden olduğunu söylüyor.
“Kaç yaşındasın bakalım” diyor imam…
Delikanlı:
“Yaşımı bilmem ama geçenlerde anama sorduğumda bana ‘imamın
osurduğu yıl doğduydun’ dedi.”…
İmam köye girmekten vazgeçer ve geri döner…
*
Nagehan Alçı bugünkü Habertürk’te “Medyanın konuştuğu o satışın
hikâyesi” başlığı altında yayımlanan hikâyesinde önce, piyasalarda dönen
dedikoduyu hatırlatıyor.
Ve diyor ki:

*
Buradan da ima edilen, Doğan Grubu’nu hükümetin Katar sermayesi
vasıtasıyla satın aldığı iddiası. Şüphesiz Demirören Ailesi bu iddiayı
reddediyor. Aydın Doğan da görüşmeler sırasında hiçbir şekilde herhangi
bir Katarlı görmediğini, sadece Demirörenler’le muhatap olduğunu bana
ifade etti.

4 seneden fazla birlikte çalıştığım bu gruba tavsiyem, bu iddiaları önlemek
için Doğan Grubu’nu aldıkları paranın detaylı bir dökümünü ve alınan
kredileri vs. açıklamalarıdır. Eğer bu tatmin edici şekilde yapılmazsa
toplumda “Hürriyet’in sahibi artık Demirören Ailesi” algısı oturmaz...

*
Ne yazık ki Nagehan haklı…
Aydın Doğan için kırk yıl önce gazetenin asıl sahibi olmadığı, Koç
Ailesinin “emanetçisi” olduğu yalanı atılmıştı ortaya…
Halen o algı tam olarak yıkılmış değil…

*
Eğer Demirören Ailesi de müfterilerin ve hasetlerin ortaya çıkardığı bu
dedikoduyu daha en başından yok edemezse, imamın yellenmesi gibi asla
unutulmaz…

*
Tebrikler Nagehan…
Hem yaptığın söyleşi ve sorduğun sorular…
Hm de haklı uyarıların için…