Günün yazarı Haşmet Babaoğlu...

Yahu ne oluyoruz?
Külü alevlendirmede...
Kendi halimizde otururken birden bire celallenmeye...
Her topa kafa uzatıp kaş göz yarmakta...
Ve biraz amiyane olacak ama...
Her hıyarım var diyene tuzlukla koşmakta neden birbirimizle yarışır olduk?
*
Az önce okuduğunuz satırlar bana ait değil..
Ama...
Her kelimesinin altına tek tek imzamı atarım.
Çünkü...
Tespitlerin hepsi doğru...
Ve...
"Her hıyarım var diyene tuzlukla koşmakta neden birbirimizle yarışır olduk?" sorusunun doğru cevabını hep birlikte düşünüp bulmalıyız.
*
Benim doğru cevabım şu: 
Aramızdaki iletişim kopukluğu, iletişim bozukluğu...
*
Belki hepimiz iyi niyetliyiz.
Büyük ihtimalle de hepimiz sadece samimi inançlarımızın gereğini yerine getiriyoruz.
*
İyi ama...
Yöntem bu mu olmalı...
Üslup bu mu olmalı...
*
Düşünüyorum (Daha doğrusu hayal ediyorum.) da...
İçimizden biri öncülük etse..
Hemen her gün köşelerinde birbirlerine hakaret ve küfür eden, hatta işi iftiraya kadar vardıran arkadaşları bir araya getirecek bir organizasyon düzenlese...
Herkes de bu davete icabet etse...
Ama...
Davete giderken önyargılarını, kişisel kin ve nefretlerini evde bıraksa...
*
Olmaz mı?...
*
O halde aramızda telefonla iletişim kursak...

Olmuyorsa da elektronik postalarımızı kullansak...
Ve...
Kuracağımız iletişimle birbirimizi anlamaya çalışsak...
*
Benim güzel kardeşlerim...
Birbirimizi anlamak demek, birbirimizle iletişim kurmak demek, birbirimizle birebir aynı düşünmek demek değildir...
Ama...

*
Birbirimizi anlamak demek, birbirimizle iletişim kurmak demek...

Birbirimizden nefret etmemek...

Birbirimizi kötülememek...

Birbirimizi aşağılamamak...

Birbirimize hakaret ve küfür etmemek demektir...
*
Şimdi en tepedeki satırların sahibinin kim olduğunu söyleyeyim...
"Günün Yazarı" seçtiğim Haşmet Babaoğlu'nun...