Günün köşe yazarı Yılmaz Özdil
Bir sefihlik, bir rezillik, bir kepazelik ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi...

Yılmaz Özdil bugünkü SÖZCÜ'de "Fatih Terim'in Kebapçı baskını" başlığı altında yayımlanan yazısında Alaçatı'daki vasat egemenliğini yazıyor.
Ve tabii...
O vasat egemenliğinin en başta gelen aktörleri meslektaşlarımızı da anlatıyor... Bakın, yazısının bir yerinde ne diyor Yılmaz:
*
Tarifesi olan köşe yazarı var, 50 bin lira ver, ahtapotla kaplumbağayı ayırtedemeyen aşçıyı, Avrupa'nın en iyi aşçısı diye yazsın… “Gurme blogger” ayağıyla kasapları manavları dolandıranlar bile var.
*
Lütfen yanlış anlamayın...
"Hepimiz böyleyiz " demiyorum
Yılmaz'ın da öyle demek istediğini zannetmiyorum.
Ama...
*
Ne yazık ki en etkinlerimiz, en güçlülerimiz, en çok para kazananlarımız...
Ve...
Patronlarımızın en çok sevdikleri gazeteci milleti, Yılmaz'ın anlattıkları...
*
Evet...
Ne yazık ki böyle...
Sonra da bir avuç "saftirik" birbirimize "nereye gidiyoruz?" diye sorup duruyoruz.
Nereye gideceğiz?..
Cehennemin dibine gidiyoruz elbette...
*
Beynine sağlık Yılmaz Özdil...
Eline sağlık Yılmaz Özdil...
Teşekkür ederim...
Bir sefihlik, bir rezillik, bir kepazelik ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi...
Evet ...
Günün yazarı Yılmaz Özdil...
haşmet abim evde mi? evde mi?hıncal baba köyde mi?köyde mi?
güzel bir yazı. daha önce de çocuklar duyması adlı dizide haluk ve komşusu gurmenin bunu hatırlatan bir hadise işlenmişti. haluk aynı lokantadan yemek alıyor beğenmiyor fişleri önüne koyunca mahcup oluyordu.